___Yuu___
Doğruluk mu Cesaret mi oyununu bitirdik.
"Hey dışarıda gezmeye ne dersiniz?" Dedi Mitsuba.
"Evet biraz temiz hava alalım. (Annemin klasik cümlesi)" dedi kimizuki.
"Olur" dedi Yoichi.
"Bu kıyafetlerle dışarı çıkmaya niyetim yok!" Dedim.
"O zaman siz gezin biz eve gidelim." Dedi Mika. İşte benim tatlı sevgilim! Beni çok iyi anlıyor♥
"Tamam biz sahile gidelim. Siz de evde. çok azmayın haaa." Dedi Shinoa gülerek.
Mika ile yüzümüz kıpkırmızı bir şekilde evden çıktık. Üstüme uzun bir ceket giydim elbise görünmesin diye. Kendi kıyafetlerim ise çantadaydı. Shinoa sağolsun(!). Kendimi eve atınca rahat bir nefes aldım.
"Oh neyse kimseye görünmeden gelebildik."
"Neden ki? Böyle bir güzelliği görmeye hakları var. " dedi Mika bana yaklaşarak.
"O kadar beğendiysen sen giy"
"Sana çok daha yakışıyor." Dedi boynuma bir öpücük kondurarak.
"Yapma. Bugün herkese rezil oldum zaten. Boynumda birkaç iz daha istemiyorum. "
"Neden ki? Herkesin senin bana ait olduğunu bilmesini istiyorum"
"Ben zaten seninim. Bir şüphen mi var?"
Beni öpmeye devam ederken yavaşça ellerini eteğin altına sokmaya başladı. Kıyafetlerimi çıkarıp masaya fırlattı. Bende onu soymaya başladım.
..........
Sonrasını az çok tahmin edersiniz. Sabah yine çıplak uyandım.
Yataktan kalkıp giyinmeye başladım. Sonra bir el beni yatağa geri çekti.
"Biraz daha kal..." dedi Mika uyku dolu bir sesle. Saçları dağılmıştı. Çok Şirin görünüyor! Yanına geri yattım ve saçlarıyla oynamaya başladım. Dünyanın en yakışıklı adamına aşık olduğum ve kendime aşık ettiğim için kendimle gurur duyuyorum. Yarım saat sonra Mitsuba aradı.
"Alo Yuu?"
"Evet Mitsuba?"
"1 saat sonra Lunaparka gideceğiz gelecek misiniz?"
"Hmm olabilir aslında. "
"Hı? Kim arıyor? " dedi Mika
Telefondan gülme sesleri geldi.
"Gene mi? Siz ikiniz-"
"Tamam! Yarım saat sonra oradayız!" Dedim aceleyle ve yüzüne kapattım.
"Gerçekten böyle yapmayı bırakmalısın Mika."
"Neyi yapmayı" dedi muzip muzip.
"Offff neyse hadi Lunaparka gideceğiz hazırlan"
"Poft tamam"
..............
Lunaparkın girişinde bizimkilerle buluştuk.
"Eeeeeee ilk neye binelim?" Dedi Mitsuba
"Korku tüneli!" Dedi Shinoa. Elinde bir fotoğraf makinası var. İçimde kötü bir his var ama ne olacak bilmiyorum.
"Evet. Korku tünelleri çok eğlencelidir." Dedi Mika
"Tamam hadi" dedi Kimizuki.
"Hadi o zaman" dedim.
Yoichi biraz tuhaf görünüyor. Acaba korku tünelinden korkuyor mu?
6 bilet aldık.
En öndeki vagona Yoichi ile Kimizuki. Bir arkasına ben ve Mika. En arkada ise Mitsuba ile Shinoa.
Içeri girdik. Bir anda tavandan iple kurukafalar indi. Duvarlardan Mumya ve vampirler çıktı. Ben çok korkmadım sadece azıcık... tamam belki biraz fazla... Mika'nın ellerini çok fazla sıkmış olabilirim. Yoichi'nin durumu daha kötüydü. Kimizuki'yi sımsıkı tutuyordu ve titriyordu. Kimizuki de onu rahatlatmak için ona sarıldı. Kimizuki'nin yüzü kızarmıştı. Shinoa ile Mitsuba gizlice fotoğraflarını çekiyordu.
Korku tünelinden çıktık. Yoichi hâlâ Kimizuki'nin tişörtüne tutunuyordu.
"Ben bir yüzümü yıkayacağım. Sende gelmek ister misin Yoichi?"
Yoichi yavaşça kafasını salladı.
"Tamam çifte kumrular bize sonra katılın" dedi Shinoa.
Kimizuki ve Yoichi kulaklarına kadar kızarmış bir biçimde uzaklaştılar.
"Ben su alacağım siz gezin. Sonra size yetişirim." Dedi Mitsuba
"Bende sana eşlik edeyim. Yarım saat sonra burada buluşalım. "
Mika ile neye binebilceğimizi bakmaya başladık.
Sıradaki bölümde Lunapark'tan devam edeceğim.
Songs_Forever ve Kaneki-is-mine001'e yorumları için teşekkür ederim. Çok mutlu oldum :D