1.bölüm

167 19 21
                                    

Selamın aleyküm kardeşlerim. Bu hikayeyi yazmayı uzun zamandır bekliyordum. Okuyanlarıniz vardır. Kitabın yanlışlarını ve devamını kuzenim getirecektir. Tabi ki ikimizin fikirleri doğrultusunda ilerliyecektir.

İyi okumalar,

Gözlerimi çalan alarmin sesiyle açtım. Elinm komidinin üstüne attım ve  telefonumu alıp sabah namazı için kurduğum alarmı kapattım. mavi irigözlerimi bi kaç dakika tavana diktim ,yavaşça yatağımdan dogruldum. Yüzüme düşen açık kahve ince saçlarımı bir at kuyruğu yaptım. O an bunu pek umursamayıp yatağımdan kalktım ve  mutfağa gittim. koca bi iş günü ardından hiç birşey yememiştim.Dolabın başına geçtim dolapta bişey olmadığını biliyordum.  aslında yemek yapmayı pek beceremezdim zaten işlerim yüzümdenden de buna fırsatım olmazdı. Bu yüzden elime bi elma aldım. Bir dilim kesip elime aldım bu sırada balkona çıkmıştım. Elmasını yerken hâlâ karanlık olan yozgat'a bakıyordum.  ardından banyoya geçtim.  soğuk suyu açıp abdestimi aldın. Sabah namazları için aldığım abdest suyu soğuk olurdu. Bu benim  için ağzının tadını bilmek gibiydi. Abdestini aldıktan sonra namazımı kılmaya başladım.

Biraz sert seccademi serdim. Ağır ağır kılıyordum namazımı bu zevki bu hazzı daha uzun yaşayabilmek için ağzımdan sureler, ayetler döküldükçe gecenin karanlığını, belayı def ediyordu sanki başımdan.
Namazın ardından tekrar balkona geçtim. Tahta sandalyesine oturdum.  hava biraz serindi. kollarımı  iki yana bağlayıp manzarayı izlemeye başladım. Gün aydınlandıkça sokak lambalarının ışıkları birer ikişer sönüyordu. Kuşlar yavaş yavaş cıvıldamaya başlarken. Ben  çoktan soğuyan yatağıma girdim.  Tekrar uykuya dalmam zaman almamıştı. Bi kaç saat uyuduktan sonra telefomun çalmasıyla kafamı  yumuşak yastığımdan kaldırdım telefonu elime alıp kısık gözlerle ekrana baktım.  arayan annemdi. Fazla beklemeden açtım. Annesi;
"Kızım bugün kahvaltı için buraya gel baban birlikte kahvaltı yapmak istiyor.  uzun zamandır yapmıyoruz hem seni özledik. hadi kızım bekliyoruz çabuk!!"
Deyip bişey dememe fırsat bırakmadan telefonu kapatı. Telefonu geri yerine koydum ve  off deyip kafamı  yastığa tekrar gömdüm yorgundum ve annemin ısrarlarını dinleyemiyecek kadar başım ağrıyordu ama onları özlemiştim.  yerimden kalkıp banyoya gittim elimi yüzümü yıkayıp dişlerini fırçaladım. Ardından üstümü değiştirdim tek renk kare eşarbımı taktım. hatlarımı belli etmeyen bir ferace giydim
Tessetür benim için sadece baş örtmek değildi, hissetmekti, Allaha verdiğim sözümdü. Benim  için Tessetür kötülüklerden korunmaktı.  feram benim  kalkanımdı. 

Ben o kadar çok şeye denk gelmiştim ki hayatımda güvenliğim, sevdiğim tek erkek babam ve kardeşim olmuştu. 
Hazırlandıktan sonra çantasımı açıp koymayı unuttuğum bişey var mı diye baktım hiç birşeyi unutmamıştım. Yatağımın üstünde olan telefonumuda alıp çantama atıktan sonra evden çıktım arabamın  yanına gitmem çok zaman almamıştı.  arabam olan klasik vosvosuma bindim. Ben bu tür arabaları çok severdim küçük samimi gelirdi zaten bu bana yetiyodu daha büyüğüne gerek yoktu.
Bir süre sonra bir marketin önüne geldim. Annemin istediği bişey var mı diye arayıp sordum.  annesi herşeyin tam olduğunu söyledi.  Ben  yinede markete girdim ve  kardeşlerim  için bişeyler aldım ve birde yeni çekilmiş taze bir türk kahvesi aldım.  fazla beklemeden eve geçtim. annemi ve babamın  elini öpüp kardeşlerime  sarıldım. Fazla beklemeden sofraya geçtik. Ben böyle bi sofraya oturmayalı günler hatta aylar olmuştu ailemle aynı şehirdeydik ama pek fazla görüşemiyorduk. Ben işime o kadar dalıyordum ki çevremde ne varsa hepsini unutuyordum. Ayrı bi eve çıkalı bir sene olmuştu ve annem tam bi senedir beni tekrar eve dönmem için ikna etmeye çalışıyodu ailemin evi küçüktü. Benim en azından kendime yetecek bi eve çıktım. Böylelikle işlerimi daha kolay hale de bilecektim.  bu konu sofrada yine açıldı.  annesi;
"Kızım allah aşkına o evde tek başına ne yapıyosun senin o işlerin bi bilgisayardanda olur bak kızım aklım sende kalıyo acaba yemeğini yedimi, yatımı , kalktımı.olmuyo böyle sen orda biz burda."
Ben annemin  bu sözlerinden sonra yüzüm düşmüştü yine.  biraz gerildim.  çünkü aldığım kararların devamlı sorgulanması.  bu şekilde mesele olmasından hoşlanmıyordum.  anneme;
" bu konuyu kapatalım anne tekrar dönmiyeceğimi biliyosun bu konu açılınca sinirleniyorum artık buna alış anne ben iyiyim yemeyide yiyorum kalın giyiyorum tamam!??artık bana çocukmuşum gibi davranma lütfen ben büyüdüm artık bi derdim olursa ben çözebilirim ."
erkek kardeşim ortamın yumuşaması için konuyu  değiştirdi. Bunun üstüne konu fazla uzamadı. Kahvaltının ardından kız kardeşimle  birlikte sofrayı toparladık. Ardından  taze olan türk kahvesini yaptım. Herkese kahvesini verdim.Tam içeceken telefonum çaldı. Arayan ervaydı. Erva Meryem'in ahiretliğiydi kardeşiydi yarı yardımcısıydı ervayla lise birde tanıştılar o günden beri arkadaşlar. Erva meryem'e bi iş görüşmesi ayarladığını gitmedi gerektiğini söyledi ardından konumunu ve saatinş mesaj olarak attı meryem namazını kıldıktan sonra çıktı meryem çıkarken annesinin ellerini tuttup "anne sofrada sana sesimi yükselttiğim için özür dilerim ama beni anla lütfen ben iyiyim gerçekten beni merak etme bana güven ben kötü bişey sizi üzücek bişey yapmam"deyip annesine sarıldı annesinim içi biraz rahatlamıştı annesi meryem'e güvenirdi meryem asla kötü bişey yapmazdı birinin kalbi kırılmasın diye defalarca kendi kalbinin kırılmasına izin veren Bi kız en fazla ne yapabilirdiki .En fazla en az meryem hiç bişey yapmazdı.

Merhaba arkadaşlar,
Hikaye düzenlemeye girecek. Öncelikle ilahi bakış açısından. Kahraman bakış açısına dondurecegim. O yüzden ilk bölüm gibi mi devam etsin. Diye size sormak istedim.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 13, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

ZOR KADER (DÜZENLENİYOR )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin