Evet biliyorum bu bölüm çok geç geldi. Daha erken yazmak isterdim ama tabletim bozulduğu için yazamadım. Artık bilgisayardan devam edeceğim yazmaya. Bölümler devam edecek uzatmadan yeni bölüme geçelim. İyi okumalar...
Artık okulun son ayları gelmek üzereydi. Son sınavlar başlamıştı bile tabi bu benim için kötü çoğunluk için iyiydi. Onlar için iyiydi çünkü okul bitiyordu ve güzel bir tatil yapabileceklerdi. Ama benim için kötüydü sonuçta burdan ankaradan canım memleketimden taşınmak zorundaydım. Çoğu kişi bilmese de bilenler vardı. Evet o da bilmeyenler arasındaydı sonuçta söyleyecek değildim yani.
Sabah erkenden kalktım okula gitmek için çantamı prensip olarak hep yatmadan önce hazırlardım o yüzden de çanta hazırlamak gibi bir derdim bile yoktu. Sabah –bana göre erken ama hocalara göre normal olan saatler- yine ayaktaydım maalesef. Bana göre erken olduğu için de kahvaltı yapmıyordum. Banyoya gittim elimi yüzümü yıkadım biraz olsun uyanmak için. Yanıma bir hırka alarak evden çıktım. Asansör çabuk gelmişti ve hemen aşağıya indim. Servisi beklemeye başladım çok geç olmadan gelmişti.
Okula gelince kimseyle konuşmadan sınıfa girdim çünkü hala ayakta uyuyordum. Bilmem nedense okula uykulu gelirdim ama sınıfa gelince uykumu bir şeyler açardı. Canım sınıfım onları özleyecektim. Bugün sınav olmadığı için rahattım. Öğle arası çok açtım bugün okuldan çıkmaya niyetim yoktu o yüzden de kantine gittim çabucak sıra beklemek istemiyordum. Yemek yedikten sonra bahçeye çıkmaya karar verdim. Temiz hava çok güzeldi ve bana da çok iyi gelmişti daha 3 ders vardı enerjiye ihtiyacım vardı benimde. Her zamanki gibi tanıdık birkaç kişi vardı ve onlarla sohbet etmeye başladım. Okula girenler vardı muhtemelen yemekten dönüyorlardı. O sırada bir grup daha geldi bunlar benim çok iyi tanıdığım hatta bazılarının kankası falan olduğum gruptu. Baya eğlenmiş mutlu bir şekilde okula geliyorlardı. Benim yanıma doğru geldiler beraber sohbet falan ettik. O sırada maalesef ki yağız da geldi. Napalım ne kadar konuşmasakta sonuçta o da bizim tayfadan yapacak bir şey yok. Kahretsin ki!!! 'nereden böyle??' Diye sorulan soruya bana hiç bakmadan 'sude'yle biraz konuştuk' dedi ee bi zahmet te artık bunu söylerken yüzüme bakma. Tam da içimden ben böyle düşünürken tam da gözlerimin içine bakarak 'ne kadar istemesem de beni tuttu ve seninle konuşmadan seni bırakmam dedi bana ne kadar orda kalmak onunla konuşmak istemesem de'. Bunları söylerken sanki beni affet der gibiydi ama bunun olamayacağını o da benim gibi iyi biliyordu. Çünkü beni maalesef en iyi o tanırdı. Yani eskiden öyleydi.
.
.
.
.
.
.
Günlerden Cuma idi ve son ders hiç çekilmiyordu. Müzik dersi olmasına rağmen bugün Cuma olduğu için de büyük ihtimalle servis geç gelirdi. Bir Cuma Klasiği... En sonunda zil çaldı. İstiklal Marşı'nı da okuduktan sonra yürüyerek gidenler büyük bir coşkuyla ama biz servisle gidenler büyük bir sinirle okuldan çıktık. İşin yoksa git şimdi bir de servis bekle.
Ne güzel sakin bir şekilde servisi beklerken o sırada hızlıca yanıma yağız geldi. 'Seninle bir şey konuşmamız lazım' dedikten sonra kolumdan tutup çekmeye başladı. Benim ise canım çok yanıyordu ve 'bırak beni hem biz senle ne konuşabiliriz ki farkındaysan biz AYRILDIK!' Dedim bana baktı 'ayrılmış olsak bile hatırlarsan biz arkadaşız hala ve arkadaşın olarak seninle konuşmalıyım' dedi iyi 'tamam' diyerek peşinden geldim.
Duyduğuma göre burdan taşınacakmışsınız
Evet burdan taşınacağız nolmuş ki sana noldu ki ben taşınıyorsam
Gitmesen olmaz mı lütfen
Ne demek ya gitmesen olmaz mı sen beni çoktan kaybettin ben gitsem ne artık gitmesem ne
Biliyorum yaptığım eşekklikti ama herkesin affedilmek için bir şansı olmalı
Evet haklısın herkesin affedilmek için bir şansı olmalı ama senin değil!
Affedemez misin şimdi sen beni ben gerçekten seninle eskisi gibi olmak istiyorum
Biz seninle artık hayatta eskisi gibi olamayız ve ben senin yaptığının nesini affediyim haa nesini bana söyler misin?? Sen hem benimle çıkarken hem de gel 3 yıldır sudeyle çık bu ne güzel dünya yaa senin kafan çok güzel bakıyorum da hani seninle bizim aramızda hiçbir sır kalmayacaktı. Sen bunu bana söyledin mi tamam söyleme ama ikimizden birinden vazgeçmeliydin
Ben sudeyle çıkmıyordum bile artık
Ama sude öyle demiyor kimse öyle demiyor sadece sen böyle söylüyorsun herkes bana 'aaa sen bilmiyor muydun' diyor hem sen sudeyle çıkmıyosan ayrılırsın bi de bu var sen sudeyle ayrıldın mı ben söyliyim HAYIR!! Sonra da gel lütfen beni affet biz eskisi gibi olalım maalesef ki o işler öyle olmuyor canım
Tamam senin istediğin gibi olsun *kulağıma fısıldamaya başlar* seni hala seviyorum güle güle git sevgilim beni sakın unutma <3 <3
Bunları söyledikten sonra 'hadi servis geliyor gitmeden gidelim oraya' dedi ve 'son bir kez elini tutabilir miyim acaba' dedi. Ne kadar istemesem de elimi tuttu ve servisin olduğu yere kadar el ele tutuşmuş bir şekilde gittik. Oraya gelince ise elini bıraktım ve 'bu sana çok bile yeter artık' dedim 'peki' dedi sadece. Ardından ise trafik ve servis çilesi. Bugün bitmek bilmiyordu.
Evettt bu bölümün de sonu geldi. Umarım beğenmişsinizdir. Geç yazdım diye uzun yazdım bu bölümü. Oy vermeyi unutmayın. Yeni bölüm yakında...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benimle Var Mısın Yok Musun
JugendliteraturVar Mısın benimle güzel bir aşka Var Mısın benimle harika bir sevdaya Var Mısın benimle hayallerimin ötesinde bir yaşama Benimle Var Mısın Yok Musun???