Aslı: Kimsin be? (01:05)
+90 *** *** ****: Yeni biri. (01:05)
Aslı: Sarhoş musun sen? (01:07)
+90 *** *** ****: Öyle olmadığımı söylesem inanır mısın? (01:07)
Aslı: Kendine eğlenecek başka bir şey bul. (01:08)
WhatsApp'ı kapatıp parmağımı ekranda oynatarak Facebook'un logosunu aradım. Parmağımı uygulamaya girmek için ekrana baskı uyguladığım an telefon bir kez daha elimde titredi.
Bu sefer parmağımla aynı anda titrediğim için korkarken sinirlendiğimi hissediyordum. Elin adamının bu saatteki sarhoşluklarını çekebilecek kadar iyi bir ruh halinde olduğum söylenemezdi. Belki de şımarık ve ilgiyi başka yollarda arayan bir çocuktu. Bütün seçenekler şu an gözüme mantıklı gözükmeye başlamıştı ancak bir çocuğun bunu yapıyor olması daha olasıydı. Bilirsiniz, çocuklar ergenliklerini her yolda göstermekten zevk alırlardı.
+90 *** *** ****: Sarhoş değilim ben. (01:10)
Aslı: Kaç yaşındasın? (01:11)
+90 *** *** ****: Demek beni tanımak istiyorsun ;) (01.11)
Aslı: Ailenin bunu yaptığından haberi var mı? (01:12)
+90 *** *** ****: Senin ailenin bir erkekle aynı eve çıkma planların olduğundan haberi var mı? (01:13)
Gözlerim pörtlerken ağzım istemsizce açılmıştı. Parmaklarımı aceleyle klavyeye götürdüğümde yeni bir mesaj geldi.
+90 *** *** ****: Hayır, ben o değilim. (01:13)
Ne düşündüğümü anlayıp ben sormadan cevap vermesi ağzımın daha da açılmasına sebep oldu. Kafam karışmıştı. Evet, Salih ile ben üniversiteye başladığım zaman yani bu kış bir ev tutacaktık ama bu sadece onunla benim aramdaydı. Kimseye söylememiştim ve onu da söylememesi için uyarmıştım. Bu konuda Salih'e güveniyordum ama o söylemediyse ben söylemediysem bu çocuğun nasıl haberi olabilirdi ki?
Aslı: Kimsin sen? (01.20)
+90 *** *** ****: Türkiye de bir vatandaş :) (01:20)
Aslı: Komik olduğunu mu sanıyorsun? (01.21)
+90 *** *** ****: Yakışıklı olduğumu sanıyorum. (01:21)
Aslı: Sorumu cevapla! (01:21)
+90 *** *** ****: Ah şu hırçınlığın! (01:22)
Aslı: Bana cevap ver! (01:22)
+90 *** *** ****: Aynı repliğin farklı tekrarları seni daha korkutucu göstermiyor, bil diye söyledim. (01:23)
+90 *** *** ****: Sadece daha güzel oluyorsun. (01:26)
Bütün vücudum bilememenin siniriyle kızarırken sinirle ağzıma hava doldurdum ve öfkeyle verdim. Benim hayatımdan bu kadar haberdar olması kendimi güvende hissetmememe neden olurken yorganı avuç içlerime hapsettim.
Nasıl ya? Hayır, yani nasıl bu kadar benden emin olabilirdi. Hayatıma dair bu kadar bilgiyi öğrenmesinin imkanı yoktu. Tanıdığım biri olmasının da öyle. Çok kişi tanırdım ama "Az kişi ama öz kişi tanımak." lafının arkasını getirecek arkadaşlıklara sahiptim. Yine de bir çırpıda hepsini aklımdan geçirdim.
Özgür? Olmaz, onun sevgilisi var.
Mert? Hayır, en son bir kızın peşinden koşuyordu. Hatta bunu gerçek anlamda da gerçekleştirmiş ve sevdiği kızı başka bir erkekle görünce onlara depar atarken sıraya takılıp yere kapaklanmıştı. Komik bir görüntüydü.