D HARFİ PART 2

42 0 1
                                    


DEVLETŞAH: (Fars.) Er. - XV. yy. yetişen en tanınmış İran edebiyatçısı.

DEVRAN: (Ar.) Er. 1. Dünya, felek. 2. Zaman. 3. Talih, yazgı.

DEVRİM: (Tür.) Er. 1. Hareket halinde bir şeyin bir eğri çizerek dönmesi, devretmesi. 2. Köklü değişiklik, inkılap. 3. Eski olduğu fark edileni yıkıp yerine yeni olduğu farz edileni koymak. 4. İhtilal.

DİBA: (Fars.) Ka. 1. Alacalı ipek kumaş. 2. Atlas.

DİBACE: (Fars.) Ka. 1. Kitabın başlangıç kısmı, önsöz. 2. Kitapların süslü sayfaları.

DİCLE: (Tür.). - Yakındoğu'nun Türkiye'den doğan ve Mezopotamya'dan Basra Körfezine dökülen nehirlerden biri. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

DİCLEHAN: (Tür.) Er. - Dicle'nin hükümdarı.

DİDAR: (Fars.) Ka. 1. Yüz, çehre. 2. Görme, görüşme. 3. Görüş kuvveti. 4. Açık meydanda.

DİDE: (Fars.) Ka. 1. Göz. 2. Gözcü. 3. Gözbebeği. 4. Gözucu.

DİDEM: (Fars.) Ka. - Gözüm.

DİHYE: (Ar.) Er. - Dihye b. Halife. Kelbi kavmine ait, Hz. Rasûlullah (s.a.s)'ın ticaret ortağı. Hoş tavırlı, kibar, zengin bir tacir. Cebrail (a.s.)'in bazen Dihyetü'l-Kelbi suretinde vahiy getirdiği rivayet olunur.

DİKÇAM: (Tür.) Er. - Çam gibi uzun. Metanetli.

DİKMEN: (Tür.) Er. 1. Koni biçiminde sivri tepe. 2. Dağların en yüksek yeri. 3. Yayla.

DİLAN: (Fars.). - Gönüller, yürekler. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

DİLARA: (Fars.) Ka. 1. Gönül alan, gönül kapan, gönül okşayan, gönlü dinlendiren. 2. Bugün elde örneği olmayan eski Türk mürekkep makamlarından biri.

DİLAVER: (Fars.) Er. - Yiğit, yürekli.

DİLAVİZ: (Fars.) Ka - Gönlün takıldığı, gönüle takılan.

DİLAY: (Fars.) Ka. - Gönlü aydınlatan ay.

DİLAZAD: (Fars.) Er. - Gönlü bir şeyle ilgili olmayan, gönlü rahat. Özgür.

DİLBAZ: (Fars.) Ka. 1. Gönül eğlendiren. 2. Güzel söz söyleyen. 3. Yüze hoş görünen.

DİLBER: (Fars.) Ka. - Gönül alıp götüren, güzel.

DİLBERAN: (Fars.) Ka. - Dilberler, güzeller.

DİLBESTE: (Fars.) Ka. - Gönül bağlamış, aşık.

DİLDAR: (Fars.) Ka. 1. Birinin gönlünü almış, sevgili. 2. Abdülbaki Dede'nin terkib ettiği 7 makamdan biri.

DİLDEREN: (Fars.) Ka. - Sevgi toplayan, gönül alan, beğenilen.

DİLEFRUZ: (Fars.) Ka. - Gönül aydınlatan. - (bkz. Dilfüruz).

DİLEK: (Tür.) Ka. 1. Dilenen şey, arzu, istek. 2. İsteme, arzu etme, dileme.

DİLEM: (Fars.) Ka. - Gönül ilacı.

DİLERCAN: (Fars.) Er. - Dilekte, istekte bulunan.

DİLFERAH: (Fars.) Ka. - Gönlü ferah, sevinçli.

DİLFEZA: (Fars.) Ka. - Gönlü genişleten, gönlü artıran.

DİLFÜRUZ: (Fars.) Ka. - Gönüle ferahlık veren, sevindiren.

DİLGE: (Tür.). - Güzel konuşan kimse. - Erkek ve kadın adı olarak kullanılır.

İSİMLER VE ANLAMLARI #wattys2016Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin