1. Bölüm "Normal Hayat"

18 3 4
                                    

Multimedya- Yaşadıkları şehir olan İsviçre/ St. Gallen

"Hadi Elsa kalk şu yataktan"
Lena'nın bağırtısıyla yataktan sıçrayarak kalktığımda saatin daha 9.00 olduğunu görmemle beraber Lena'ya bağırdım."Saat daha 9.00 gerizekalı kız kardeşim!" Lena ise aynı ses tonuyla " Fakültenin kantininde çok sevdiğin sevgilin Luca, Simon ve David bizi bekliyorlar canım." dedi. " Ki sen hala kalkmadın ve iğrenç görünüyorsun, şu haline bak"diye de devamını getirdi. "Off tamam kalkıyorum". Yataktan kalktıktan sonra kısa bir duş alıp altıma kot pantolon üstüme ise pembe bir kazak giydikten sonra saçlarımı kuruttum. Üstüme kabanımı giydikten sonra hazırdım."Lenaa ben hazırım". "Tamam geldim" diye söylendi. Evden çıktıktan sonra arabamıza binip arabayı üniversite fakültesine doğru sürmeye başladım. Arabadaki sessizliği bozan Lena oldu. "Abla Luca'yı gerçekten seviyor musun?" "Tabikide seviyorum. Neden sordun?" biraz bekledikten sonra "Ne bilim merak ettim." bu konuşmanın ardından yaklaşık 10 dakika sonra fakülteye gelmiştik. Arabayı boş bir yere park ettikten sonra fakülteye girdik. "Hadi Elsa çocuklar bizi bekliyor", "Tamam gidelim o zaman". Birlikte kantine doğru yürümeye başladık. Bi alt katta olan kantine kısa bir sürede vardıktan sonra hemen Luca'nın yanına gidip sarıldım. "Ne zamandır görüşemiyoruz özledim!" Luca gülerken yanağıma bir öpücük bırakıp "Benden daha fazla özleyemezsin." dediklerine gülerken David ve Simon'un yanına gidip sarıldım. Hep beraber masaya oturduktan sonra masayı rahatsız edici bir sessizlik aldı. Bu sessizliği bozan ise aramızdaki en hareketli ve geveze olan Simon oldu. "Ee yarın ki partiye gidiyor muyuz?, dediklerine şaşırarak "Ne partisi, kim veriyor" dedim. "Bilmiyor musun? Damien evinde parti veriyor?"diye beni aydınlattı David. "O zaman gidelim zaten canım sıkılıyordu." diye fikrimi belirttim. " Şey... Şu dağ tırmanışı işini ne yapıcaz?" diye sordu Luca. Luca'yla 2 yıldır sevgiliydik. Zaten üniversitenin birinci senesinde tanışmıştık hepimiz. Ben , Luca, David ve Simon dördüncü yani son senemizdeydik. Kardeşim Lena'nın ise üçüncü senesiydi yani bizden 1 yaş küçüktü. " Bilmem bence haftaya Cuma gidelim. St. Gallen ve İnnsbruck arasında 1,5 saat falan var zaten" diye cevapladı David Luca'yı. "Gitmesek olmaz mı?" diye biraz çekinerek sordum. "Neden gitmek istemiyorsun abla?","Yaa ne bilim içimde kötü bir his var, daha önce yaptığımız tırmanışlar kolay yerlerdi ama burası İnnsbruck sonuçta Alp'lerin ne kadar engebeli ve karlı olduğunu biliyoruz. Çok zorlanırız." herkes bana şaşkın şaşkın bakarken " Ne? Yanlış mı söyledim?" dedim biraz sesimi yükselterek."Aslında Elsa haklı zorlanabiliriz ama unuttunuz mu söz vermiştik birbirimize." dedi David. Bende fazla uzatmadan " Off tamam gidelim ama 2 günden fazla kalmam" diye şartımı belirttim. Hepsi beni onaylar şekilde kafalarını salladılar. *Bu arada evet hepimiz profesyonel olmasakta dağ tırmanıcısıyız*. Aslında pekde gitmek istemiyordum çünkü içimden bir ses kötü birşeylerin olacağını fısıldıyordu bana. Aklımdaki bütün kötü düşünceleri def edip hemen masadakilere odaklandım. "Hadi ders başlayacak gidelim" diyen taraf Luca'ydı. Elimdeki yarısını yediğim tostu masaya bırakıp Luca'nın elini tuttum. Ben, David, Luca ve Simon aynı sınıftaydık ve ekonomi okuyorduk. Kardeşim Lena'da ekonomi okuyordu ama o üçüncü sınıftı. Lena'yla vedalaşıp dördümüz birlikte sınıfa doğru yürümeye başladık. İlk dersimiz Ticaret Hukuku'ydu ve gerçekten sıkıcıydı. Luca'ya dönüp "Çok sıkıldım. Dışarı çıksak olmaz mı?" dediğim an başını aşağı yukarı sallayarak beni onayladı. Birlikte sınıftan çıkarken David ve Simon'a baktım ama dersi pür dikkat dinledikleri için bizi görmemişlerdi bile. Dışarı çıkıp koridordaki banka yerleştik. St. Gallen'de ekim ayında bile hava karlı olduğu için dışarı çıkmamıştık.
Sessizliği bozan ilk ben olmuştum."Biliyor musun? İçimde kötü bir his var."
"Ne gibi?"
"Ne bilim işte kötü bi his. Şu dağ tırmanışı ile ilgili. Pek sıcak baktığım söylenemez bu fikre."
"Sen takma bunu tamam mı kafana? Bişey olmadan 2 gün kalıp,tırmanış yapıp gelicez merak etme."
"Umarım." diye geveledim ağzımda. Yaklaşık yarım saat oturup sohbet ettikten sonra David, Simon ve Lena dersten çıkıp yanımıza geldiler. "Hadi Lena eve gidelim. Yarın partide görüşürüz çocuklar." dedikten sonra birşey unuttuğumu farkettim ve Luca'nın dudağına kısa bir öpücük bırakıp arabaya doğru yürümeye başladım. Lena arkamdan gelip arabaya bindiği zaman eve doğru sürmeye başladım.

Elsa ve Lena'nın Evi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Elsa ve Lena'nın Evi

Kısa sürede eve vardıktan sonra hemen odama gidip üstümdekilerden kurtuldum. Altıma bol bir eşofman üstüme ise ince siyah bir kazak giyip ayaklarıma pandufumu taktım ve aşağıya indim. Lena oturma odasında televizyon izliyordu. "Lena çabuk mutfağa gel. Yiyecek bişeyler yapalım." dedikten sonra Lena televizyonu kapatıp mutfağa geldi.
"Ne yapıcaz? Çok acıktım."
"Off şu an yemek yapamıcak kadar yorgun hissediyorum kendimi. Sandviç yapalım"
"Tamam." Ben sandviç ekmeklerini hazırlarken Lena salamı ve peynirleri doğruyordu. Lena'nın doğrama işi bittiğinde peynirleri ve salamları ekmeklerin arasına koyduktan sonra sandviçlerimiz hazırdı. Büyük bir açlıkla sandviçlerimizi yedikten sonra oturma odasına geçip televizyonu açtık. Lena kanalları gezerken bir haber kanalında durduk ve pür dikkat haberi dinlemeye başladık.
"Evet sayın seyirciler. Ne yazık ki Alp Dağları'nda dağ tırmanışı yapan bir grup dağcıdan tam 5 gündür haber alınamıyor."
Haber bu şekildeydi. "Bizde Alp'lere gidicektik değil mi?"
"Evet abla ama istersen gitmeyebiliriz."
" Sorun yok. Çocuklar o kadar hazırlık yaptılar. Hem söz vermiştik unuttun mu?"
"Peki. Ama istediğin zaman vazgeçebiliriz. Çünkü gerçekten bende korktum."
"Sorun yok dedim. Gidelim ve sağ salim dönelim şu yerden. Kanalıda değiştir çabuk. Film falan aç yaa." Lena kanalları tek tek gezerken bir filme denk geldi ve orada durdu. Filmin ismi 'Gerilim Hattı'ydı ve dağa giden bir grup arkadaşı anlatıyordu.
"Ahh Tanrım! Ciddi misiniz yaa? Dönüp dolaşıp bizi buluyor şu lanet dağ." diye söylendim. Lena hemen başka bir kanal açtı ve kanaldaki komedi filmini izlemeye başladık. "Ben uyucam abla. Sen izliyorsan izle." diye odasına yürümeye başladı Lena. Bişey demeden televizyonu kapatıp odama doğru ilerledim. Odama gidip pembe geceliklerimi giyip yatağıma sırtüstü yattım ve tavanı izlemeye başladım. Kısa sürede uykuya daldım. Yaklaşık 2 saat uyuduktan sonra olduğum yerden sıçrayarak kalktım. Yüzüm kan ter içinde kalmıştı. Gördüğüm kabuslar yüzünden doğru düzgün uyuyamamıştım. Yataktan kalkıp yavaş adımlarla lavaboya gittim. Elimi yüzümü yıkadıktan sonra odama geri döndüm. Normalde fazla kabus görmezdim ama görsem bile beni bu kadar etkilemezdi. Çünkü kabusumda Lena, Luca, David ve Simon'u kanlar içinde görmüştüm. Ve bana doğru gelirlerken 'Yardım Et' diye bağırıyordu hepsi. Bir süre yatakta oturduktan sonra meraklanıp Lena'nın odasına gittim. Kapıyı yavaşça aralarken onu uyurken görmemle beraber ne zamandır tuttuğumu bilmediğim nefesimi rahatlar bir şekilde dışarı verdim. Hemen odama geri döndüm. Sırtüstü yatağa yatıp düşünmeye başladım. Alplere gittiğimiz zaman başımıza birşey gelecek miydi? Neden durmadan dağlarla ilgili şeyler karşıma çıkıyordu? Bunları düşünürken gözüm yavaş yavaş kapandı ve kendimi uykunun ellerine bıraktım...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 09, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KAYIPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin