Bu, bir mucizeydi: Bir gecede tam 438 sayfa hikaye yazmıştı!
Yazdığı bütün kitaplar tarihin tozlu sayfalarına karışırken Öykü, elbette iki haftada kitabının çıkmasını, kitap çıkar çıkmaz binlerce kişinin okumasını beklemiyordu. Yıllarca aşk kitaplarının klasikliğine sığınmıştı, nereden bilebilirdi olağanüstülüğün kendisine getirilerinin böyle olacağını?
Kağıt yiyen canavarlar, eski ağız konuşan ürkünçlüler, pamuk şeker sakallı ihtiyar...
Bir sabah kendini kusmuk içinde bulduğunda ne yazık ki gerçekleri anlamak için çok geç olacaktı.
- - -
"Oyundan çıkmadan önce, oyunu kurallarına göre oynaman gerekir. İyi şanslar..." Başımı yukarı kaldırıp anlamayarak pembe sakallıya baktım. Konuşacak bir şey bulamamıştım açıkçası. Gözleri mutlulukla kısılmış, kenarlarındaki kırışıklıklar daha da belli bir hal almıştı. Devamını oku, der gibiydi bakışları. Başımı tekrar bilgisayar çıktısına çevirdim ve okumaya devam ettim.
"Genç kız, ilk iki cümleyi okuduktan sonra pamuk şeker sakallı ihtiyara baktı. Bir yandan sakallarından bir lokma almak istiyordu, pamuk şekerleri oldu olası sevmişti. Adamın gözleri kısık, derin kırışıklıkları fazlaca belirgindi. Kızı devamını okumaya teşvik ediyordu. Kız başını kağıda çevirdi ve kalanını okudu yazanların..."
Sayfanın geri kalanı yırtıktı. Yaşlı amcaya döndü bakışlarım.
"Hey, ben pamuk şeker sevmem bir kere!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hikaye Tanıtımları
No FicciónMerhaba! Hikayelerinizi tanıtıp size yardımcı olmak istiyoruz. Lütfen size yardımcı olmak için çıktığımız bu yolda iyi niyetimizi öldürmeyin.
