CS~3~ Kurukafa Adası

102 11 11
                                    


Tinker Bell'in dediği şeyle deliye dönerken yandaki masaya ağır bir tekme attım.

Ayağımın acıması umrumda değildi söz konusu oğlumdu.

"Anlatsana ne duruyorsun"

Diye çıkıştım.

"Swan, sakin ol"

"Sakinim ben"

"Değilsin"

"Sakini-"

Cümlemi kesen şey Kanca'nın dudaklarıydı. Anın şehvetine bürünürken aniden kafama dank eden şeyle hızla geri çekildim.

Hiçbir şey yokmuş gibi davranarak ellerimi masaya koydum ve gözlerimi Tink'e çevirdim.

"Evet seni dinliyorum."

"Güzel. İlk önce bizim hiçbir şey yapmamamız lazım. Çünkü Peter'ın planı bunun aksi yönünde. Yani sizin planını öğrenmenizi ve onun peşinden gitmenizi istiyor. Sonuç olarak Henry'nin ölümüne tanıklık edebilirsiniz. "

"Ah tanrım!" Başım dönerken Kanca'ya tutundum. O da anında beni tuttu zaten.

"İyi misin, canım? "

"İyiyim."

Diyerek omzuna vurdum.

"Ne yapmamız gerekiyor yeşil? "

"Hiçbir şey bilmiyormuş gibi davranacaksınız. Peter'a çaktırırsanız bu işin peşini bırakmaz ve oyunu kendince daha eğlenceli hale getirmek için binbir türlü şey yapabilir. "

"Şu küçük veledi kendi ellerimle parçalamak istiyorum. "

Diye soludum..

"Ee artık Peter'ın planını anlat. "

"Tamam. Ama önce şuraya oturalım çünkü bu baya zorlayabilir seni. Duyacaklarını kaldıramayabilirsin.."

Diyerek zoraki bir şekilde gülümsedi. Gözlerimi devirip gösterdiği yere oturdum.

"İlk başta yapacağı şey Henry'yi kendine inandırmak. Onun saflığını kullanarak kendini iyi biriymiş gibi gösterecektir. Daha sonra Henry'yi de diğer kaybolmuş çocuklar'ın arasına sokarak bunun ne kadar eğlenceli olduğunu gösterecek. "

Durdu. Derin bir nefes alıp devam etti. Tanrım bana güç ver!

"Daha sonra Henry'yi kurukafa adası'na götürüp onun kalbini sökerek kendi kalbi yerine takacak."

"Yani bu durumda.. "

"Henry ölecek. "

"Tanrım! Böyle bir şeye asla izin vermem! "

"Bizde izin vermeyiz Swan sen sakin ol lütfen. Henry'yi kurtaracağız merak etme."

"Gerçekten mi? "

Diyerek gözlerinin içine baktım.

"Söz veriyorum."

Bana yaklaştığını hissedince hızla Tink'e döndüm ve devam etmesi için hareket yaptım.

"Peter'ın başından beri istediği Gerçek İnanan'ın kalbini kendine takarak ömür boyu genç kalabilmek."

"Yok artık! Yaşlı mıymış ki? "


"Pekala, bunu bende bilmiyordum. "

Dedi Killian.

"Siz bilmiyor muydunuz? Peter bir zamanlar bana büyücü bir oğlu olduğundan bahsetmişti. Sanırım genç olabilmek için oğlunu terketmiş."

"Gerizekalı. "

"Katılıyorum Swan. Kesinlikle gerizekalı."

Sırıtıp Tink'e döndüm.

"Şimdi ne olacak? "

"Şimdi sizin kendi halinizde takılmanız lazım ki Peter öğrenmesin. Bende bu sırada gizlice Peter'ı gözetleyeceğim ve size haber vereceğim. Ne yaptığıyla ilgili. Size anlattığım son aşamada yani Kurukafa Adası'na yolculukta siz atağa geçeceksiniz. Yani sizde orada bulunacaksınız. gerisi size kalmış. "

"Çok teşekkürler yeşil."

Deyip ayağa kalktım. Bir an önce gidip diğerlerine de anlatmalıyız. Tam kapıyı açmıştım ki

"Ta daa. Sobeledim sizi. Her şeyi duydum yani rahat olabilirsiniz. Eh artık planımı öğrendiğinize göre eğer gelebilirseniz Kurukafa Adası'nda görüşürüz. Yürürken dikkat edin tuzağa falan gelmeyin. "

Sırıtarak toz oldu. Ah! Bu sinsi velede türlü işkenceler yapmak istiyorum.

"Şimdi ne yapacağız? "

Diyerek kanca'ya döndüm.

"Sıçtık Swan. Hiç bilmiyorum."

bölüm sonu... Eğer beğendiyseniz oylamayı ve yorum yapmayı unutmayın lütfen hepinizi seviyorum gelecek bölümde görüşmek üzere.... ♥♥♥

Captain Swan (Türkçe) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin