Bölüm 1

57 3 1
                                    

Bir varmış bir yokmuş otobüsle Türkiye'den İrlanda'ya giden bir çocuk varmışadı Kürşat mış. Ama tam İrlanda sınırlarına girince otobüsü teröristler durdurmuş. İçeri girip herkesin değerli eşyalarını alıyorlarmış. Kürşat üstündeki değerli eşyaları vermemek için terörist ona geldiğinde tişörtünden tutup itmiş. Terörist yandaki koltuğa düşerken Kürşat da camı kırıp dışarı atlar ve dışarıdaki teröristleri atlatarak koşmaya başlar. Koşar koşar ve koşar ondan elindeki değerli eşyayı kontrol eder ve yoluna yürüyerek devam eder.

Sonra paketi götüreceği yere gelir. Burası İrlanda Emniyet Müdürlüğüdür. Orda müdür olarak çalışan Fındıkkran'a yaklaşır ve der ki;

-Paketini getirdim. Diyip emaneti Fındıkkran'a uzatır.Fındıkkran emanete uzanır ve der ki;

-Sağol Kürşat bundan sonrasını ben devralırım.

Kürşat emaneti verip sorar;

-Bunun içinde ne var?

Fındıkkran emanetin bulunduğu çantayı açar ve gösterir...

Çantanın içinde neredeyse 1 milyon Türk Lirası vardı. Kürşat gözlerine inanamadı ve merakına yenik düşüp sorar.

-Bu kadar para neye lazım? Fındıkkran,

-Bu seni ilgilendirmez, şimdi gözümün önünden çekil, der.

Kürşat buna sinirlenir ve emaneti alıp koşmaya başlar. Fındıkkran masasındaki silahı alır ve ateş eder. Kürşat dolabın arkasında siper alır ve o da cebinden silah çıkartıp ateş eder. Ama sonunda Fındıkkran, Kürşat'ı elinden vurur ve silahı düşürür.

Fındıkkran yavaşça yaklaşır ve çantayı almaya çalışır o sırada Kürşat onu iter ve masaya fırlar Kürşat üstüne gelir sonra onu kaldırır ve onu yere fırlatır bu darbeyle bayılan Fındıkkran yerde yığılı kalır. Bu durumdan istifade ederek kaçar ve amcası Abdulrahman'ın evinin yolunu tutar.

Yürür yürür ve yürür en sonunda amcasının evine gelir. Amcasina olanları anlatır. Konuşması bitince amcası merakla sorar:

-parayı göre bilir miyim? Kürşat çantayı uzatır ve içini gösterir. Amcasının gözü kamaşir ama sonra çantanın kapağını kapatır ve Ķürşat çantayı alır ve koltuğun altına saklar ve yatmaya giderler.

Gece Kürşat su içmek için kalktı ama salondan sesler gelir ve kontrol eder ama tam kontrol ederken başına bir darbe alır gözlerini kapatmadan ònce gördüğü son şey birinin para çantasını aldığını görür. Gözlerini tekrar açtığında kendini sandalye lde bağlı olarak bulur. Etrafina bakınca karşısında gülümsemek de olan açmasını görür ve kendisini çözmesini söyler, amcası başını sallar ve Kürşat neden diye sorar. Amcası gulumsemesini kesmden;

-Para için, der. Kürşat hayla anlamamistir tekrar

-Neden?.diye tekrar sorar. Amcası qlayli bir tavırla. -Para herşey den önemlidir. Bla bla bla. Amcası bunu anlatırken Kürşat cebindeki kurşun kalemle ipleri kesmeye çalışır ve başarır ipleri koparıp amcasının üstüne atlar, ve onu yumruklamaya başlar sonra dışardan bir siren sesi ve biri konuşur; -Kürşat orda olduğunu biliyoruz Abdurrahman söylemişti şimdi cantayla beraber dışarı çık. Kürşat bu sesi tanimisti bu ancak Fındıkkran olalabilirdi. Abdurrahman gülümseyerek ha bu arada eski dostum Fındıkkran'ı aradım. Buna sinirlenen Kürşat Abdulrahman'ı camdan fırlatır ve bağırır;

-Gelinde alin! der ve cebindeki 2 bazukayi çıkarır ve ateş eder bunun üzerine Abdurrahman cebindeki sınaypır ile ateş ederek karşılık verir. Sonunda polisler ve amcasina karşı tek kalan Kürşat arka pencereden atlar ve kaçar.

Kürşat kaçar kaçar ve kaçar sonunda yeni evlenmiş ve çocukları olmuş arkadaşları Mamadu ve Cemilin evine gider. Kapıyı çalar karşısına 5-6 yaşlarında bir çocuk çıkar. Çocuk annesini çağırır ve karşısına Mamadu çıkar. Mamadu Kürşat'ı tanır ve hemen içeri davet eder. Salonda ise koltuğu yayılmış bir şekilde gazete okuyan Cemil'i gelir. Cemil Kürşat'ı görünce düzgünce oturur ve ona da oturmasını söyler. Birlikte otururlar ama kimseden ses gelmeyince Kürşat konuya girer;

-Bu küçük adam kim? Der Kürşat. Mamadu,

-Bizim kızımız adı Mamadu Cemile. Der Mamadu.

-Ne tatlı Allah bağışlasın. Der ve kızı içeri göndererek asıl konuya girer.

-Benim yanımda bir çanta var bu çantada 1 milyon₺ var. Der, Mamadu ve Cemil şaşkınlıkla ona bakar sonra şaşkınlıklarını atarak Cemil sorar,

-Bu kadar parayı nerede buldun? Kürşat

-Bir adamda çaldım ama neyse. Sizde saklanmam lazım olur mu? Der ve Mamadu söze girer,

-Olur.

-Çok güzel sağolun. Der ve yorgun olduğu için uyumaya gider. Kürşat uyumaya gidince Mamadu Polisi arar şansını telefona Fındıkkran çıkar. Fındıkkran'a Kürşat'tan, para çantasından konuşur ve sonunda adresi verir. Konuşma bitince Cemil,

-Sen ne yaptın???!!!!!

- kızımızı kurtardım o bunlara bulaşmamalı. Der ve gider.

5 dakika sonra evin dışından polis sirenleri duyulur ve Kürşat hemen kalkar ve Cemil'le, Mamadu'yu uyandırmaya gider ama yokturlar. Mamadu Cemile'yenbakar ama o da yoktur. Evi talan eder ama bulamaz sonunda çantayla beraber dışarı çıkar. Her tarafta polis vardı helikopterler, tanklar bazı binalarda snipercılar vardır. Ve bir de görürken Fındıkkran ve Abdulrahman'ın yanında Mamadu, Cemil ve kızları vardı. Ilk neden diye sorar sonra kızgınca bakar. Mamadu hiç durmadan kızımı korumak için der. Ama artık çok geçtir. Ama Kürşat pes etmez cebinden bazukalarını çıkartır ve ateş eder polisler dağılınca bir helikopterin üstüne altlar ve helikopteri çalarak gizli üstüne gider.

Kürşat gizli üstüne ulaşır ve gideceği kimse kalmayan Kürşat üstünde imal ettiği bütün bombalarını ve atom bombalarını çaldığı helikopterlere yükler ve uzaktan kumandayla onları dünyanın her tarafına gönderir. Sonra Fındıkkran'ı arar ve buluşmak istediği yeri söyler. 1 saat sonra orda buluşurlar ve Kürşat orda onlara son bir şans verir onlar bu fırsatı da tepip Kürşat'ı vurur bombaları patlatacak olan kumanda yere düşer ve bütün bombalar dünya çevresinde patlar. Ve geriye sadece küçük bir toprak parçasında duran Mamadu Cemile kalır.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 02, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Bölüm 1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin