Start.

464 38 4
                                    

Elimdeki valizi hızla sürüklerken durduracak bir taksi arıyordum. Bugün herkes beni elinin tersiyle itiyordu ve gidecek kimsem yoktu. 

Kısaca, annem beni büyükannemde kalma sebebiyle evden göndermeye çalışırken evden kaçmıştım. Yani, istenmediğim yerde duramam, değil mi? Derslerim zayıflamış düzgün çalışmıyormuşum sınavlara, çokta umurumdaydı sanki.

Ah, bir de bu var, doğru ya okula gitmem gerekiyor. Yanımdan geçen bir taksiyi ıslık çalıp durdurdum. Valizimi bagaja koyup koltuğa oturdum ve okulumun olduğu yeri söyledim. Büyük yeşil boyalı lisenin önünde durduğumda yavaşça taksiden indim. Botumun çözülmüş bağcığını bağladıktan sonra okulun bahçesine girdim. Tüm gözler üzerimdeyken rahatsızca kıpırdanmıştım. Ne yani, o kadar saçma şeyler giymemiştim ki. Yani, kareli gömleğim, dar kotum ve siyah botlarımla her zamanki gibiydim. Bu kadar büyütülecek ne var ki?

Uzun koridordan geçmiş müdürün odasının önüne gelmiştim ama hâlâ tüm gözler üzerimdeydi. Müdürün kapısını çaldıktan sonra içeri girdim. Müdür aynasından gözlerini çekip bana baktı. Yine her günkü gibi kel kafasında saç çıkıyor mu diye bakıyordu. Ama üzücü haber, hiçbir değişiklik yoktu.

"Kennedy Bullock! Neredesin bu saate kadar?" Kolumdaki saate baktım saat 10'a yaklaşıyordu. 8'de okul başlar ve gelmeyenlere böyle sorgu cezası verilir.

"Şey ben başka bir şey için gelmi-"

"Yani okul senin için önemsiz mi? Başka şeylerin yapılacağı yer mi?" Ah, okul müdürleri ve anlam veremediğim soruları...

"Hayır, Bay Lenner. Ben buraya kaydımı dondurmak için gelmiştim." Yeni bombaya hazır olun. Polemik cevaplar, ki bunun ne anlam geldiğini bilmiyorum. Bana bakmayın öyle, sözelim kötü tamam mı?

"Burası, kötü-sorun-olunca-kaçma-ve-kayıt-dondurma-yeri değil, bir eğitim kurumu!" Bu olayları her müdür büyütür mü ya? Dondur gitsin işte ne bekliyorsun?

"Ailemle küçük bir sorun yaşadım ve bir süreliğine buraya gelemeyeceğiz," Daha doğrusu ben gelemeyeceğim. "Bu yüzden kaydımı donduracağım ve tekrar dönünce geri devam edeceğim okuluma." Umarım dönmem.

"Peki, Bayan Bullock ama en kısa zamanda geri dönün yoksa okuldan atılırsınız." Başımı sallayıp umursamazca arkamı döndüm ve kapıya doğru yürüdüm.

"Bu arada," dediğinde topuklarımın üzerinde döndüm. "Bu tarzını hiç beğenmedim! Burası rock okulu değil normal okul! Geri döndüğünüzde bu tarzınız yok olacak!" Tekrar başımı sallayıp odadan çıktım. Ah, bu hoca bana takmıştı. Okulda herkes kısacık etekler 15 santim topuklular tüm göğsünü belli eden bluzler giyip tüm erkeklerin dikkatini çekince bir şey yoktu hâlbuki.

Kızlar soyunma odasına indiğimde karşılaştığım şeyle birlikte yüzüm buruşmuştu. Bir kızla erkek ortada duran banklarda yiyişiyorlardı ve erkek resmen kızın üzerine çıkmıştı. Resmen değil aslında, gerçektende çıkmıştı. Öğürerek duvar köşesindeki dolabımın yanına gittim. Dolabımdaki kıyafetleri çantamın içine sıkıştırmaya başladım.

Yüzme takımındaydım ve takım kaptanıydım ama şimdi başka birine verecekler. Aslında umurumda değil.

Mayom pek önemli değildi ama onu da çantama koydum. Botlarımla ritim tutarken dolabın kapağını kapadım. Soluma dönmemle korkudan duvara yapışmam bir olmuştu.

"Selam, güzellik," dedi. Ah, sen nereden çıktın ki şimdi?

"Senin ne işin var burada?" diye sordum şaşkınlıkla. Ve arkadaki yiyişen çift kaybolmuştu.

"Kuzenimi ziyarete gelmiştim. Sonra okulu gezmeye karar verdim ve bir baktım ki sende buradaymışsın. Bundan sonra hep buraya geleceğim demek ki," dediğinde çok şaşırdım. Dünde ki şirin çocuk Calum'a ne olmuştu böyle? "Sadece dün sana şirinlik yapmıştım güzellik, dikkatini çekmek için ve yaptığın şey bakılırsa çok etkilenmiştin." Ben ve benim lanet sesli düşüncelerim!

Let Her Go // c.h.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin