Kihyun
"Bu kadar içmemelisin.."
Changkyun gürültülü ortamda sesini duyurmak için kulağıma yaklaştığında başımı kaldırıp onu süzmeye başladım. Buraya ait olmadığı yalnızca yüzündeki ifadeden bile anlaşılıyordu. Saçları tutamlar halinde alnını kapatırken, gözlerinin yalnızca bana bakmasının tadını çıkardım. Güzeldi, çok güzeldi.
Ve bana aitti.
"Dayanıklıyımdır."
Kısaca mırıldanıp elimdeki küçük bardağı başıma diktim. Onun önünde ise alkolsüz meyveli kokteyl vardı. İçmesine izin vermemiştim. Gerçi, o da çok istekli değildi zaten.
Bar tezgahında, onun tam yanına yaslanan adamı gördüğümde durakladım ve alaylı bir bakışla ona baktım. O ise, benim olanı süzmekle meşguldü. Sinirle gülüp elimi saçlarımdan geçirdim. Changkyun soran bakışlarla bana bakıyordu.
"Yakınımda dur bebeğim." belinden çekip kendime bastırdığımda şaşkınlıkla başını kaldırdı. Bazen bu kadar masum olması çevresindeki herkesi gebertip, onu sadece benim görebileceğim bir yerde saklamak istememe neden oluyordu.
Adamın bakışlarının aşağılara indiğini fark ettiğimde Changkyun'u hızlı bir hareketle arkama alıp önümdeki şerefsizin yakalarından kavradım.
"Sıkı kalçalarım yok ama, sıkı yumruklarım var. Tatmak ister misin?"
Cevap vermesine fırsat tanımadan yumruğunu suratına geçirdiğimde acıyla inledi ve geriye doğru yalpaladı. Changkyun'un arkamda endişeyle beni çekiştirdiğini fark etmiştim.
"Sakin ol bebeğim."
Sinirli olsam da ondan çıkaracak halim yoktu, bu yüzden cebimden yeterli miktarda parayı çıkarıp barmenin önüne bıraktım. Elinden tutup çıkışa doğru çekiştirdiğimde adımlarıma yetişmeye çalışıyordu.
Sonunda dışarı çıktığımızda başımı hafifçe kaldırıp derin bir nefes verdim. Hava soğuktu ve uzun süre böyle duramazdık, hasta olabilirdi.
Arabaya bindiğimizde kemerini takmasını söylemiştim. Kaşlarını hafifçe çattı ve bana döndü. "Alkollüsün, kullanabileceğinden emin misin?"
"Hmm."
Başımla onayladıktan sonra arabayı çalıştırıp camımı hafifçe araladım. Ceketimin cebindeki paketi çıkarıp içinden bir dal sigarayı dudaklarımın arasına yerleştirdim. Çakmakla yanmasını sağladığımda afallayan bakışları üzerimde hissedebiliyordum.
İçime derince çekip şekilli dumanları dışarıya doğru üfledim. Changkyun ise sesini çıkarmadan oturuyordu. Büyük ihtimal sinirli olduğumu tahmin edebiliyordu.
Sigarayı son kez içime çektiğimde dumanı bu sefer arabanın içine üflemiştim. Öksürük sesleri kulağımı doldurduğunda hafifçe gülümsedim.
Parmaklarımın arasındakini camdan dışarı attığımda yan koltukta oturan bedene döndüm. Bakışları benim olduğum yöne zıttı, dışarıyı izliyordu.
Yüzünü inceleyip iç çektim. Beni her şeyiyle heyecanlandırabiliyordu. Çenesinden kavrayıp kendime çevirdiğimde hafif uykulu bakışları beni buldu. Başımı hafifçe yana eğip yüzüne yaklaşmaya başlamıştım. Aniden dudaklarıma konan parmaklarla şaşkınlıkla ona baktım. Dudağını hafifçe ısırıp başını diğer tarafa çevirmişti.
"Ödülünü ben hala tek parça halindeyken, evde vereceğim."
Şaşkınlıktan ağzım aralanırken benim anladığım anlamda mı söylediğini kestirmeye çalışıyordum.
"Yani..-"
"Sus ve sür şu arabayı."
Söylediğine kıkırdayıp gazın üstündeki ayağımı harekete geçirdim.
(o kadar benzin gitti boşu boşuna gerizekalı;-;)
◇◆◇◆◇
burada bitirilir mi..
ben olsam söverdim
ama bugün yazıp yarın yayınlayacağım diğer smutlu bölümü inş
yorum atmazsanız atmam ama:(
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Teddy Bear || Changki
ФанфикKiki69: neden ayıcık? Kyunbear: çünkü onlar sevimliler ve sarılınca sıcak tutuyorlar. Kiki69: seni ısıtabilirim. Warning: boyxboy ¤ilk changki fic'i.