3

19 6 0
                                    

14 Ocak 2015

Saat 09.44

Mehmet

Kaç saat uyudum acaba ? 5 veya 6. Kaan uyuyor halen. Susamışım aslında. Kaan'ın yorgunluktan çıkardığı seslerle birlikte birkaç yudum alıyorum sudan.

Bir aslan gibi kükremesi, boğazıma birkaç su damlasının kaçmasına sebep oluyor. Öksürürken Kaan uyanacakmış gibi oluyor , sonra derin bir esneme ile uykuya dalıyor tekrar. Telefonu çalıyor Kaan'ın. Etrafına bakıyor.

Ne olduğunu anlamamış gibi , bana bakıyor , kaş göz işareti yapıyor bana. Alıyorum elime telefonunu. Tek mesaj çarpıyor gözüme.

"Gel kurtar beni Kaan."

Bu mesaj atılalı birkaç dakika oldu. Acele edip onu kurtarmam gerek biliyorum. Kaan'ın arabasının anahtarını alıyorum. İş başa düştü yine.

Halit ve Sami geliyor benimle. Bana can borçları var hem. Ödemiş olurlar böylece. Bu arabayı nerden bulduğumu soruyorlar. Ters bir bakış atıyorum. İşin ciddiyeyini o an anlıyorlar. Konuşmuyoruz birkaç dakika.

Melis'in evinin önüne geliyoruz. 2 araba durmuş önünde. En az 2 en çok 10 kişi demek oluyor. Sopaları ellerine alıyor çocuklar. "Gelin benimle" diyorum onlara. Sopaları ellerine vura vura iniyorlar arabadan. Ali şerefsizi yok yanlarında. Olamaz da. Birkaç gün çıkamaz o hastaheneden.

O göndermiş olmalı bunları. Arkası dönük olan çocuk kapıya vuruyor hala. Mesaj atalı 15 dk oldu. Çevreden de kimse gelmiyor yardıma. Zaten kenar mahalle burası. Kavgası, dövüşü çok olur buraların. Hatta buraya çağırılan polisler bile normal mahallelere yapılan hizmeti göstermezler. Burası istenmeyen insanların mekânı yani.

Çocuklardan biri beni görüyor. Zaten hepsi siyahlara bürünmüş. Yolda polis görse çevirir bu itleri. Ceketini sıyırıp bana silahını gösteriyor. Anladım. Bu iş ciddi bu sefer. Şimdi hepsi bana bakıyor. Evet tek gelme cesaretini gösterdim.

Alkışlayın beni !

Sami birkaç sokak ötedeki mahallesine gitti. Kahveden toplayabildiği kadar adam toplayacak. Halit ise bekliyor bir köşede. Hiç beklemedikleri bir anda karşılarına çıkacak bir düşman yüreklerinde korkuya yol açar.

Bu tarz kavgaları seviyorum aslında. Kendimi büyük bir komutanmış gibi hissettiriyor. Emir vermek ve olacakları izlemek benim için büyük zevk. Ve şimdi öyle olacak. Oyun başlasın.

Kapıya vuran çocuk da bana bakmaya başladı sonunda. Bu gülüşü komik olduğumdan mı ? Yoksa salak olduğumu düşünmesinden miydi ? Bilemiyorum. Omzumu silkiyorum yapacak bir şey yokmuş gibi.

Arkamda beliren gençler bana ayrı bir gaz veriyor. Kavgaya başlayacağız. Evde saatlerce çalıştığım kum torbasının yardımı ile kırılacak kemiklerin hesabı önüme geliyor.

"Şimdi bittiniz oğlum."

Silahını gösteren çocuğun üstüne yürüyorum. Çıkaracak oluyor silahını. Sağ gözünün hemen altına yediği yumruk dengesinin bozulmasını sağlıyor. Şimdi dengede durduğu ayağına hedef alıyorum. Dizinin iç kısmına atılan tekme neredeyse kemiğin ordan çıkmasını sağlıyor. Kırılmadı ama. Üzüldüm.

Şimdi gözüme kestirdiğim , biraz önce kapıya vuran çocuk. Ama yanındaki izin vermiyor bana. Benden uzun. Benden kalıplı ve evet, benden güçlü. Ama tek bir konuda üstünüm ondan. Ben daha zekiyim.

Elinde olan içkiden bir yudum daha alıp sağ kolunun dışı ile siliyor. Teşekkürler dostum. Aklıma çok güzel bir fikir geldi. Şimdi arkamdaki çocuklardan birinin sopasını alıyorum.

KAANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin