Daha Ufaktım

29 2 0
                                    

Daha beş yaşlarında, babam bi iş kazası geçirdi, çalıştığı fabrika patlayıp en ağır yaralanan babam oldu, onunla beraber annem de abim de ben de çok ağır yaralandık. İlk yaramı o zaman almıştım. Daha o yaşlarda öğrendim yalnızlığı, yedi yaşında bi çocuk nasıl yalnız kalır sorusuna cevap bendim. Yalnızdım abi, annem hastanede babamın yanında, abim okuluna gidiyor arada annemin yanına gidiyor. Bende anneannemle kalıyorum. Yaşlı kadın abi, ne kadar bakabilir ki bana, ben oynayıp zıplamak istiyorum, sebepsiz yere istediğim olmayınca ağlamak istiyorum. Ama yapamıyorum. Öylece camdan bakıyorum sokağa, önümüzde bi kahve, acaba babam orda mı diye göz gezdiriyorum. bi gün ben yatıyorum abi, uyudum uyuyacağım. Abim geldi, hayal meyal hatırlıyorum. Babamın durumunun çok ağır, 6 ay yoğun bakımda kalacağını anneanneme anlatıyordu, annemin de 6 ay onun yanında kalacağını söylemişti. Sonra benim yanıma geldi "Taha uyandın mı abicim?" diye kısık sesle söyledi. "Uyandım abi, uyandım" dedim. Hazırlan abicim, annemin yanına gidiyoruz dedi, kalktım abi yataktan, anneannem beni giydirdi. Hazırlandım. Çıktık evden, bindik otobüse babamın yanına gidiyoruz. 1 saat yolumuz var ama, ben o aklımla kafamda kuruyorum kendi kendime. Acaba babam nasıl, ne durumda, ne yapıyor, annem nerde, nerde kalıyor. Düşünüyorum böyle. Zaten düşünürken uyuyakaldım. Gelmişiz hastaneye abim uyandırdı, hastanenin bahçesinden girdik apayrı bi dünya. Herkes bi yerlerde oturmuş, hastalarının durumlarını düşünüyor, insanların karamsar düşünceleri kapkaranlık etmiş etrafı, yoğun bakım ünitesi 2. Kattaydı. Çıktık abi biz oraya annem oturuyor kantinde, sağ elini çenesinin altına koymuş, dalmış duvara. Kara kara düşünüyor. Acaba neler geçiyordu kafasından. Gittim böyle yanına usul usul sarıldım o dalgınlıkla fark etmedi heralde beni, şaşırdı. "oğlum gelmiş dedi"
Öyle bi sarıldım abi, siz hesap edin. "babam nerde?" dedim. Kalktı masadan götürdü beni bi yere böyle camlı bi yer. Aldı kucağına, karşımda bembeyaz, mumya gibi biri. Ama ben babamı arıyorum, annem eliyle gösterdi bak baban orda dedi, camdan baktım babama öyle içim burkuldu, babam ulan babam orda her yeri sarılmış adam babamdı ve komadaydı vücudunun %85'i yanmıştı babamın. Sonra annem beni yere indirdi. O an gözümün önünden hiç gitmiyor. Bi de eski bi arabamız vardı eski polis arabalarından Renault toros o araba evimizdi bizim annem orda yatıp kalkıyormuş. O gün öğrendim, dayım çekmiş hastane bahçesine, 6 ay orda yatıp kalktı annem, perişan oldu, perişan olduk. Evini bırakıp hastaneyi ev edindi'k' kantin mutfağımız oldu, hastane bahçesi, bahçemiz. Hasta yakınları komşumuz oldu. Orası apayrı bi dünya abi, hastane kokusundan nefret ederim ben. Daha ufaktım nefret etmeye başladım, büyüdüm nefret ediyorum, büyüyeceğim yine nefret edeceğim.

Günün Birinde Acıyı Keşfeden Küçük Bir Çocuğun Öyküsü Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin