İçimdeki sıkıntıları bir kenara atmalıydım. Bütün gece kendime bu mesajı vererek uyumuştum. Bugün benim için okulun ilk günü aslında dönem ortasına gelmek üzereyiz ve ben tek akrabam olan teyzemin ani evlenme kararı almasından dolayı taşınmak zorunda kaldım.
Aslına bakarsanız üzüldüm diyemem biraz yalnızlık yeni bir şehir iyi olabilirdi. Tanıma fırsatı bulamadığım annem ve babamın bana bıraktıkları tek katlı minik bahçeli bir ev vardı ve bu ev Kanada'nın Ontario eyaletinde bulunuyordu.
Ve hızlı geçen bir kaç haftanın ardından işte buradaydım. Aynada ki biraz uykulu gözüken bedenime yıpranmış ruhumu gizlemeye çalıştığım buğulu gözlerime baktım.Karamsar olmak karakterimdi inkar edemem hayatta hep bir terslik beklerdim ama bu deneyimlerimle elde ettiğim bir durumdu ne var ki Kanada'ya adım attığımdan beri kendimi biraz olsun güçlenmiş hissediyordum. Bu güçle birlikte evden çıktım havada hafif esen bir rüzgar vardı ama ben her zaman ki gibi üşümüş ve kalın bir hırkayı yanıma almayı akıl edebilmiştim.
Evime yürüme mesafesinde olan okul görüş alanıma girdiğinde adımları hızlandırdım. İçeri girdiğimde sıcak tatlı hava beni kucakladı ve bi kedi gibi mırıldanmama sebep oldu. Ellerimi birbirine sürterek ısınmaya çalıştım aynı zamanda da müdürün odasının yolumun üzerinde olmasını umut ederek yürümeye devam ettim. Şansım nadir anlarda olduğu gibi benimleydi odaya girip giriş işlemlerini hızla halletim müdür kocaman gülümsemesiyle elime bir kağıt tutuşturup koridorun sonunda bir sınıf gösterdi. Sınıfa doğru ilerleyip kapıyı tıklattım.
Siyah kemik gözlük takmış siyah bir kazak ve dar siyah pantolon giyinmiş oldukça yakışıklı tahminen 28 yaş civarlarında olduğunu düşündüğüm ve göz ucuyla tahtaya baktığımda geometri öğretmeni olduğunu anladığım manken vücutlu yaratık tamda kendine yakışır biçimde gülümsedi. Aslında kendinden büyüklere hatta erkeklere ilgisi olan bir kız bile değildim ama her koşulda üşüyen ben şuan da o tatlı grimsi bakışların altında adeta ateş atıyor gibi hissediyordum. Bana doğru bir iki adım attı ve tok sesiyle kendimi tanıtmamı söyledi. Ben kendimi daha toplayamamıştım ki hemen tekrar söze girdi dönem arası geçiş yapmak zorunda olduğumu yıl sonuna kadar burada okuyacağımı bu bilgileri müdürden öğrendiğini anlatan küçük bir konuşma yaptı ve bana baktı. Sınıfa girdiğimden beri 1 saniyelik tahtayla bakışmam dışında öğretmenden başka kimseye bakmadığımı farkettim. Sınıfı sıkmamak daha doğrusu hakkımda çok konuşulmaması adına çabuk davranmaya karar verdim. Küçük bir hareketle boğazımı temizledim ve
ismim Crystal Dawson diyebildim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BENİMLE VAROLAN
FantasyEsen sert rüzgar bana nerede olduğumu hatırlattı. Bu güzel uçurum içimdeki müthiş boşluğa denk bile gelemezdi. Buraya intihar etmeye gelmedim ama hayatta kalmaya çalıştığım da söylenemez.
