Kırk yılın başında kendim kalkabilmiştim.Çoktan pijamalarımdan kurtulmuş günlük kıyafetlerimi giymiştim.Elimde telefonum sosyal medyada dolaşırken Karnım guruldadı.
Açlığımın bir belirtisi olsa gerek.Telefonumu eşofmanımın cebine koyup mutfağa giderken telefon çaldı.Yönümü değiştirip salondan verandaya geçtim.
Arayan Başak tı .
"Efendim Başak cım. "
"Dün hemen kayboldun , banada haber vermedin bir şey mi oldu ?"
"Yok . Önemli bir şey olmadı.Konuşuruz sonra ."
Annemin sesini duydum.
"Derin hadi gel kahvaltı hazır ."
"Tamam anne ."
Başakla konuşmaya devam ettim .
"Bir şey mi dedin ? Duyamadım . "
"Yok canım sana demedim .Annem çağırıyor sonra konuşuruz . "dedim ve kapattım.Annem tam zamanında seslenmişti . Şimdi iki saat Başak a olup biteni anlatamazdım .Kahvaltımı yaptıktan sonra annem bütün işleri üzerime yığdı .İşlere ev süpürmeyle başladım .Oldum olasıca elektrikli süpürge sesinden nefret etmişimdir . Bu yüzden kulaklıklarımı kulağıma yerleştirdim .
Allah ım bu koca evi süpür süpür bitmedi çıldıracağım .İşlere toz almayla devam ettim.Bu sırada televizyon ünitesinin üstünde bulunan annemin telefonu çalmaya başladı .
"Anne telefonun çalıyor ."
"Arayan kim miş ?"
"Teyzem ."
"Getir bakiyim ."Annem teyzemle konuşa dururken bende kitaplığımın tozunu nasıl alacağım diye kara kara düşünüyorum .Biraz üşengeç olduğum için hatta biraz değil çok , kitaplarımı aşağı indirmeye gözüm kesmedi .
İçim daraldı.Verandaya çıkayım dedim, salona geri döndüğümde annem kitaplarımı aşağı indiriyordu .
Annem üşengeç olduğumu bildiği için böyle bir işe kalkışmıştı .
"Anne ya ne yapıyorsun ."
"Senin indirmeye üşendiğin kitapları indiriyorum kör müsün ?"
Hemen de cevabı yapıştırdı hanımefendi .
"Neyse Teyzem ne diyor ."
"Yarın müsaitseniz gelmek istiyoruz dedi ."
Bu cevabı duyduktan sonra karalara bağladım . Çünkü , teyzem yakamı bırakmıyor . Ne zaman evlenevceksin sorularını duymaktan sıkıldım .İşleri sonunda bitirdik . Kendimi doğruca suyun altına soktum .
Odam belliki temizlik esnasında biraz dağılmış . Ben bu dağınıklığa katlanamadığım için ortalığı toplamaya başladım .
Odamı yerleştirirken çekmecemin içinde bir kutu buldum . Yatağımın üstüne çıkıp kutuyu açtım.Açar açmaz gözlerimden yaşlar boşandı.Bu kutunun içinde babamın bana almış olduğu bir kitap ve kalemler vardı. Bu kitabı babam bana doğum günü hediyesi olarak almıştı. Çok da zor bulmuştu . Adı en sevdiğim bilim kurgu kitabı olan MARSLI .
Ben tam bir kalem hastasıyımdır . Hâlân daha da öyleyimdir . Babam ara sıra istediğim şeyleri alırdı . Ama hiçbir zaman iyi bir baba olmadı . Zaten ben babamı dokuz yaşındayken tanıdım . Benim için hiç kolay olmadı . Benim çok mutlu bir ailem vardı . Dedemlerle beraber yaşıyorduk . Ama babam geldi ve beni mutlu aileden kopardı .Alkol kullanan bir insan olduğu için bize hayatı zindan etmişti . Bana ve anneme hakaretler yağdırıyordu . Ama ben annem için hep susmuştum . Evde kavga çıkmasın ve annem üzülmesin diye . Hiç bir zaman bana inanıp güvenmedi . Bir gün bana sen benim kızım değilsin git bu evden dedi ve o gün benim için bitmişti babam . Ben ondan tek bir şey istemiştim beni çok sevsin istemiştim ama o bana bunu çok gördü . O adam benim kalbimi paramparça etmişti .
Annem hıçkırık seslerimi duyunca odama geldi .
"Derin ne oldu sana böyle kızım . Niye ağlıyorsun ."
Annem biraz daha yanıma yaklaşınca niye ağladığımı anladı.
"Yine aynı konumu Derin . Unut artık o adamı geçti bitti . Geçmişte kaldı o ."
"Yapamıyorum anne olmuyor unutamıyorum . O adamın bize yaptıklarını hâlâ hazmedemiyorum ."Annem başımı göğsüne yasladı . Bende ağlayarak uyuya kalmışım .
Uyanınca annem yanımda değildi . Belliki erkenden kalkmış .
Merdivenlerden inerken bir kaç kere anne diye seslendim ama cevap alamadım .
Telefonuma sarıldım .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CAMIMDAKİ BUHAR
Roman pour AdolescentsDerin;babasının,annesine ve kendisine yaşattıklarından dolayı erkeklere karşı güvenini yitirmiş bir çocuk doktordur. Ama bir gün hastahane başhekiminin oğlu Yekta ile tanışan Derin erkeklere karşı kaybettiği güveni tekrar kazanmaya başlar. Zamanla b...