HİÇ~Sirius Black Love Story

7. BÖLÜM

Yağmurlu soğuk bir Ekim gecesiydi. Lucida Malfoy yatağında saatlerdir dönüp duruyor, uykusuzluktan kızarmış gözlerine rağmen kendini uykuya bırakamıyordu. En son mektuplarına verdiği üstünkörü cevabın ardından, ailesinden bir daha mektup almamıştı. Ta ki bu sabaha kadar. Babası tarafından gönderilmiş, verdiği görevin gelişmelerini soran bir mektuptu bu. Lucida vereceği olumsuz bir yanıt mektubunda babasının nasıl köpüreceğini biliyordu. Sabahtan beri aklına takılan da buydu kızın. Yazacakları pek de iyi şeyler sayılmazlardı. Sirius Black ile kütüphane cezasındaki atışmalarından beri bir iletişim kurmamışlardı. Sirius'a öyle öfkeliydi ki gördüğü yerde ona lanet savurmamak için kendini zor tutuyordu. Aslında bilhassa kendineydi öfkesi, nasıl böyle plansız ve aptalca davrandığını ve Sirius'un sözlerine karşılık nasıl susabildiğini düşünüp duruyordu. Bir dahaki seferinde ona gününü göstereceğine dair yeminler ederek kendini rahatlatmaya çalışıyordu.

"Lucy, geç kalacağız. Uyan artık!" Narcissa'nın telaşlı sesini duyduğunda neredeyse yeni uykuya dalmış sayılırdı. Normal şartlar altında Lucida herkesten erken kalkan ve genelde Narcissa'yı uyandıran kişiydi, vakti olursa ortak salonda birkaç ders kitabı karıştırdığı dahi oluyordu. Narcissa'nın ne söylediğini anlayamadığı yakınmalarına karşılık yorgun ve sinirli gözlerini kızın suratına dikerek yatağından kalktı.

"Neyin var? Hiç uyumamış gibisin."

"Öyle sayılır. Uyuyamadım."

Narcissa sürünerek yürüyen Lucida'nın önüne geçip onu durdurduktan hemen sonra Vita ve Kate'in odada olup olmadığını kontrol etti. Her ihtimale karşı eğilip fısıldadı.

"İki aydır uykusuzsun, sürekli bir yerlere dalıp gidiyorsun, eskisi gibi bizimle eğlenmiyorsun. Neler oluyor Lucida?"

"Bir şey olduğu yok Narcissa, kuruntu yapıyorsun. Yorgunum o kadar."

Narcissa aldığı cevaptan tatmin olmamış bir şekilde kaşlarını kaldırdı. Lucida anlamış olacak ki daha doğal olmaya çalıştığı bir tavırla konuştu.

"Gerçekten sadece yorgunum"

"Burada kalmayacak tekrar konuşacağız. Şimdi giyin ben seni ortak salonda bekleyeceğim."

Kahvaltı için Büyük Salon'a geldiklerinde Cadılar Bayramı Şöleni için her yerin süslenmiş olduğunu farkettiler, Lucida'nın tamamen aklından çıkmıştı. Son iki aydır her zaman yaptığı gibi önce Gryffindor masasında göz gezdirdi. James Potter ve Peter Pettigrew duvara bakan tarafa oturmuşlardı karşılarında ise Remus Lupin ve Sirius Black yan yanaydı. Sirius birisine dönmüş hararetle bir şeyler anlatıyordu, Lucida'nın uykusuzluktan açılmamış algıları o birisinin Hogwarts'ta en sevmediği ilk on kişiden biri olan Marlene Mckinnon olduğunu o ana kadar farketmemişti. Üstelik Marlene dünyadaki en komik şeyi duymuşcasına kahkahalarla gülüyordu. Slytherin masasındaki yerine doğru ilerlerken Lucida güçlü bir sinir dalgasının tüm bedenine yayıldığını hissetti. Kahvaltı boyunca neredeyse hiç konuşmadı ve yarım dilim reçelli ekmek dışında bir şey yemedi.

Sihir Tarihi ve Astronomi derslerinde uyukladıktan sonra sırada Gryffindor ile ortak iksir dersi vardı. Sınıfa girip Slughorn'u beklemeye başladılar. Slughorn içeri her zamanki neşesiyle girdi. Masaların arasında gezinerek öğrencileri selamladı.

"Bu dersimizde Ufalma Iksiri yapacaksınız. Gerekli olan şeyleri kitabınızın 269. sayfasında bulabilirsiniz. Altmış dakika süreniz başlamıştır."

Lucida malzeme dolabından malzemelerini alıp kazanının yanına bir yığın halinde bıraktı. Kitapta papatya köklerini doğraması gerektiği yazıyordu, ellerini yaralamadan bu işi becerdikten sonra kökleri kazana attı. Büzüşmüş incirleri de doğradı, kazanına eklemek üzereyken Narcissa onu yanlış yaptığına dair uyardı. İncirleri doğraması değil soyması gerekiyordu. Gözlerini ovuşturup o pasajı yeniden okuduğunda yanlış yaptığından emin olup malzeme dolaplarına tekrar yöneldi. Dalgın bir halde yürürken bedeni bir engele çarparak sarsıldı. Sirius Black ile çarpışmış onun ellerinde tuttuğu bir cam tüp içindeki sülük sıvısını yere düşürmesini sağlamıştı. Kırılma sesi sınıfta yayılırken öğrencilerin uğultusu kesildi. Cam şişeden kurtulan sıvının bacaklarına sıçradığını anlayınca Lucida yüzünü buruşturdu. Başını kaldırmayı akıl ettiğinde Sirius'un ateş püsküren gözleriyle karşılaştı, sülük sıvısı onun da üzerine sıçramıştı.