○~BAŞLANGIÇ~●

96 14 0
                                    

Tik tak tik tak akrep ve yelkovanın tıkırtısı beş dakika sonra artık okul hayatının biteceğinin habercisiydi. Fakat Edebiyat öğretmenimiz bize gelecek ile ilgili nutuk çekmekten vazgeçmiyordu.

Lina diyen bir sesle kafamı sıradan kaldırdım. Bu en yakın arkadaşım vera idi.
"Daha burda kalmayı çok istiyorsun sanırım" dedi gözlerini devirerek.
"Ne bitti mi?"
"Tam beş dakika önce. "
"Sanırım o ara uykuya dalmış olmalıyım."
"Yine hangi kitabı hayal ediyordun? dur tahmin edeyim Romeo&juliet yok yok Gurur ve Ön yargı en kötü ihtimal Hayvan Çiftliği".
"Bu sefer yanıldın arkadaşım sadece okulun bitmesini hayal ediyordum."
"O zaman hayalin gerçekleşti okul bitti ve biz artık burdan gidiyoruz".dedi ve beni cekistirmeye başladı

Ben lina EREZ artık liseyi bitirmiş olan bir kızım. Evet evet tam bir kitap kurduyum hatta biraz abartacak olursak küçük şirin bir kitapçıda hem çalışıp hemde kitap okuyorum kimin hayali değildir ki bu kitap severler için.

Annem ve babamı hiç tanımıyorum ben bebek iken beni yurda bırakmışlar ama ben ona rağmen neşeli ve renkli bir kişiliğe sahibim en azından arkadaşlarım öyle derler ve ben bu sene yurttan çıkmak zorundayım.

"Hala bir ev bulamadın mı? "diyerek beni sessizlikten kurtardı roman. Namı değer vera nin ikizi
" Hayır R bulamadım ve ayrıyetten bir iş de bakmam gerekiyor."

"Kitapçı yetmiyor mu sana?"

"Biliyorsunuz orası küçük bir yer ve hep eski kitaplar var bu yüzden pek fazla müşterisi olmuyor ama orayı da çok seviyorum o yüzden hafta içi orda olacağım hafta sonu için iş bakmayı planlıyorum."

"Ama çok yorulacaksın böylede".

"Ne yapabilirim ki yurttan çıkmam gerekiyor 18 yaşındayım ve artık kendi ayaklarımın üzerinde durmam gerek. "

"Haklısın tatlım peki ne yapacaksın?"

"Bilmiyorum ama en yakın zamanda ek bir iş bulmam gerek."

"lina sen Geç kalmadın mı?kitapçıya."

Hemen saatime baktım "ah tanrım hayir Geç kalmadim ama bu gidişle kalacağım hadi ben gittim yarın görüşürüz."
Ikisinin yanağını öptüm ve koştura koştura dışarı çıktım. Felaket yağmur yağıyor ve şansa bakın ki bende bırakın şemsiye yi şapkalı bir şey bile yoktu. Çantamı kafama siper etmem nafile sanki daha çok ıslaniyordum.

Hemen durağa doğru koşmaya başladım ve durağa sığındım.Yağmur sanki bir şeye kızgın mis gibi yağıyordu kitapçıya giden otobüs geldi ve bindim.Her zaman ki gibi kulaklığı mı kulağıma taktım ve bu aralar çok dinlediğim Adam Lambertin Ghost town şarkısını dinlemeye ve Romeo ve Juliet kitabını okumaya Karar verdim. Ne yapayım kitabı çok seviyorum hele beraber öldükleri sahne hıçkırarak ağlama sebep oluyor. "Hadi ama lina tut Kendini otobustesin"dedim kendime ve camdan dışarı bakmaya başladım.

İneceğim durağa geldiğimi gördüğüm gibi otobüsten hemen indim ve koşarak dükkana girecektim ki içeriden birisi çıktı ve bana çarparak daha doğrusu elimi kırarak yanımdan geçti.

"Bir Özür bile dilemedi hah kaba adam önemli değil sağol Özür dinlediğiniz için" dedim bagirarak ve bileğimi tutarak içeri girdim.

"Merhaba selim amca" dedim içeri girerken.

"Merhaba lina Nasılsın"

"eh iyiydim daha demin burdan çıkan kaba adam elime çarparak kırmadan önce."

"Aman tanrım iyi misin? "

"Sadece bileğim çok ağrıyor."

"Ah vera hemen gel saralım kolunu daha kötü olmasın ben içerden malzemeleri alayım sen otur."dedi ve içeri geçti bende herzaman kitap okurken oturduğum koltuğa oturdum.

Uyuyan AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin