En son barda Baekhyun'un zoru ile içmiştim. Peki şuan neredeyim? Neden barda eşyalar var. Yeni mi getirmişlerdi acaba? Bir dakika. Kendime gelebildiğimde olayı kavrayabilmiştim. Ben birinin evindeydim. Ah zeki ben. Ama kimin evi? Ve neden buradaydım? Aklımda bin tane soru dönüp dolaşırken başka bir odadan gülüşme sesleri duydum. Meraklı ben yerimde duramayıp bulunduğum odadan çıktım ve koridorun sonundaki odaya ilerledim. İçeri girdiğimde herkesin gözü bana döndü.Her birin elinde içkiler, sarhoş oldukları tiplerinden de belliydi zaten. Ah bir de salonun en köşesinde tekli bir koltukta birbirlerini yermişçesine öpüşen iğrenç ikili vardı. İğrenç diyorum çünkü dudakları birbirine değerken gereğinden fazla şıpırdatıyorlardı. Gözüm Baekhyun'u aradı. Ama bulamadım. Onların arkadaşlarından biri bile burada yoktu. E benim burada olmam ne alaka?
Biraz daha bakındığımda genellikle burada Okulun şu "feym" leri vardı. Mesele Oh Sehun, Chou Tzu-yu, Minho daha adını bilmediğim ama okul çevresinde popüler olan bir kaç kişi daha ve-- olamaz. Bu Tao. Lanet olsun.!!
"Ah Luhan. Gel buraya ve bana biraz yanak ver." Dedi kırmızı dar elbisesinin içinde gerçekten de seksi duran kız. Kusuru bakma da İğrenç sesler çıkartarak bana kurduğu bu cümleden sonra gerçekten senin yanına gideceğimi mi zannettin?salak kız.
"Luhan sen ona bakma, gel otur yanımıza." Tamam belki seni dinleyebilirdim erkeksi olabilen ve adını bilmediğim şahıs. Daha fazla ayakta dikilmeyip. Yanındaki pufuduğa oturdum.
"Barda içkiyi biraz kaçırdın ve Baekhyun'un işi çıkmıştı galiba onu çok hatırlamıyorum. Ama seni bize emanet etti. Baekhyun'u severiz yani popi olmamız popüler olmayanla takılmayacağımız anlamına gelmez herkes öyle düşünüyorda ve işte buradasın."cümlesini bitirdikten sonra göz kırptı.
(Burada anlatmaya çalıştığım şey hani işte baek popi değil neden popüler biri onu dinlesin ki düşüncesini bozmaktı donjdnouncojsbojxıb)"Hm teşekkür ederim ama benim sanırım gitmem lazım hem kendimi de iyi hissetmiyorum zaten."
"Merak etme şimdi kusacaksın. Yani böyledir içersin eğlenirsin uyursun ve kusarsın falan filan. Bence lavaboya git. Sağdaki kapı." Dediğini mantık buldum. Çünkü gerçekten midem bulanıyordu. Yerimden hızlıca kalkıp lavaboya girdim ve devamını duymak istemezsiniz.
Lavabo'da işim bittiğinde salon'a geri döndüm.
"Ah şey mm iyi akşamlar." Neden utangaçlığım tutuyor ki şimdi??"Yahh hiç bir yere gitmek yok Luhannie^" Koluma hızlıca sarılan ve bana yine kiyomi yaparak tatlı olduğunu düşünen kıza yine iğrenerek baktım. Gerçekten şu aptalca sırıtmalar, aptalca sesler, aptalca el haraketleri hiç bir sikime yaramıyordu. Vazgeçin şu aptalca şeyi yapmaktan.
"Çocuk korktu senden Irene." Minho böyle saçma bir espiri yaptıktan sonra herkes den küçük bir kıkırdama yükseldi. Ne kadar komik ağağa. Sehun ile göz göze geldim. Ama bu 3 saliselik bir şeydi.
Onunda dudağının kenarı yukarı kıvrılmıştı ve kolu bir kız'ın omzundaydı. Tao'ya baktığımda ise beni takmayıp kucağındaki kıza bir şeyler fısıldıyordu. Zaten neden onun umrunda olayım ki?
'' Ama gerçekten gitmem lazım." Burada durmam benim için iyi değildi ama hâlâ ısrar ediyorlardı.!!
"Hayır gitmen için bir sebep yok Luhan. Biraz otur keyfini çıkar. Hem bu senin ilkinmiş biraz daha iç. Sende kafa bul biraz ha?" Yok artık. İç diyor bana ya. Bana. Zaten bin pişman olmuşum içtiğime. Hem bu Tao denen mal varken ben asla durmam. Ah birde Sehun denen mal varken.