'nobody compares, to you' Harry Styles&Selena Gomez

Impecatory Curly, Loi, impecatory...

Genç adam korkuyordu. Lanet olası bir sevgilicilik oyunu yüzünden arkadaşlarından olacağından, grubun dağılacağından, önüne sürecekleri kızın ünlü olmasına rağmen çıkmak isteyeceği son kişi olabileceği gerçeğinden ve daha bir çok şeyden...

Tomlinson, dahiane bir şaka patlatmasına rağmen gülmeyen Harreh'in yanındaki tekli koltuğa kendini bıraktı ve arkadaşının elindeki içkiyi kaptı; 'Tanrı aşkına Harry, on altında da böyleydin. Belki de hepimizden iyi söylüyordun ama, kaçırdığın bakışların, hala hamur açar gibi mikrofon tuttuğun ellerin vardı. İçkin senden sıkıldı, sen ondan sıkılmadın. Hadi ama, çıkacağın kızın kim olduğunu öğrenmek istemiyormusun?' Louis arkadaşının ilgisini çekebildiğini görünce coştu, 'Kurulun söylediğine göre kızın sütun gibi bacakları ve muhteşem dudakları varmış!' 

Niall Horan da elinde bir kadehle arkadaşının ona içki doldurmasını beklerken konuştu; 'Ama senin gibi biriyle onu nasıl oldu da bağdaştırdılar anlayamıyorum, yani, bilirsin, en son ona etek altı çekmeye çalışan menajerini fena benzetmiş.' Louis Tomlinson içkiyi koridordaki vitrine yerleştirmek üzere toparlanırken, kahkahalar atmıştı. Niall, artık bir kişi eksildiklerini umursamadan mırıldandı ve gözlerini devirdi;

 'Tanrım, hiç havalı değil...'

İlgi odağı olmayı başaran Loi'nin arkasından koşar adımlarla geçen Harry, arkalarından gelen ve içkinin yarısını yerdeki tüylü halıya boşaltan arkadaşını umursamadan konuştu; 'Ya ortak özelliklerimiz? Çok mu uyur, fazla mı yer? Yemek yapabilir mi, kıvırcıklarımdan hoşlanıyor mu?'

Louis Tomlinson bu kadar sorudan bıkmışçasına ellerini yakasında birleştirdi ve konuştu; 'O seni öpmek istiyor salatalık...' Arkadaşının suratı utançtan bembeyaz kesilirken Horan kafasını mutfak tezgahındaki salamlardan kaldırmadan haykırdı;

'O bir kıvırçık Tommo, lanet olası bir kıvırcık, öğren artık!'