Moon ailesinin kızları korkunç bir çığlıkla uyandığında, annesi hızla odasına girdi ve kızını sakinleştirmeye çalıştı.
"Geçti kızım, ağlama lütfen."
"Anne, korkuyorum! Anne! Anne!
"Uyan azizem, ben yanındayım. Bir şey yok."
Kadın kızını sakinleştirip tekrar uyuttuktan sonra usulca yatağa yerleştirip üzerini örttü ve bir öpücük koydu alnına. Odadan çıkarken ayağı halıda oluşan kabarıklığa takıldı. Eğilip baktı, halının altına. Bir telefon vardı. Korkarak içine baktı telefonun ve galeri kısmının kendi kızı ile dolu olduğunu gördü. Kızının yarı çıplak görüntüleri beynine işlerken avukatın söyledikleri hücum ediyordu zihnine.
"Dinleyin, kızınız istismara uğruyor, hanımefendi! Hem bana hem kızınıza yardım edin."
Kadın, sıkıca tuttu telefonu.
***
Ve mahkeme günü.
Birkaç saat vardı, Kyungsoo'nun yargıcın önüne çıkıp kanunların ona biçtiği cezayı almasına. Bu yüzden savcının odasında hiç kimse yokken sıkı sıkı sarıldı, Chanyeol'a. Başını onun geniş göğsüne gömüp kokusunu içine çekti. Saçlarının üzerine konan öpücüğü hissediyordu.
"Demek benimle tanışmadan önce neredeyse evlenecektin, ha?" diye şakaya vurdu, Chanyeol. Bu gergin ortamdan bu şekilde sıyrılacağını düşünüyordu.
"Hatamdan döndüm ama seninle de olamadım, Chan. Affet..."
"Şşş, affedilecek bir durum yok ortada. Sadece merak ediyorum, Soo. Neden gittin? Bana anlatsan, ben-"
"Bunu kendime bile itiraf etmeye gücüm yoktu, aydınlığım. Hem sen öylesine ışık doluydun ki seni kendi karanlığım ile boyamak istemedim. Boğmak istemedim."
"Yanlış düşündün, Soo. Sen benim umudumdun, bana tutunduğun müddetçe ne olursa olsun sana tutunmaya devam ederdim."
Başını kaldırıp Chanyeol'ün çenesine sıcak bir öpücük kondurdu. "Korktum, o beni hâlâ rahatsız ederken ve seninle tehdit ederken korktum. Neden ikinci kez intihar ettim sanıyorsun?"
Chanyeol cevap vermedi. Kyungsoo devam etti. "Sen bana evlenme teklifi ettin ve o, nasıl bilmiyorum ama bunu öğrenip beni tehdit etti. İntihar ettiğimde, ölümün beni kurtaracağını düşündüm ama ölmeyi bile beceremedim. Ben ölüyordum, Chanyeol ve senin de benimle ölmeni istemedim. Bu yüzden gittim."
Chanyeol, hapishanede kaldığı süre boyunca zayıflamış olan bedeni koltuk alından tutup kucağına oturttu ve yüzünü elleri arasına aldı. "Ah, umudum, tek başına sırtlamaktansa bu yükü beraber taşısaydık ya? Nedir kendinle derdin?"
Uzanıp dudak kıvrımını öptü.
"Bu durumdan kurtulacağız, Soo. Söz veriyorum."
"Beni bu durumdan kurtarsan bile Chanyeol, geçmişimden nasıl kurtaracaksın?"
"Eğer mevcut hukuk seni kurtarmaya yeterse; sana duyduğum aşk da geçmişinden bugününü kurtarmaya yetecek."
"Ya hukuk yetmezse? Ya aşkın biterse?"
"Hukuka güvenmiyorum, tıpkı aşkıma güvenmediğim gibi ama adalet var, Kyungsoo. Tıpkı yıllar yılı içimde büyüyen sevgin gibi."
"Dünyanın adaletli olduğunu hiç sanmıyorum."dedi Kyungsoo, buruk bir tebessüm ile.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Guilty or Innocent √
Fanfiction"Beni bu durumdan kurtarsan bile Chanyeol, geçmişimden nasıl kurtaracaksın?" "Eğer mevcut hukuk seni kurtarmaya yeterse; sana duyduğum aşk da geçmişinden bugününü kurtarmaya yetecek." "Ya hukuk yetmezse? Ya aşkın biterse?" "Hukuka güvenmiyorum, tıpk...