3&Uyursam geçer mi?

1.2K 105 17
                                    

Yaklaşık yarım saattir boş odayı dolduran sesli hıçkırıklarıydı.Her şey bu kadar zor olmak zorunda mıydı?Hayat denilen bu dipsiz kuyudan ne zaman kurtulacaktı.Kendini toparlamak istercesine saçlarını geriye attı ve gözlerinin çevresini dolduran yaşları eli ile ittirdi.Komodin de duran şeffaf bardaktan bir yudum aldı ve ardından geceyi süsleyen yıldızların ışıklarına baktı,'Hepimiz birer yıldızı temsil ediyoruz' diye düşündü.Kolundaki saate göz gezdirdi,Ömer'e yarım saat sonra gelmesini söylemişti.Ama o hala ortalarda yoktu.Onu bulmak için dışarı çıkmayı aklına koymuşken birden durumunun farkına vardı ve sessiz gözyaşları ile oflayarak başını yastığa yasladı..Eli telefonunu aradığında ise karşısındaki masada olan telefonu ile bir kere daha of çekti sıkıntıyla.Belki de hiç gelmeyecekti Ömer,kızamıyordu ona.Uyumak için gözlerini yumduğunda hızlıca açılan kapı ile açtı gözlerini.Ömer gelmişti;dağılmış sakalları,kızarmış gözleri en önemlisi de buruk kalbi ile.

Defne'nin yüzüne bakmaya cesaret edemeden,koltuğa yığıldı perişan haliyle.Elleri ile oynadı uzun bir süre sessizliğin içinde.Ne yapıp ne yapamayacağını bilecek takati yoktu,vicdan hakimdi tüm ruhunda,birazda gurur karışmış farklı bir renge bürümüştü olayı.Karmakarışıktı aklı ve kalbi.Düşünmek,en azından bir kaç dakika,yaprak hışırtısının duyulamayacağı kadar sessiz,ışığın görülemeyeceği kadar karanlık bir odada,hissetmeyecekti hiçbir duyguyu sadece ve sadece kalbini görmek,kalbini dinlemek,kalbini hissetmek istiyordu.Tek emin olduğu şeydi kalbinin ona doğru yolu göstereceği.Tutunamıyordu.Hiç kimseye,hiçbir şeye,hiçbir duyguya.Ve en vahim olanı da aşka.Başını ağır bir şekilde çevirdi Defne'ye.Defne de Ömer'e bakıyordu gözünde biriken yaşlar eşliğinde.Ömer yavaşça kalktı koltuktan santimlik adımlar ile yatağın yanına geldi.Sessizce oturdu.O kadar büyük bir sessizlik vardı ki ortada en ufak bir seste ağlayacaklardı ikisi de.

Ömer nazik bir hareketi ile kavradı ve öptü Defne'nin elini.Defne ise yataktan güç alarak doğruldu.Ömer yavaşça ellerini,beline doladı ve uzun zaman boyunca tuttuğu göz yaşlarını serbest bırakıp kısık,titrek,pişman ve perişan bir ses tonu ile;

"Özür dilerim.."

Defne de tutmamıştı gözyaşlarını.Hızlıca sarıldı Ömer'e.Başını ağlayarak koydu göğsüne.Konusunda güç buldu ve konuştu sessizce;

"Dileme.Sen istemedin.."

demişti sert ama sessiz bir biçimde.Ömer'in göğsüne biraz daha gömüldü ve bir iç çekerek konuştu;

"Kusur göremeyecek kadar çok aşığım sana.Vicdanın yerinde durmadığını biliyorum,çünkü seni tanıyorum."

dediğinde başını Omer'in göğsünden ayırıp,ellerini gezdirdi kirli sakallarda.Gözlerini yavaşça yumdu ve devam etti konuşmaya;

"Senden tek isteğim yanımda olman Ömer.Senden tek dileğim senin beni sevmen.Başka ne ister ki insan?"

dediğinde Ömer bir buse kondurdu alnına.Bir kaç dakika boyunca saçlarını okşadıktan sonra Ömer;

"Çok yoruldun bugün.Biraz uyu."

Sıkıntıyla ofladı Defne.Ardından bir süre gözlerini duvara odakladı ve karamsar bir tonla;

"Uyursam geçer mi?"

Ömer sert bir yutkunmadan sonra gözlerini Defne'ye yönelterek;

"Ne Defne?"

Defne yumdu gözlerini yine;beynindeki düğümleri temizlemek umuduyla.Büyük bir gülümseme kayarak oynattı dudaklarını;

"Hayat diye varsayılan bu kabuslar cümbüşünden."

Kısa bir duraksamadan sonra devam etti söze;

"Çok yoruldum Ömer.Ben taşıyamıyorum.Fazla.Çok fazla.Nasıl anlatılır ki.Sanki biri ellerini boğazıma dolamış ve eğer konuşmaya çalışırsam nefes alamayacağım.Önce annem ve babamın gidişi,beni yiyip bitiren şu oyun,sonra senin öğrenmen ve şu an ki halim.Bazen de diyorum ki;yağmurlu havada bir kelebek gibi kanat çırpacağıma keşke yere çakılıp ölsem."

lafını bitirir bitirmez Ömer kendine çekti Defne'yi gözyaşları içinde.Saçlarının konusunu içine çekti ve;

"İşte o zaman sen değil ben ölürüm Defne.Sakın deme bir daha öyle.Hadi uyu şimdi.Her şey düzelecek.Sinan gelecekti ben ona bakayım "

Ömer yastığı düzeltirken Defne de arkasına yaslandığında Ömer alnını öpüp çıktı odadan.

***

Kalktığımda gördüğüm ilk şey mer'in o güzel yüzü olmuştu.Yorgun olduğu belliydi her halinden.Dağınık saçlarıda ona çok tatlı bir hava katmıştı.Derin bir oh çektiğimde Ömer gözlerini kırpıştırmaya başlamıştı.Benim uyandığımı görünce hemen yerinden fırladı;

"İyi misin?"

diye sorduğunda içten bir gülümsemeyle başımı salladım ve sıkıntıyla;

"Ya Ömer ben iyiyim de sıkıldım şu yataktan.Biraz hava almak istiyorum artık!"

diye sitem ettiğimde Ömer'in kaçan gözleri anlatmıştı bana her şeyi.Yürüyemiyordum ben,bu sıkıcı yataklara da alışmam lazım acı olsa da.Konuyu toparlamaya el atacağım sırada odaya giren doktor ile oh çektim.Doktor yine güleryüzü ile gelmişti.Yüzünü biraz düşürdü ve;

"Defne hanım durumunuzdan haberiniz var sanırım."

dediğinde başımı Ömer'e döndürdüm.Vicdan azabı çektiği öyle belli oluyordu ki.Şu bacaklarım değilde en çok onun bu halleri koyuyor bana.Sanki o değilde ben çekiyorum.Doktor yine konuştu;

"Defne hanım çıkış işlemlerini halledip çıkabilirsiniz.Fizik tedaviye de beş gün sonra başlıyorsunuz iki günde bir gelmeniz gerekecek.Ömer bey biliyo zaten."

***

Üstümü zor da olsa giyinmiş ve Ömer'in gelmesini bekliyordum.O sırada oldukça neşeli bir şekilde girdi ıçeri.Gülen yüzüyle;

"E hadi gidelim

dediğinde çevresine baktım ve şaşkınca ;

"Tekerlekli sandalye yok mu?"

dediğimde sırıttı ve yanıma yaklaştı;

"Ben taşıyacağım karımı "

Alaycı bir şekilde güldüm ve;

"Saçmalama istersen Ömer "

dediğimde çoktan kucaklamıştı bile gülümseyerek;

"Seni seviyorum "

dedikten sonra dudaklarıyla buluştu dudaklarım.

Bölüm Sonu.Bol yorum.

BENİ AL KUCAĞINAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin