Adamlara kafa göz daldıktan sonra yorgun bir şekilde yürüdük. Bir kapıdan daha girip çıkışa ulaşamayan kurdumuz "Sikerim böyle işi." dedikten sonra camlardan birini kırıp aşağıya atladı. Bende atladıktan sonra tek kaşımı kaldırdım.
"Bunu neden daha önce yapmadık?"
Soruyu kendi kendime sormuştum. Ama yinede mükemmel bir şekilde cevabı yapıştırdı.
"Daha önce cam görmediğimiz için olabilir mi?"
"Mantıklı." diyip yürümeye devam ettiğim sırada 3 çocukla ortada kalmış bir kadınmışım gibi baktı. Suratında bana acıyan bir ifade vardı. Sırtını dönüp ilerlediğinde ismini sormadığımı düşündüm. Sahi onun adı neydi?
"Adın ne?" diye sordum. Yürümeye devam ederken omzunun üzerinden bana baktı.
"Beni neden hala takip ediyorsun?"
"İlk önce ben sordum." dedikten birkaç saniye sonra dediğini idrak ettim. Etrafa baktığımda burasının bildiğim bir yer olduğunu fark ettim. Harbiden gideceğim yönden farklı yere doğru ilerliyordum.
Bana ters ters baktı.
"İsmim seni neden ilgilendiriyor?"
Bende ona ters ters baktım. Harbi neden ilgilendiriyor?
"Doğru, neden ilgilendiriyor?" dedikten sonra bende onun gibi sırtımı dönüp ilerledim.
Benim için çokta bir önemi yoktu. Sadece merak etmiştim. Beni kurtardığı için teşekkür etmeme de hiç gerek yoktu çünkü bir öküze teşekkür etmek istemiyordum. Teşekkür etsem muhtemelen boş boş bakacak ve tepki vermeyecekti. Ne kadar süredir burada olduğumu bilmiyordum. Ceplerimi yokladığımda telefonum da yanımda değildi. Kim bilir beni ne kadar merak ettiler?
****
"Şimdi bana bir ağacın altında uyandığını mı söylüyorsun? Ve oraya nasıl gittiğin hakkında hiçbir fikrin yok öyle mi?"
Özürlü gibi dediklerimi tekrar etmesine gerek yoktu ama yinede inanması için gözlerinin içine bakıp "Evet." dedim. İçtikten sonra barda sızıp kaldıklarını ve uyandıklarında neden yanında olmadığımı soruyordu. Peki bu yalanımı yiyecek mi? Yiyecek mii?
"Çocuk mu kandırıyorsun?"
Kahretsin yemedi. Miley'in değişken huylarından nefret ediyordum. Bazen tam bir salak olsada bazende Sherlock Holmes kesiliyordu ve ben bu haline denk gelmiştim. Kapıyla aramdaki mesafeyi ölçmeye başladığımı gören Miley gözlerini kısarak baktı.
"Tamam git. Annene dün gece bizde kalmadığını anlatmak benim için büyük bir zevk olacak." diyip pis pis sırıttı. Ayaklandığımda "Senden nefret ediyorum Miley." diyip hışımla odasından çıktım. "Bende seni Alis." dedikten sonra oda peşimden geldi.
Bu arada kendimi tanıtmayı unuttum. Ben Alis. Yarı insan yarı vampirim. Her hikayede başkahraman normal hayatından kopup vampir okuluna falan gönderilir. Ama bende işler öyle değildi. Ben zaten hep vampir okulunda okuduğum için anormal bir durum olmamıştı. Üçü gerçek vampir biri benim gibi olan 4 kişilik bir arkadaş grubuna sahiptim. Mia, Eric, Miley ve Joseph en yakın arkadaşlarımdı. Miley de benim gibi yarı vampir yarı insandı.
Ona en sonunda herşeyi anlattım ve yorumda bulunmasına izin vermeden arabaya atlayıp bizim eve doğru yol aldık. Yolda konuşacak gibi olduysa da bakışlarımla onu susturdum.
Bugün pazardı ve annem henüz işten eve gelmemişti. Bu beni rahatlatıyordu ama eve geldiğimde gördüğüm manzara beni hiç sevindirmemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Melezlerin Aşkı -ASKIDA-
Vampireİkisinden doğacak tür dünyaya hakim olabilir Çünkü ikiside Güç Melezi İkisini de öldürmek istiyorlar İkisinin de yaşaması bir hata İkiside çok tehlikeli İki Güç Melezinin yasak aşkı Dünyadaki tüm melezler yakıldı ve geriye sadece ikisi kaldı. Onlar...