Bölüm 5
"Sen giderken benim inancımı değil, hisselerimi değil, kalbimi değil, aklımı değil, ölünce de seni sevebilecek ruhumu aldın. Ben senin güvenini öldürdüm sen benim umutlarımı."
*Bölüm başında ki sözler Sehun'a ait. Hikayenin sonu ile ilgili.*
Bu herifin, bu saatte, mutfağımda, Baekhyun ile ne işi vardı? Mutfağımda olduğu yetmez gibi bu iki salak mutfağımı savaş alanına çevirmişti. Benim canım mutfağım. Chan ve Baek ikilisinin beni fark etmesi için boğazımı temizledim. Şimdi ikisinin de ilgi odağı ben olmuştum. Baekhyun geniş gülümsemesi ile yanıma gelip kollarını hızla boğazıma dolamıştı.
"Huniee!! GÜNAYDINN!" Geri çekilip yanağımdan sıkıca öpmüştü. Ben ise hala tepkisiz bir şekilde savaş alanına dönmüş mutfağıma bakıyordum.
Tepki veremeden, Baekhyun beni elimden tutup bir yere çekiştirirken, açıklama yapıyordu. "Dün neler oldu bilemezsin, hyung." Masanın başına gelince bir sandalye çekip oturmamı beklemişti. Baekhyun'un neşesi için çektiği sandalye oturup onu dinlemeye devam ettim. "Chanyeol ile iddiaya girmiştik, iddiayı ben kazanırsam Chanie bana kahvaltı hazırlayacaktı..." Ellerini çırpıp gözlerini kırpıştırarak bana baktı. "...ve bil bakalım kim kazandı?"
İlk başta o ikilinin canına okumak istesem de Baekhyun'u bu kadar neşeli görmek fikrimi değiştirmişti. En azından iyi tarafından bak, Sehun, kahvaltı hazırlamak ile uğraşmana gerek yoktu. Kollarımı göğsümün üstünde bağlayıp sakin ifademle, Baekhyun'a baktım. "Mutfağın halini görünce, 'keşke kaybetseymişsin' dedim, Baekhyun!" gözlerimi yumdum, içime derin bir nefes çekip yeniden Baekhyun'a baktım. "Pekâlâ Baekhyun, benle de bir iddia ya gir, kahvaltıyı beğenirsem mutfağı sen topluyorsun beğenmezsem Chanyeol." Genişçe sırıtarak ağzı açık kalmış Baekhyun'a baktım, açık kalan ağzını elim ile kapatıp masaya doğru döndüm. "Ee? Nerede benim kahvaltım?"
************
Baekhyun, Chanyeol'un hazırlamış olduğu krep tabağını önüme koyup hızla karşıma geçip büyük gözleri ile beni izlemeye başladı. "Hadi Sehunie! Tadını beğendin mi? Bence çok güzel görünüyor."
Çatal ve bıçağı elime alıp Baekhyuna dik dik baktım. "İlk defa krep görmüyorum Baek. Bana ilk defa krep görmüş muamelesi yapma." Chanyeol da masaya oturunca Baekhyun hariç kahvaltıya başlamıştık. Baekhyun hala beni izliyordu, onu gıcık etmek için Krepi yavaşça küçük küçük lokmalara ayırdım. Baekhyun benim yavaş olamama sinirlenip ayağını aşırı hızlı sallayıp masanın sallanmasına da neden oldu. Gözlerinin içine baktığımda sanki her an önünde ki tabağı suratıma fırlatacakmış gibi ifadesi vardı. Bir müddet Baekhyun bana, ben Baekhyun'a bakmaya devam ettik. Chanyeol kafasını kaldırıp ilk Baekhyun'a sonra bana bakıp yeniden Baekhyun'a baktı.
"Sehun, Baekhyun, sorun ne? Tadı çok mu kötü olmuş?" Chanyeol konuştuğunda Baekhyun hala sinirli gözlerini üzerimden çekmemişti. En sonunda ellerini masaya sertçe koyup çemkirdi. "Sehun o çatalı ağzına sokmazsan başka bir tarafına sokacağım, sonra ameliyat ile çıkartırlar artık." Çatal ve bıçağını hızlı ve sertçe alıp krepini böldü. Bu kadar sinirlenmesine şaşırmıştım sadece şaka yapmak istemiştim. "Tamam benim minik kardeşim, kızma hemen." Çatalı ağzıma atıp krepin tadına baktım. Alt tarafı bir krepti işte. Çiğnemeye başlarken Baekhyun, hemen, eski heyecanı ile hızlıca sordu, "Tadı nasıl Sehun? Beğendin mi?"
Ağzımda ki lokmayı yutup Baekhyun'un meraklı gözlerinin içine baktım. "Fena değil, sonuçta o kadar çikolata sosunu hangi krepin içine doldursan tadı güzel olur. Sevdim ama krep hamurunun tadı aynı yanık yumurta kızartması gibi, soslar ile durumu kurtarmışsın.." Lafım daha bitmeden Chanyeol araya girip sözümü kesti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fake Wolf ~HanHun~
FanfictionSizi kontrol eden en gıcık kaptığınız kişi olsa ne yapardınız?