Arkadaşlar ilk hikayem olduğu için baya heyecanlıyım umarım beğenirsiniz...
Bazen yazın en sıcak ayında vücudunuz buz tutar. Unuttuğunuz daha doğrusu kendinize unutturduğunuz her şey ortaya çıkar. Sarmaşık gibi sarar dört bir yanınızı... Aşık olduğunuz adam ne aklınızdan çıkar ne kalbinizden... Bütün satırlar bütün kelimeler bütün göz yaşları onadır fakat o hiçbirine ulaşamaz. Dibine gelse dokunamaz artık sana. Canın yanar ama tek bir damla bile düşmez artık gözlerinden. Su gibi akar acı şarap boğazından... Sarhoş olur tekrar içersin. Her koşulda ona sarılırsın... Sonra bir yere sızarsın.
Sabahın bilmem kaçı dün gece fena sızmıştı evde iğrenç şarap kokuyordu ama umursamadı bunu. Garip bir şekilde şarap kokusu hoşuna gidiyordu. Siyah shortu askılı aleti ve dağınık topuz saçlarıyla büyüleyici duruyordu. Ondan etkilenmemek imkansız olabilirdi evet hatta imkansızdı. Akşam yakın dostu Eda Fransadan gelecekti. Onun için evi toparlaması gerekiyordu. Telefonundan şarkı açtı ve başladı toparlamaya... Çok yorulmuştu gerçekten. Ev bayadır böyle toparlanmıyordu ama onunda hoşuna gitmişti bu durum. Kendini koltuğa atıp gözlerini kapattı. Bir süre uyuyakaldı.
Karanlık bir orman... Burda ne işim var. Etrafından geçen hızlı rüzgar sesleri... Korkunç kahkahalar... Bağırma sesleri ve aşırı yoğun kan kokusu. Korkmuştu. En son altı yaşında bu kadar korkmuştu. Bütün sesleri duyup şarkıyı dinliyordu. Şarkı gerçekten mükemmeldi. Böyle bir yer için fazla güzeldi arkasından bir kol omzuna dokundu korkuyla döndü ama sadece karartı gördü. Bir şey var ama algısının çok ötesinde...
Telefonun çalması ile yataktan sıçradı ve bir yudum su alıp sakince telefonu açtı arayan Edaydı.
- Efendim Eda.
+ Almina canım iyi misin?
- Evet nerdesin almaya geleyim mi?
+ Gerek yok arabam var konum at bebeğim.
- Okey tatlım.Konum atıp duş aldı gördüğü rüyayı düşünüyordu. Neden olmuştu ki bu şimdi? Her neyse Eda buradayken daha dikkatli olmalıydı. Evin üst katında bir oda vardı. Silahları ve enstürmanları oradaydı oraya hep özenirdi ama Eda silahlardan korkardı. Onları sandığa kaldırıp odayı düzenledi. Sonra kapı çaldı arkadaşına kapıyı açtı. Çok özlemişti.
Baya konuşup hasret giderdiler.- Ee Almina misafirini eve mi tıkacaksın?
+ Ahhh ekselansları bağışlayın lütfen ne yapmak isterdiniz.
Odada büyük bir kahkaha koptu.
+ O zaman hazırlaan fıstık İstanbul bu gece bizde.
İkiside odalarına çıkıp hazırlamaya başladı. Almina sapsarı ve kıvırcık saçları, yeşil gözleri, bembeyaz teni ve sexi vücudu ile herkesi kendine hayran bırakırdı zaten her zaman. Üstüne genelde siyah şeyler giyerdi. Siyah kot shortuna zincir takmış üstüne siyah atlet ve siyah deri ceketini giyinmişti... Saçlarını dağınık bırakıp yeşil gözlerini ortaya çıkaracak koyu bir makyaj borda tonlarında bir ruj ile geceye hazırdı. Tabiii Eda görmeden silahını yanına almayı da ihmal etmedi.Eda Alminanın çocukluğundan kalan masum anılarını taşıyordu. Fazla saf ve şirindi. Evet sexi değildi ama büyüleyici bir masumluğu vardı. Almina onun için her şeyi yapardı.
Eda siyah düz saçlarını arkadan dağınık topuz yaptı. Siyah gözlerine hafif bir makyaj yapıp siyah dar paça pantolonunu ve beyaz yakası açık atletini giyindi. Boynuna uzun zincirden oluşan kolyesini taktı. Gerçekten etkileyiciydi...Almina çoktan kapıdaki siyah Harleyi hazırlamıştı. Eda çantasını alıp dışarı çıkmıştı fakat baya korkmuş görünüyordu. Almina göz kırpıp korkma gel insan yemez diyip gülmüştü. Edanın başka seçeneği yoktu. Kaskını ve Alminanın verdiği deri montu alıp binmişti. Heycanlı olduğu kesindi ama korkuyordu işte...
Almina hep böyle bir kızdı ama zaten.
Bu bara Eda daha önce hiç gelmemişti diğerleri gibi değildi. Daha farklı daha karanlık bir yerdi. Kapıdaki kaslı ve dövmeli koccaman adamlar Alminayı görür görmez eriyip küçülmüştü sanki. Biri motorun anahtarını almaya geldiğinde Almina yeşil gözleriyle ona tahdit bakışları savurup;" Başına bir şey gelirse zevkli bir ölüm yaşarsın"