04

1.6K 139 42
                                    

Harry elindeki çay fincanından bir yudum aldı ve bana baktı. "Çok nazik bir doktorsun." Gülümsedim. "Teşekkürler." Geri sessizliğe dönmeden önce cevapladım. Onun yanındaki sandalyede oturuyordum. Ve ikimizde içeceklerimizi içiyorduk. Sessizce.

Yanından kalkıp gidebilirdim ama burda durmak istiyordum. Ve onun bundan rahatsız olup olmadığını bilmiyordum.

"Sen doktor olmak için fazla genç değil misin?"

"Olabilir."

"Kaç yaşındasın, Gracie?" Kahvemi dudaklarıma götürdüm. "Yirmi üç." Güldü. "Kim daha yirmi üç yaşında doktor olabilir ki?" Harry'nin kafa karışıklığı ile sorduğu soruya güldüm.

"Sen kaç yaşındasın Harry?" Sorusunu cevaplamadığımı anlayınca kaşları hafifçe çatıldı ve pembe dudakların aralandı. Ve benim ona dikkatlice baktığımı fark etti. "Yirmi altı." Onun gibi kafa salladım.

Çayını yan taraftaki tahtanın üzerine bıraktı. Bende onun kol kaslarını ve gerilen vücudunu izliyordum. Kendime gelmem gerekiyordu. Harry geldiğinden beri onu izliyordum.

"Hala beni yanıtsız bırakıyorsun."

"Çok zekiydim ve beni serbest bıraktılar." Dudağımı büktüm ve dikkatlice Harry'e baktım. Harry gülümsüyordu.

"İlk defa böyle bir doktorun var." Dedi Harry. "İyi bir şey mi?" Gülerek kafasını iki yana salladı. "Hiçbir fikrim yok." Bende güldüm ve kahve bardağını ve Harry'nin içtiği çay fincanını aldım. "Kalbimi kırdın." Ona güldüm ve ayağa kalktım. Harry yeşil gözlerini kıstı ve kafasını kaldırıp bana baktı.

"Gidiyor musun?"

"Dinlenmen gerekiyor Harry."

Arkamı döndüm.Harry'nin bakışlarını üzerimde hissediyordum. Sessizce kapıdan çıktım ve koşar adımlarla mutfağa girdim. Elimdekileri bıraktıktan sonra derin bir nefes aldım.

Harry etkileyici bir asker olabilirdi ama o iyileştikten sonra buradan gidecekti ve ben onu geri göremeyecektim. Kendime gelmem gerekiyordu. Kendim için bu zamanda bencil olmamam gerekirdi Bir şekilde bu yaptığımı yapmamam gerekiyordu.

Mutfaktan çıktıktan sonra adımlarımı dışarı yönelttim. Dışarıda küçük tahta bir masa vardı ve etraf karanlıktı. Top sesleri duymuyordum ama üstümüzden geçen uçaklar bütün bu sessizliği bozuyordu.

"Merhaba Gracie." Cassandra yanıma oturdu. Ona döndüm ve bir gülümseme gönderdim. "Tom odasında ve ayağı iyi durumda." Bildiğini belirtmek için kafamı salladım. Ve tekrardan ikimizde sessizliğimize döndük. O konuşmak istiyordu. Derin nefesleri alıyor ve sertçe dışarı veriyordu. Ellerini masaya vuruyor ve ritimsiz sesler çıkarıyordu. "Ne söylemek istiyorsan, söyleyebilirsin." Ona bakmadan konuştum.

Cassandra benden büyüktü. Güzel bir yüzü ve çok tatlı bir dili vardı.

"Neden bugün kahveni benimle içmedin?"

"Harry'yi yalnız bırakmak istemedim. Bilirsin o yaralı ve burda daha yeni."

Omuz silktim ve etrafımı izlemeye başladım. "Bu çok düşünceli bir davranış Gracie." Durdu ve gülümsedi. "Ama kendini de düşün." Cassandra oturduğu yerden yavaşça kalktı ve bana sarıldı ve şimdi uzaktan gelen uçak sesleri bana hiç iyi şeyler hissettirimiyordu. Son kez bana gülümsedi ve arkasını yürümeye başladı.

Gitmeden önce ise bütün düşüncelerimle beni yalnız bıraktı.

.....

Oy verip, yorum yapmayı unutmayınız.♥️

Epoch (Harry Styles)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin