Rumple'a durumu anlattığımda verdiği cevap karşısında kısa çaplı bir şok geçirdim."Umrumda değil. Siz gidin ben gelmiyorum. "
Ona ciddimisin? Bakışları atarken "Emin misin? Bir daha sormam bak"
Dedim . "Emin değilim Rumple'ım" deyince gözlerimi devirmekle kalmayıp direk orayı terk ettim. Şurada ciddi bir durum vardı ama o yine ve yine dalga geçiyordu.
Hızlı adımlarla Granny's'e girdim ve Ruby'e durumu anlattım. Önemli işlerinin olduğunu ve gelemeyeceğini söyleyince yine sinirle orayı terk ettim. Tam kapıdan çıkınca sert bir bedene çarptım.
"Ovvv. Yavaş ol Swan."
Deyince Kanca'ya "Neden buradasın? Gemiyi hazırlaman gerekmiyor muydu? "
"Öncelikle benim Jolly Roger'ım sıradan bir gemi değil Swan. O sihirli bir gemi. Uçabiliyor.. "
"Evet daha ne kadar aynı şeyi söyliceksin? "
"Sen ona gemi demeyi kesene kadar"
"Dikkat et de elini kesmeyeyim."
Diyip ona omuz atarak yanından ayrıldım.
Arkamdan geldiğini görünce "Ne diye peşimden geliyorsun? "
Dedim. "Seni bir gün kendime aşık edeceğim ,Swan."
Deyince olduğum yerde kaldım.
"Bir korsana mı aşık olucak mışım? "
"Aynen öyle, canım."
Deyince gözlerimi kısarak ona baktım. Birazcık yumuşamıştım. Henry yüzünden fazlasıyla gergindim. Pis pis sırıtmaya başlayınca bende gülmeden edemedim.
**
Sonunda herkes hazırdı ve gemiye binmek için bekliyorduk. Kanca güverteye çıkıp herkese bir uyarıda bulundu. "Sakın ola bir şeye dokunmayın. Sihirli fasulye bulursanız da bana verin. Var olmayan Ülke'ye değil de başka bir diyara düşmek istemeyiz."
Ne kadar da kendini beğenmiş bir mal? Edasıyla yüzüne bakarken bana bakıp güldüğünü fark edince önüme döndüm.
Mary Margaret koluma bir çimdik atıp "Bunu görmemiş sayıyorum" deyince kaşlarımı çattım. "Öyle bir şey yok ve asla olmayacak! " dedim kendimden emin bir şekilde.
Ona anne demek istemiyordum çünkü neredeyse aynı yaştaydık. Mary Margaret gayet uygundu.
Dikkatli bir şekilde gemiye binince içinin de dışı kadar şehvetli olduğunu anladım. Tek tek her yeri incelerken yaşlı bir adamın sesi duyuldu.
"Yelkenler Forayaaa!"
"Ne bağırıyosun kulağımın dibinde Smee? "
Demek adı Smee'ydi.
Tombul ve kır saçlıydı.
Kanca dümeni kırıp seslendi "Sıkı tutunun kalkıyoruz." deyince uçaktaymışız gibi hissettim.
Kanca'nın yanına gelip dümene tutundum. "Bir yerlere savrulmayız dimi? "
"Sıkı tutunursan bir şey olmaz canım, hem merak etme ben yanındayken sana bir şey olmaz."
"Kendine fazla güveniyorsun."
"Güvenmemeli miyim? Baksana ben bencil bir korsanım."
Dedi sırıtıp. Gerçekten fazla komikti. Regina yanımıza gelip "Aşk yaşamayı bırakın da acele edin. Henry'yi-"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Captain Swan (Türkçe)
Science FictionOnce Upon A Time serisinin, Kaptan Kanca♥Emma Swan ikilisinin olağanüstü aşk hikayesi. Not: bu kitap bilincinizi yitirebilmenize yol açabilir. Gerçekten hikayeyi anlamak için gereken tek şey sihre inanmaktır! Umudunuzu yitirmeyin!..