0.7

461 51 4
                                    

bngch95: Hey.

myng: Gerçekten sen misin? Ah, seninle tekrar konuşmak iyi hissettirdi.

bngch95: Üzgünüm. Uzun bir süre giremedim.

myng: Canın mı sıkkın?

bngch95: Sadece biraz yorgunum.

myng: Ah... Ben de öyle. Provalarımız çok sık olmaya başladı. Çaylak bir grup ile comeback için çalışıyoruz.

bngch95: Ah öyle mi? Hangi grup?

myng: VIBE. Duydun mu?

bngch95: Im... Sanırım. Eğlenceliler mi?

myng: Tuhaf kızlar... Özellikle Bongchae çok tuhaf. 

bngch95: Neden öyle dedin?

myng: Yani iyi anlamda tuhaf biri. Ortak özelliklerimiz olduğunu hissediyorum. Dün birlikte stüdyoya gittik. Biraz çekingen biri ama... 

Bongchae elindeki telefonu bırakıp stüdyodaki koltuğa oturdu. Bu böyle devam edemezdi. Saatler boyunca birlikte vakit geçiriyorlardı ve o mesaj attığında telefonu titreyecek ve o yanından gidene kadar mesaja cevap veremeyecekti. Yoongi de gerizekalı olmadığı için her şeyi anlayacaktı ve onu rezil edecekti.

myng: Ama onunla konuşmak iyi hissettiriyor. Aynı seninle konuşmanın iyi hissettirdiği gibi.

Ve ayrıca

bngch95: Yoongi.

myng: Her şeyin yolunda olmadığını söylemiştim. Bir şey saklıyorsun. Dökül.

bngch95: Yoongi sana bir şey itiraf etmem gerek.

Ben aslında 

Bongchae elinde telefonla stüdyoya giren Yoongi'yi gördüğünde hemen telefonu kapatıp cebine koydu.

"Merhaba."

Yoongi başını kaldırıp gülümsedi.

"Merhaba."

Bongchae'den mesajın devamını beklercesine hala telefonu elinde tutuyordu. 

Yoongi eşyalarını stüdyonun masasına bıraktığında Bongchae korkuyla onun telefonunu izliyordu. Yoongi sabrı taşmış bir  şekilde mesaj yazdığında Bongchae'nin telefonu öttü. 

Bongchae korkuyla başını kaldırıp oğlana baktığında oğlan oralı olmamış bir şekilde telefonuna bakmaya devam ediyordu. Bongchae telefonunu kapatmak için telefonuna eğildiğinde Yoongi başını kaldırıp ona baktı ve Bongchae eline aldığı telefonu tekrar koltuğa fırlattı.

"Başlayalım mı?"

"Ta-tabi."

Bongchae Yoongi'ye doğru ilerlediğinde Yoongi masaya oturup defterini açtı.

"Sözler ne durumda?"

"Üstünde çalışıyorum. Biraz söylememi ister misin?"

Yoongi başıyla onaylayıp gülümsediğinde Bongchae şarkıya başladı. Bu şarkı açılış şarkısı olduğu için neşeli ve hareketli olmalıydı.

"Gözlerin, parlıyor!

Saçların, ışıldıyor! 

Biraz daha yaklaş, yaklaş, yaklaş! 

Gözlerim kamaşıyor!

Kalbim deli gibi atıyor!

Hey, hey, hey! 

Şimdi sen, sen, sen

Kaybolup göklerde

Yine toplarsın üstüne

Tüm gün ışığını ve

Ben, kamaşırken gözlerim

Seni izlerim 

Kalbim atarken deli gibi

Sadece 

Ölmeyi beklerim."

Yoongi'nin yüzü gülmek üzereymiş gibi kasıldığında Bongchae ona baktı.

"Olmamış mı?"

"Hayır.. Gayet iyi. Sadece..."

Yoongi uzun zamandır tuttuğu kahkahasını serbest bırakırken Bongchae bozulmuş bir şekilde ayağa kalktı.

"Keşke olmadığını gülmeden söyleyebilseydin."

Bongchae eşyalarını toplayıp odadan çıkarken Yoongi onu kolundan tutup çekti.

"Üzgünüm Bongchae. Şaka yaptığını zannetmiştim."

Aralarında istemsizce az bir mesafe kalmıştı. Bongchae hiçbir şey söylemeden oğlanın gözlerine bakıyordu.

Yoongi ise bakışlarını çoktan kızın gözlerinden dudaklarına indirmişti. 

Bongchae bunu yapamazdı. Onu öpmek istiyordu ama öpemezdi. Onunla birlikte olma olasılığı bile yoktu. Ona hala gerçekte kim olduğunu söylememişti.

Bongchae kapıyı açıp kolunu Yoongi'nin elinden kurtardı.

"Ben üzgünüm Yoongi."

"Neden?"

"Söyleyemem..."

Bongchae odadan çıktıktan sonra Yoongi masayı tekmeledi.

"Yine her şeyi mahvettin Yoongi."

- - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - - 

myng: Müsait misin?

(Mesajınız gönderilemedi)

myng: Bu da ne?

(Mesajınız gönderilemedi)

myng: Durup dururken bu ne şimdi?

(Mesajınız gönderilemedi)

myng: Hayatımda en fazla ihtiyaç duyduğum insanlar bir anda çıkıp gitmek mi zorunda? Kaldır engelimi.

(Mesajınız gönderilemedi)

myng: Neden bana bunu yapıyorsun...

Tanısan Çok SeversinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin