*1* Çikolatalı Kek

47 6 10
                                    

Medyada Lara var. Keyifli okumalar dilerim. Umarım yüzünüzde küçük de bile olsa tebessüm oluşur..

Kafamı yastığa hızlıca gömdüm.


"Lara! Böyle yapmanla kendini saklamış olmuyorsun!" Diye tekrardan cırladı annem..

Annemin kaç dakikadır 'babanla ofise git' demesinden bıkmıştım. Artık rüyalarımda 100'lerce 1000'lerce Nermin görüyordum.

"Anne gitmicem" dedim sinirle. Ben tamamen asosyal bir kızdım.

Kafam yastığa gömülü olduğundan sesim robot sesinden beter çıkıyordu.

"Tamam Lara. 5 dakika sonra gelicem. Eğer 5 dakika sonra hazır olursan akşama sana bool bol Çikolatalı Kek yapıcam" diyip kapıyı sertçe vurarak çıktı.

Dediklerini kafamda tarttım.

Çikolatalı Kek !?

Wtf.

Yataktan uçarmışçasına kalktım. Hemen banyoya girip gerekli işlemleri hallettim.

Dolabımın karşısına geçmek için koşmaya başladığımda ayağım Nermin Hanımcığımızın mütüşmel kilime benzeyen eşyasına takıldı. Yere fırlamamı da unutmamak lazım tabii.

"Annee ölüyorum gel noluıuuururururr" diye böğürdüm. Bağırmadım, böğürdüm

Abartıyordum. Halbuki çoktan ayağa kalkıp giyeceğim şeyleri seçmiştim.

Annem 'mallık' yaptığımı anlayıp gelmeye tenezzül bile etmemişti. Şuna bak ölsek gelen yok..

Üzerime siyah bol bir t-shirt, altıma ise şapka giydim.

Ahahahahahah!

Hahah!?

Ha ha ha?

Komikti ama.

Neyse, altıma ise kısa bir şort giydim. Ve hızlıca aynanın karşısına geçtim, geçmemle annemin odama bodoslama dalması bir oldu.

"5 dakika dolduuu" diyip göz kırptı.

"Hazırlanıyorum işte. Hem az önce son nefesimi verecektim ve sen gelmedin bile" diyip yavru köpek bakışları attım.

"Eğer hızlı olmazsan çikolatalı kek yok Lara!"

Ölsem bile annem 'ölürsen çikolatalı kek yok' diyecek! Kesin.

"Tamam bacı tamam"

"Düzgün konuş anneyle"

"Düzgün konuşmazsan çikılıtılı kik yok" diyip annemi taklit ettim.

Seviyordum bu karıyı kızırmayı. 'Bacı' kelimesi ayrı bir komikti.

"Ya sabır bak kaşlarım oynuyo" diyerek ilerledi. Arkasından "halay da çeksinleer!" Diyip kıkırdadım.

Hemen saçımı tarayıp yukarıdan sıkı bir at kuyruğu yaptım.

Makyaj yapmak istemiyordum. Ama mavi gözlerimi belirginleştirmek için ince bir eyeliner çektim.

Tamamdır.

Telefonumu alıp merdivenlerden paldır küldür aşağıya indim.

Babam ve annem masada fısır fısır konuşuyolardı.

Zıplayıp ellerimi birbirine vurarak konuştum.

"Oo bacımlar napıyorsunuz" dedim bağırarak. Babam değilde annem çok kızıyordu.

"Bak geliyor stiletto"

Stiletto nedir ya?
O terlik değilmiydi. Sanırım 'stiletto' dahada modernleşmiş hali.

Babam ayaklanınca bende peşinden ilerledim. Adam müthiş hızlıydı.4.5g bile yanında bir hiç..

Hızlıca ayakkabılarımı giydim ve babamı geçmek için hemen arabaya bindim.

Babamda peşimden gelip şoför koltuğuna oturdu.

Suratı düşmüştü. Acaba nerdee?

Hahahahhah? Komikti ama.

"Baba ne oldu?" Dedim gözlerimi merakla açarak. Sabah güne güzel bir dedikodu ile başlamalıydım.

"Bişey yok kızım"

"İyi o zaman. Şey çikolata alabilirmiyiz" dedim. Sahte gülümsememi takınarak.

"Arka koltukta var almıştım birsürü al ye" dedi.

Elinden gelse çikolataları teker teker ağzıma tıkmaya çalışacak.

Arka koltuğa döndüm. Ow yes! Bir poşet dolusu çikolatayı kucağıma doldurarak yemeye başladım.

***

"Baba burası çok boğucu" dedim ağlarcasına.

Babam beni takmıyordu bile!?

Şuanda ofisin diğer ortaklarından adının Necmi olduğu adamın Ege denen oğlunu bekliyorduk.

Bizene oğlundan yani?

Süratle kapı açıldı ve babam hemen ayaklandı.

Kapıda kumral ve oldukça yakışıklı biri belirdi. Sanırım bu Ege denen kişiydi.

Hiç umursamayarak dönen koltukta dönmeye devam ettim.
Babam sinirle tısladı

"Lara"

"Ha" dedim

"Bu Necmi Bey'in oğlu Ege"

"Çikolatadan değerli mi?" Dedim.

Odadakiler bana 'uzaylı' görmüş gibi bakıyorlardı.

Ama çikolata konusunda haklıydım. Bir insan çikolata kadar tatlı olmalıydı. Ama bu çocuk değil çikolata hiçbirşey olamazdı. Çocuğun suratından 'EGO' fışkırıyordu resmen.

Babam kolumu sertçe tutarak beni ayağa kaldırdı.

Babama sinirle baktım. Ama beni çocuğun üstüne fırlatması bir oldu. Diyorum ya adam 4.5G'den hızlı !

Üstüne fırlatılmamla birlikte yuvarlanmamız bir oldu. Ege bana sırıtarak bakıyordu.

"Ne gülüyosun üstüne çıkıp seni ezmemi istemezsin değil mi!" Dedim sinirle.

Hâlâ gülüyordu. Salak!

Üstünden hışımla kalktım. Babama döndüm.

"Ben sizin o meşhur Necmi beyinizin oğlunun üstüne fırlatılmak için mi varım" dedim sinirle. Oysa ben çikolatalı kek yemek için vardım ! Hah.

"Hiç ilgilenmiyorsunki onla!!" Diye kükredi.

"Niye evcil hayvan mı o ilgi istesin. Bence egosu onunla gayet iyi ilgileniyor." Dedim dahada sinirle.

"Egolu olduğumu nereden biliyorsun" deyip Ege sırıtarak baktı.

"Yüzünden ego fışkırıyor zeki çocuk" dedim ona gülerek bakarken.

"Ben gidiyorum" dedim babama dönerek.

Arkamdan "İyi git. Bende anneni ararım çikolatalı kek yapmaz. Güle gülee!"

Al işte!? Annem ayrı dert babam bir ayrı dert. İyiki bir çikolatalı kek manyağı olduğumu biliyorlardı.

Oflayarak ayaklarımı yere vurdum.

"Tamam ne yapıyorsak yapalım artık" diyerek hışımla geri döndüm.

Zeki çocuğumuzun gıcık kıkırdamaları ayrı bir sinirimi bozuyordu tabii!

Huhuuu

New new neeeww!♡ açılışımız kutlu olsuuun sqldkdlf

Umarım beğenilir.Voteleyin bacılar♡

Kötü yorumculara selamlar olsun;( sizide seviyorum wkdkdlfm♡ tabiki herkes fikirlerini açıkça söyleyebilir ama küfür olmazsa sevinirük.

Çikolatalı KekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin