Mahzen

8 2 0
                                    


  Bir balkondan çok,belediyenin çöp arabasını andıran,geniş terasa çıktı.Olağan üstü deniz manzarasının görülmesi gereken yere,karton koliler ve eski gazete yığınlarının oluşturduğu,korkunç manzara hakimdi.Ama kirli saçlı,beyaz tenli kadın,titreyen ellerinde tuttuğu çayı,sürekli yalayıp durduğu,hafif seyiren dudaklarına götürürken,bunun farkındaymış gibi Görünmüyordu.Bir çok insan için,çöp yığını sayılan bu ev,onun bütün anılarına kucak açan Geçmişiydi.İnsanlar ne derse desin.Çok ta önemli san ki.Zaten onlar hep konuşup dururlar.Kimin umurunda ki.

Kirli elleri,siyah tırnaklarıyla,kolileri şöyle bir karıştırdı.Ve aradığı şeyi hemen buldu.Nede olsa bu onun dağınıklığıydı.Ve o ne zaman istese,dağınıklığı istediğini sunmaktan kaçınmazdı.Elinde tuttuğu yuvarlak,yapışkan şeyi,terli koltukaltlarının arasına sıkıştırarak içeri girdi.Bu gün,oyuncağıyla biraz daha oynayacaktı.Senelerdir,hergün yaptığı gibi.

İki göz odalı evinin,karanlık koridorunda ilerlerken,küçük odalarının birinin,aralık kapısının önünde durdu.İçerden gelen tıkırtıya kulak kabarttı.Sessizce,kapıyı iyice açtı.Tüm duvarları,gazete haberleriyle (hepsi aynı haberin,farklı senelerde yayınlanmış baskılarıydı.) kaplı olan odaya şöyle bir göz gezdirdi.Gözleri ,bakmaktan senelerdir bıkmadığı, en sevdiği gazete parçasının önünde birkaç saniye daha fazla oyalandı.Gazete parçası,30 sene öncesine aitti.20 yaşlarında,yakışıklı bir delikanlının resminin yanına,otuz puntoluk kalın harflerle "KAYIP GENÇ HALA BULUNAMADI" yazılmıştı.Altındada çocuğun annesinin ağlayan bir fotoğrafı yayınlanmıştı gazetede.Ancak,kadıncağızın yalnızca,siyah,saçlarının ancak yarısını örten
başörtüsüyle,ağlamaktan şişip,morarmış gözleri görünüyordu.Altta kalan kısımları,diğer gazetelerin altında yitip gitmişti.

Ellili yaşlarda ki kadın,sessizce,duyduğu tıkırtıya doğru ilerlemeye devam etti.Odayı ikiye bölen,koyu gri,eski püskü perdenin arkasında,bir kıpırdanma oldu.Kadın ,yarısı yenmiş,siyah tırnaklarına ev sahipliği yapan,iri elleriyle perdeyi kavradı.Ve aniden açtı.Ürkek bir tıslama duyuldu.Ve kadından daha çok korkmuş olan,simsiyah,tüylü bir kedi,can havliyle kendini dışarı attı.Kadın tuhaf bir soğukkanlılıkla,odadan çıktı.Oyuncağına doğru gitmeye,kaldığı yerden
devam etti.

Mahzene inen ahşap kapının kilidi,evin ruhunu bozacak bir şangırtıyla açıldı.Yaklaşık seksen kiloluk iri cüssesi merdivenlerden aşağı doğru inerken,önce ağzını bantlamalıyım diye düşündü.Yoksa çok ses çıkartıyor.On basamaklı,karanlık merdivenlerin sonu geldiğinde,zifiri karanlık mahzeni aydınlatacak ışık düğmesini kavradı.Yaktı.Etraf, birden aydınlandığında,yine alışık olduğu gazete parçalarıyla buluştu gözleri.(Birinin başlığı "KAYIP GENÇ EVLENMEK ÜZEREYDİ" bir diğerinin ki "KAYIP GENÇ ÜNİVERSİTEYE GİDEMEDİ." vs) Koltuk altına sıkıştırdığı koli bantını çıkartarak,önünde duran sandelyenin üstündeki koyu gölgenin ağzını bantladı.Gözleri,örümcek ağlarıyla kaplı sehpanın üzerinde duran,hiç ellenmemiş yemek tepsisine kaydı."Lanet olsun"dedi.Tepsiye bir tekme fırlattı.Üzeri kendi parmak izleriyle dolu porselen tabaklar,yere düşüp parçalanırken,içlerinde ki ne olduğu pek anlaşılmayan yemekler yere saçıldı."Bu günde hiç birşey yememişsin.Senin derdin ne ha.Açlıktan ölmekmi istiyorsun" Sandelyede ki gölge sessiz. "Sana diyorum" Ama nafile yine ses yok.Bu sessizliği bozan,kapının yumruklanışı oldu.Kadın ilk defa,bir duygu belirtisi gösterdi.Ve korkmuş bir şekilde yukarıya baktı."Tanrım! Geldiler.Sonunda bizi buldular.Seni yine alacaklar benden" Gölge hala sessizce sandelyede otururken,kadın yukarı koşup,kulağını kapıya dayadı." Bayan,kapıyı açın POLİS" Ne yapacağını şaşırmış vaziyette sağa sola bakındı.Sonra ise çığlık atarcasına bağırdı."Gidin burdan.Benden ne istiyorsunuz".Bir süre sessizlik geri döndü.Fakat
varlığı kısa sürdü."Hakkınızda şikayet var.Arama emrimiz var,evi arayacağız."Polisler kadının kapıyı açmayacağını anlayınca,kapıyı kırmaya başladılar.Otuz senedir ilk defa korkan kadın,yerleri inleten bir gümbürtüyle koşmaya başladı.Biraz önce,zavallı kediciğin can havliyle kaçtığı perdenin arkasına sığındı.Yere çömeldi,kollarıyla dizlerini kucakladı.Bağıra bağıra,eski bir şarkıyı söylerken,polisler kapıyı kırmış ve çoktan mahzenin tozlu basamaklarını inmeye başlamışlardı.

Genç,yeni mezun bir polis,gördüğü manzara karşısında,dona kalmış bir şekilde,küf kokulu mahzenin ortasında duruyordu.Arkasından gelen diğer hepsinin yaptığı gibi.Odanın heryanı,gazete haberleriyle kaplıydı.Ve çoğu,kadının gençlik resmiyle,aradıkları, otuz yıldır kayıp olan gencin,sarmaş dolaş nişan resimlerinden oluşuyordu.Tüm haberleri biriktirmişti.Odanın ortasında,bambudan yapılmış bir sandalye vardı.Yanındaysa devrilmiş bir sehpa.Yere yayılmış,tabak parçaları ve yemek artıklarının arasında,pırlanta bir nişan yüzüğü parıldıyordu ki,koşarken kadın düşürmüş olmalıydı.Sandelyenin
üzerinde,samandan yapılmış,üzerine damatlık giydirilmiş bir kukla oturuyordu.Gazetelerden birinden koparılmış,kayıp gencin suratı,saman kuklanın kafasına yapıştırılmıştı.Ağzının olduğu yer ise,koli bandıyla kaplanmıştı.Polisler,kadının acıklı hikayesini keşfetmeye başladığın da,yukarıdan kadının şarkısı duyuluyordu.

"BİLİYORUM,BİR GÜN DÖNECEKSİN,EY SEVGİLİ.O GÜN KARANLIKTA BEKLİYOR OLACAĞIM.TÜM DÜNYA DELİ DESİN UMRUMDA DEĞİL.SEN BİLECEKSİN O BANA YETER."   

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 02, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

MahzenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin