Kendimi en son annem öldüğünde bu kadar çaresiz hissetmiştim. Şimdiden bu kadın ruhumun en karanlık tarafına dokunup, beni çökeltecekse buna dayanamam. Bundan sonra daha güçlü olmalıyım, hatta daha sert. Yoksa bu derde bir çare bulamam. Hâlâda orda durmuş , gülümseyerek beni izliyordu. Ne kadarda pis bir şeydi bu KADIN. Midem onu gördükçe bulandığı için yüzümü diğer yöne çevirdim. Üvey abimle göz göze geldim. Doğru ya, o beni alıp getirmişti buraya. Hem utançla hem nefretle gözlerinin içine bakarak;
" Teşekkür ederim bana yardım ettiğin için "dedim . Bana bakmayarak soğuk bir şekilde cevap verdi,
"Önemli değil."" sanki ben hep onun yanında baygınlık geçiriyorum ya! Beyfendi böyle davranıyor" dedim. Sesim gitmişti ona ama ne dediğimi anlamadı. Yinede umursamadan etrafına bakmaya devam etti. Öylece durup kaldık bir süre. Sonra doktor içeriye girince herkesin gözü doktora çevrildi. Doktor gayet sakin bir şekilde emin adımlarla benim yanıma doğru yürüdü ve durdu. Bana gülümsüyerek,
"Kızınız gayet iyi hanımefendi. Sadece küçük bir gıda zehirlenmesi olmuş o kadar " dedi . Bu konuşmayı üvey anneme yapmış olmalı ki sürekli ona bakarak tavsiyede bulunuyordu. Ben çok sinirlenmiştim. "Allahım biri beni dur dursun yoksa ortam gerilecek. Başka çaresi yok!" Dedim ve gözümü sıktım. Kimse bir şey anlamadan gözüme baktı. Bende sinirli bir şekilde kalktım ve babamın yanına doğru gidip
"Baba hadi artık gidelim . Yeter artık" dedim dişlerimi sıkarak. Babam telaşlı bir şekilde "tamam" dedi ve hepimiz odadan çıktık. Çıkış işlemlerini bitirerek arabaya doğru sessizce yöneldik. Ben yıllardır olduģu gibi ön koltuğa tam oturacakken Samet küçümser bakışlarla bana bakıp "annem en büyüģümüz olduģu için o öne oturacak "dedi. Neden kabullendiysem artık sinirli bir şekilde arkaya geçtim. Tabi beyfendide arkaya oturdu. Ona bir süre baktım ve ağzımı tutamayarak konuştüm. Sadece onun duymasını istediğim için ona doğru eğilim ve ona ;
"Pis kraliçenin pis uşağı" dedim. O kadar sinirlendiki ne diyeceğini şaşırmıştı. Elini damarları görünürcesine sıktı ve gözleri sinirden alev almış bir şekilde;
"Sen görürsün.pis çocuk!" Dedi. Bişeyde yapamazdı zaten . Onu boş verdim ve etrafıma baktım. Eve varmak üzereydik . Hatta varmıştık bile. Bizim evin o dev kadar kapılarından geçmek beş dakika aldıģı için gıcık alıyordum. Yani kardeşim , sen bu evi yaparken hiç mi düşünmedin yahu. Uzaktan bakınca evin giriş kapıları evden daha büyük görünüyordu. "Bismillah " diyerek arabadan indim. O kadında insan gibi indi, ama insan gibi yürümedi. O kadar sallanarak yürüyoduki az kalsın kalçası yere düşüyordu. Sanki yıllardır asıl ve sosyete bir ailenin uyesiymiş gibi. Gerçi öyle olan insanlarda böyle yürümüyor ama bu kadın fazla abartıyor ışte. İçeri girdim ve bizi karşılayan Fatma teyzeyi görünce göz yaşlarımı tutamadım. Haftada sadece 2 kez evi temizlemek için görevli gelirdi. Ama onun dışında hep Fatma teyze evde bizi karşılar, en güzel yemeğini yapar, güler yüzünü ve samimiyetini eksik etmezdi. Ona sımsıkı sarıldım. Bir süreliğinede olsa gitmesin ya! Ben istemiyorum arkadaş! Ama bu ahmak kadının ilk başta ne yapacağı belliydi,
"Sevdiklerimi benden uzaklaştırmak" ben dayanamadım ve hemen odama gitmeye başladım. Tam odaya girecekken kolumu birinin tuttuğunu hissettim. Arkama dönüp bakınca bana sinirli bir şekilde bakan üvey abimi gördüm.
" ben sana ödeteceğim demiştim ama dimi? " dedi sert bir ses tonuyla.
Gerçekten çok yorgun ve hüzünlüydüm . Buna rağmen yere yığılmadığıma şükrederken birde bu çıktı başıma. Ona bir cümleyle kendimi ifade edebileceğini düşündüm ve derin nefes alarak içli bir şekilde ona baktım.
"Zaten derdim başımdan aşkın. Şimdi seninle uğraşamam dedim." Kolumu bıraktığı anı fırsat bilerek arkamı dönüp girecekken yine beni durdurdu. Ohoooo... yooo canııııım bu gece ödetmese olmaz zaten beyfendi. Benim işim bu çocukla daha çoooook. bi yarın olsun görürsün ,ama şimdi olmaz.bu da bu akşamı intikam alınacak illaki. Sen ne gıcık şeyin böyle , ÜVEY ABİ!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hatice
Teen FictionSen ki, annemden sonra ruhumun derinliklerine inebilecek son kişisin . Sana özel olan tek şey, gözlerimin karanlığının en koyu tonudur.... Senin kalbinde gün yüzüne çıkardığın şey kibirdir, nefrettir. Sen beni kendimden uzaklaşarak sevindirebili...