Düello Salonu, 23 Mae 201
Alan ne kadar geniş ve yüksek olsa da, her yerde yakılmış bekleyen her dalında bir ayna olan yüksek yaldızlı şamdanlara rağmen loş ve boğucu geliyordu. Duvarlar beyaz mermerdendi. Seyrek nişlerde altın ve gümüş vazolar zaman zaman da heykeller duruyordu, ama heykeller de taş veya metal gibiydiler.
Kamp alanının sessizliği burada daha da yoğunlaşmıştı. Yer seramiklerine inen Tulius'un çizmelerinin sesi yankılanıyordu.
Her yerde hizmetkarlar vardı, elbette, ceketli ve sol göğüslerinde İmparatorluk arması..
Oraya Mynate ile birlikte gelmişti. Kız bugün kan kırmızısı renginde, kol yenlerinden sarı danteller ve göğsünde de kendi hanedanının renklerini taşıyan bir elbise giyiyordu. Tulius talim zırhını kuşanmış, kılıcını ve kalkanını kuşanmıştı. Örme zırh giymişti. Miğfer takmamıştı. Kılıcının elmas ve yakutlarla süslü kabzası sol tarafındaydı.
Ntishar karşı taraftan geliyordu. Siyah ve kanatlı bir zırha bürünmüştü. Yüksek bir İberi şövalyesi olmasından dolayı, alnında iki üçgenin birleşimi ve runik harflerle "Fsing" yazılmış bir damga vardı. İki elli muhafız kılıcı omzuna bağlıydı.
"Bugün tüm cesaretini ortaya koyman gerekiyor" diye seslendi Ntishar.
"Öyle görünüyor" dedi Tulius yumuşak sesle. Hiç de kendi gibi konuşmuyordu. Mynate acı solu bir ifade ile onun koluna dokundu. Tulius ona bakmadan elini okşadı ve bir sebepten bu Mynate daha fazla acı vermiş gibi göründü.
Bazıları parlak renkli ve işlemeli, bazıları yolculuktan yıpranmış, uzun veya kısa ceketli erkek ve kadınlar merakla baktılar.
Bir hakem seçmeleri gerekmişti ve orada bulunan en yaşlı kişi olan Wythar Brinme'i seçmişlerdi. Wythar alana doğru ilerlerdi. Dövüşçüler, Mynate La'Thora için dövüşmek üzere yerlerini aldılar.
Wythar'ın "Başla!" emri üzerine düello başladı.
Tulius, ilk başta alanda rakibinin çevresinde dönerek bir açık aramaya başladı. Açısal olarak hafifçe eğilmiş, sol eli geride ve kılıç eli bloklamak üzere bükülmüştü. Ntishar ise doğrudan saldırıya geçmiş ve rakibinin üzerine atlayarak bir saldırı hamlesi yapmıştı.
Son anda savuşturmuştu Tulius. Sola doğru kaçmış ve kalkanı ile arkasına düşen rakibinin sırtına vurmuştu. Bu hamleyi beklemeyen 2Ntishar ise yere yığıldı ama çabuk toparlandı.Mynate sol eli kalbinde olanları korkuyla izliyordu sadece.
Kılıç çarpıştırdılae bir süre. Birbirlerini alt edemiyorlardı ama tabiki ikisi de yorulmuştu.
Son anda, Tulius rakibini bileğinden yakalayan ve dengesini bozmasını sağlayan bir hamle yaptı. Ntishar soluna doğru seyreldi ve o anda Tulius kılıcına sertçe vurdu, düşürmesini sağladı. Kılıcı Ntisharın kalbine doğrulttu ve kadim galibiyet sözü "Tvishar Roni!" diye haykırdı.
Son derece umutsuz ve üzgün olan Ntishar, ellerini iki yana açtı ve omuz silkti.
Wythar , galibi ilan etti ve iki savaşçı arasında bundan böyle anlaşmazlık olmayacağını duyurdu.
Mynate, gözünde yaşlar ve çığlıklarla Tulius'a sarıldı. Bir süre öylece kaldılar.
Bunlar, kehanetteki "İlk düşmanı Sevdiğinden olacak" sözü yerine gelsin diye oldu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Magna Romanoa
Historical FictionBilinen dünya, Batıdiyar, Yeryüzünün İncisi.. Adına türlü güzellemeler yapılan bu kıtada, kan dökülmek üzere, terazilerin günü geliyor, Son Savaş yaklaşıyor, ve taraflar belirleniyor... Büyük İmparator Tullius, Doğu İmaratoru Tiberius, sayısız lord...