Onu tamamıyla hissetiyseniz iste o zaman deli gibi sevip özlemeye başlıyorsunuz. Gülüşünü, bakışını, sesini, bunların arasında en güzeli olan kokusunu anlatılmayacak derecede seviyorsunuz. Dile getirilmeyecek kadar özluyosunuz. Göz bebeklerinin derininde kayboluyosunuz. Her bir kirpiğni her bir sakalını ayrı ayrı seviyosunuz. Hele o kokusunu hayatınızdaki herşeyden daha çok seviyorsunuz. Ama ona tek kelime soyleyemiyorsunuz. Gözlerinin içine bakıpta hic bisey anlatamiyorsunuz ya. İnsanın canını acıtanda bu oluyo. Canınınız yana yana seviyorsunuz. Canımızın acısına deymezmi? Tekrardan bağlıyo kendine tekrardan seviyorsunuz. Mecburen canınızın acısına katlanmak zorunda kalıyorsunuz. Ve onu sevmeye doyamıyorsunuz.