3 . bölüm

8.8K 252 41
                                    

2 hafta sonra ~
Haftaya 9. ayıma gireceğim . Bu yüzden üzerimde hem korku  hemde heyecan var . Zaten doğum gününe kadar annem gelecek yanıma ama yine de korkuyorum . İşte her hamile kadında olduğu gibi bende de doğum korkusu var . Sezeryan olmak istemedim . Normal doğum yapacağım . Hem artık göbeğimde iyice aşağı indi . Artık Berk ile beraber yürüyüş yapmaya karar vermiştik. Doktor doğum için iyi olabileceğini ama fazla yürümemem gerektiğini söylemişti .

Barış Efe'nin odasını neredeyse bitirmiştik. Geriye sadece bir kaç süs eşyası kalmıştı .

"Aşkım bulutlu olan süsü getirir misin ? "

Diye bağıran Berk ile poşetleri karıştırmaya başladım . Tüm poşetlere baktım ama yoktu . Ağlamaya başladım . Yoktu işte  . En sevdiğim süsü almayı unutmuşuz. Berk koşa koşa yanıma geldi .

"Aşkım ne oldu ? Niye ağlıyorsun ?"

Hemen yanımda bana endişeli gözler ile bakan Berk'e sarıldım . Ağlarken konuştum .

"En sevdiğim süsü almamışız. "

" Aşkım gerçekten bunun için mi ağlıyorsun ? "

" Evet . Yok İşte o süs . Ben o süsü istiyorum ."

" Tamam o zaman bende gidip alırım ."
Dedikten sora benden ayrıldı Berk . Ayağa kalktı ve gülmeye başladı . Kaşlarımı çatıp ona sinirli bir şekilde bakmaya başladım  .

" Ne var berk ? Neye gülüyorsun ?"

"Aşkım " dedikten sonra elini yumruk yapıp ağzına götürerek kahkaha sını bastırdı . Ve devam etti .

"Dikkatli baktığına emin misin ?"

Dedikten sora tekli koltuğa yürüdü. İşte orada ! Bulutlu süs orada !

"Aşkım , orada ! Yaşasın ! Almışız! "

Çocuk gibi sevinirken bir yanan da alkış yapıyordum . O süsü gerçekten çok sevdim .

"Hadi asalım artık süsü " diyerek elinde süsü tutan Berk 'i odaya çekiştirdim .

Berk süsü astıktan sonra bir kaç süs eşyası daha yerleştirdik ve oğlumuzun odası hazırdı .

Şimdi odanın kapısına geçmiş odayı izliyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Şimdi odanın kapısına geçmiş odayı izliyordum . Berk -yine- kollarını arkamdan doladı karnıma . Kafasını da omuzuma yerleştirdi .

"Şimdi sadece ufaklığı beklemek kaldı . " dedi. Omuzuma çarpan nefesinden gülümsediğini anlamıştım . Kolları karnımda iken yüzümü ona döndüm . Dudağına minik bir öpücük kondurup sarıldım .

"Teşekkür ederim aşkım . İstediğim her şeyi yaptığın için teşekkür ederim . "

" Aşkım biz karı -koca' yız . Ve sen bana dünyanın en güzel hediyesini vereceksin . Senin hediyenin yanında benim yaptıklarım çok küçük kalır . " deyip daha sıkı sarıldı bana . Sessizce " Teşekkür ederim " deyip saçlarıma öpücük kondurdu. 
--------------------------------------
" Aşkım bak yorulursan söyle dinlenelim biraz ."

Diyen Berk 'e gülümsedim . Doktorun tavsiyesi üzerine yürüyüş  yapmaya karar vermiştik .  Eh bu da ilk yürüyüşe çıkışımız olunca sanırım birazcık endişelendi .

"Merak etme aşkım . Ne zaman yorulduğumu anlarım herhalde. "

" Yani orası öyle de . Artık 9. Aya gireceğiz ve daha dikkatli olmamız gerekiyor . Bunu sende biliyorsun . Ve ister istemez endişeleniyorum"

" Tamam aşkım . Yorulunca söylerim " dedikten sonra sağıma dönmem ile simit arabasını gördüm . Of ne güzeldir o şimdi . Gevrek gevrek . Oh mis gibi de koktu . 

" şey aşkım . Ben yorulmadım da . Sanırım canım simit çekti . " 

" Tamam aşkım alayım . Ama buralarda pastane yok . Biraz daha yürümemiz gerek ." Diyen saf eşime güldüm . Kıkırdamamı bastırarak şapşal eşimin elini tuttum .

" Aşkım aslında ben tam sağ tarafımızda ki simitçiden istiyorum. Yani pastaneye gerek yok . " dedim .

" Ah .. tamam alıp geliyorum . " dedi ve simitçinin yanına gitti .

Seviyorum ben bu adamı ya . Şapşal olsa da o benim herseyim ...

Aş'Erme! ~ [İlk Kitap] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin