Akşam ezanı okundu mu okunmadı mı bilmeyodum.Kafam eyice karışıkken eve heç gidesim yoğdu. Ben öyle para istemeyodum, ev istemeyodum, araba istemeyodum rahat ve huzurlu bir yaşam sürmek bene yeterdi artardı bile ama o isteğimde gerçekleşivermeyodu bi türlü.Irmağa bi taş atıp tekrar su'daki yansımama bakıvedim.
Yeşil gözlerim siyah gibi görünüvedi ve yıldızlara bakınca anladım ki saat epey geçivemişti. Hemen doğrulup kalktım ayağa ve bizim köyün yolunu tutuvedim.Yollarda dikenler batıvedi ayaklarıma duraksayıp dikencikleri çıkarıken dengem gidivedi ve kendimi, beni sıkıca sarıveren kolların arasında buluvedim.Kafamı o tarafa çeviriken korkudan ince bi çığlık atıvedim fenerin ışığı gözümü alıveriyodu.
Telaş ve korkuylan karışık beni tutana baktım."Kimsin sen len? "
Elini benden çekip feneri ağzından alınca Kahraman olduğunu görüvedim.Kaşları çatık bene baktı.
" Kızım sen benim başıma şimdiden bela mısın? Baban elinde sopayla tüm köyde seni arıyor benide buraya yolladı seni bulmam için ?!! "
O zaman saat epey oluptu.Bubam beni en son dövdüğünde bi ay çıkamadıydım köyün içine.Korkum daha da bastırırken Kahramana ağzım açık başladım ağlama...
" Bene vurur, ben bitiveririm Kahraman beni götürüveme "
son göz yaşım yalvarırken kalkan elime damlayıvediydi.Gerçekten çok korkuveriyodum bubamdan korkulmucak gibi değildi.
Kahraman elini kolumdan çekiverince tüylerim ürperivedi.O yosun gözleriyle bana bakıp duruyodu.
" Ahu, ağlama kes şu sesinide! "
Ahu? Benim adım Ahuzar zor gelivedi galiba hesap sormaya yeltendim işaret parmağımı ona doğru kaldırıvedim.
Kahraman'ın ardından gözüme ilişen Bubam,
Ahuzar!! Ulan kaçakk seni şimdi kimse alıveremiycek elimden "Kahraman'a doğru kaldırdığım elim inivedi, az kaldı öleyazdım.Ben adımlarımı geri geri atarken bubam elindeki sopayı sallaya sallaya vücudumda vuracağı yerlerde gözünü gezdiriyodu fıldır fıldır.Kesin bene vurup ırmağa atceek.Bubam tam karşıma gelivedi sopayı kaldırdı...
Kahraman bubamın elini havada kavradı kaşları çatıktı, gözleri bubamın gözlerindeydi."Aman aman! Yapma amca gencecik kıza nasıl kıyacaksın. "
Emrah gibi birleşiveren kaşlarımla Kahraman'ı izledim. Beni koruduydu.
Bubam çatık kaşlarıyla bene bakıverdiyodu. Sonunda elinde sopayı yere atıvedi.Bubam, " Bene bak Ahuzar evleneceksin didim yoğsa köyün delisi sömüklü Rüstem'e satıverim seni hiç habarın bile olmaz!! "
Hayır hayır! Kendimi öldürüverrimde ona karılık yapmam.
" İstemeyoooomm!! "
Ay galiba sesli söyleyivedim netcem şindi ben... Bubam tekrar elini sopaya yeltenince topuklarımla kaçmaya başlayıvedim.Bubam," Gız gızz (...) ! Bura gel deyoooom!!!
Arkama bakmadan saatin habarında olmadan kaçabildiğim kadar kaçıyodum ırmağın sonuna kadar koştum ayaklarım çalılardan çizilsede, korkum acımdan üstün geliyodu.Artık eve dönmek yoktu aklımda sadece bubamdan uzaklaşmak vardı.
En son arkama baktım ne gelen vardı ne de giden çok yorulmuştum zeytin ağaçlarının altına girip dizçöküvedim bu kadar hiç soluk soluğa kalmamıştım.
Sahi Kahraman nerdeydi? Ben kaçarken o napıyordu hiç farketmemiştim. Amaan! Her an beni mi koruyuvercekti.Şu cırcır böcükleride bi susuvermedi gari!
Uyumak için sağ tarafıma dönüp çalıların yüzüme batmaması için kolumu yüzümün altına koyup uyumayayazdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vişne Reçeli
Teen Fictionİzmir şivesi ile yazılmış bir roman. İzmir ve İstanbul arasında geçiyor. Ahuzar,-Yeter gari bıktım bene dokunmayın evlenmeycem Kahramanlan..! Kahraman, - Ben sana sanki bayılıyorum kızım şu konuşmaya bak ya imdat kurtarın beni İstanbul'a gitmek is...