✳5.BÖLÜM✳

10.4K 687 60
                                    


Selamun Aleyküm. Hayırlı akşamlar. Bu defa arayı uzatmadan tatlış bir bölümle geldim. İnşallah beğenerek okursunuz.

Keyifli Okumalaar :)

🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸



Annem 'sil' diyordu. 'Kazık gibi değil kıvrak bir şekilde bastıra bastıra sil' diyordu. Ben ise saçımı süpürge edercesine, tüm gücümle bastırıyordum.

Yine beğenmiyordu, ben yine siliyordum. Nihat hocaya soruyordum, 'Hocam bu kadarı da fazla değil mi?" O ise 'Hayır' diyordu. 'Temizlik imandan gelir. Sil kızım.'

Yapacak birşey yoktu, silmeye devam ediyordum.

Ben yorgun, ben bitkin.

Çalışan bir genç kız olsam da, bizim evde onlar sökmüyordu. Ev sınırları içerisinde bu evin kızı olarak geçtiğim için temizliği, hizmeti yapmalıydım.

Bir tanecik ablam ise akıllılık yaparak mutfağa geçmişti. Annem onun değil benim başımda durarak emirler veriyordu.

İsyan etmek istiyordum ama edemiyordum. Anaya isyan etmek günahtı, biliyordum.

"Hafsa, şurayı da sildin mi bitti annem."

Az önce de hatta daha önce de bu cümleyi kullanarak sildirmişti sehpaların arkasını ama sanki biz başka yeri silmeye geçince önce ki silinen yer pisleniyordu. Yani annem öyle düşünüyor olmalıydı ki ha bire belirli aralıklar ile aynı yerleri sildiriyordu.

Gösterilen yeri sildikten sonra alnımda biriken terleri elimin tersiyle iterek, başımdan kayan tülbenti düzelttim.

Temizliğin ilk şartlarından biri de sıkıca saçlarımı toplayıp tülbent örtmemdi. Saçlarım dökülüyordu anneme göre.

"Anne bak sabahtan bu yana iş yaptırıyon. Saat altı gibi kızlarla buluşacağuk. Gidicem tamam mı?"

"He kızım, tamam."

Su dolu kovayı banyoya götürüp dökdükten sonra diğer temizlik malzemelerini de toparlayıp yerlerine koydum. Temizlik şirketinin bir üyesiymişiz gibi fazlaca temizlik malzememiz vardı. Annem sağolsun...

Paspasları da yerlerine serdikten sonra tozları da alıp hızla banyoya girdim. Saat altıya geliyordu. Acele edip hemen hazırlanmalıydım.

"Hafsa, salonun da tozunu aldın mı?"

"Aldım anne."

Hızlı bir duşun ardından banyodan çıkıp odaya geçtim.

"Ravza bu dolabın içini sildin mi?"

Annem şimdi de ablamın başındaydı.

"Bu ikinci soruşun anne. Sildim dedim ya."

Ve ablam da hafiften bir isyan havasındaydı.

Ya bak bakalım kolay mı ablacım. Ben sabahtan beri annem gibi bir patronla çalışıyordum. Sen ise şurada on dakika içinde sinirlenmeye başlamıştın.

Üzerime rahat birşeyler giyerek saçımı da tarayıp tepeden bağladım.

"Hafsa nerdesin?"

"Odadayım, hazırlanıyorum anne."

"Ne içun hazırlanıyon Hafsa?"

Annemin cümlesiyle açılan gözlerim, annemin hain planlarının olduğunu söylüyordu adeta.

GÖNLÜMÜN EFENDİSİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin