Ryuga Shu
Ev arkadaşı mı demişti yoksa ben mi yanlış duymuştum?
Ev arkadaşı derken... Yani benim evime mi taşınacak?
Ben mi onun evine taşınacağım?
Böyle bir şeyi neden istiyor..?
-"Anlamadım. Biraz açar mısın?"
Sırıtışı iyice yüzüne yayıldı. Sinir bozucuydu ama mavi-mor gözleriyle gerçekten etkileyici bir görünüşü vardı. Büyük ihtimalle lens kullanıyordu ama öyleydi.
-"Bu gece bu barda çalışan barmen benim. Buradan ben sorumluydum anlayacağın. Yaptığın bu şeyi patronum görünce atılacağım. Bir ev alabilmek için çalışmam lazım ve zar zor bulduğum işimi senin yüzünden kaybedeceğim. Bedel olarak, bundan sonra senin evin benim evim. Kabul mü?"
Kabul etmeme şansım yoktu. Eğer kabul etmezsem, fotoğrafı kesinlikle yayardı. Bu da hem Yoru no Peinto'nun sonu, hem de Ryuga ailesinin itibarının yerle bir olması demekti. Bunu göze alamazdım.
-"Kabul. Tabii fotoğrafımı yaymayacaksan." durup seslice nefes verdim "Yalnız, bu geceyi kendi evinde geçirmelisin. Seni ancak yarın öğlen alabilirim. Eşyalarını topla."
Elinde tuttuğu telefonunu cebine koyup saçını geriye attırdı.
-"Güzel. Caddenin sonunda iki apartmanın arasında bir ara sokak var. Oradaki küçük evde yaşıyorum. Beni orada bulabilirsin."
Ellerini cebine koyup arkasını döndü. Sonra aklına bir şey gelmiş olacak, alaylı bir sırıtış olan yüzünü tekrar bana çevirdi.
-"İyi geceler küçük kedicik."
Başımı salladım. Bana öyle demesi sinirimi bozsa da sesimi çıkarmadım. Başıma büyük sarı bir dert almıştım. Bu cidden hiç iyi değildi.
Yerde duran sprey boyaları toplayıp çantama attım. Bitmiş olanların da üstünü cebimden çıkardığım bezle silip yakındaki çöp kutusuna benzeyen bir kutunun içine attım.
Ara sokaktan çıkıp çete üyelerinin olduğu yere doğru yürümeye başladım. Gayet rahat görünüyordum ama aklımdan şu sarışınla ilgili binlerce düşünce geçiyordu. Endişeliydim. Ya tehlikeli biriyse?
Sanırım onu gözünün önünden ayırmaması için evdeki yardımcım Nate'in yardımını istemek zorunda kalacaktım.
Bu düşünceleri aklımdan uzaklaştırmaya çalışarak maskemi ve kapşonumu tekrar taktım. Bu sırada çete üyelerinin olduğu apartmanın oraya varmıştım.
Diğerlerinin çalışmalarına baktım. Cidden çok güzel şeyler çıkarmışlardı. Her zamanki Yoru no Peinto'nun müthiş çalışmalarıydı yani. Beklediğim gibiydi. Hatta daha bile güzel sayılırdı.
Sora uzun bir bulut çizmişti. Üstünde yatan gri bir kurt vardı. Kurdun yattığı yerden buluta doğru yayılmakta olan bir grilik vardı.
Yamaguchi kocaman sırıtan bir siyam kedisi çizmişti. Büyük gözleri vardı. Üstündeki renklerin tonlarını ve geçişlerini çok güzel yapmıştı.
Gruplardan ise Kaori ve Haru bu sefer harika iş çıkarmışlardı. bir bardağın içinde büyük bir kurbağa çizmişlerdi. Kurbağanın hemen önünde sinekler olmasına rağmen dilini en uçtaki büyük renkli sineğe uzatmıştı ve dili bu sineğin hemen önündeki büyük makas tarafından kesilmişti.
Hem mesaj güzeldi, hem de renkler mükemmeldi. Diğerlerinin arasından en çok onlarınkini beğenmiştim.
Yumi ve Mizuki mavi bir tek boynuzlu at çizmişlerdi. Tek boynuzunun olması gereken yer boştu ve kan akıyordu. Tek boynuz, yanındaki küçük tavşanın iki kulağının arasına yapıştırılmıştı. Tavşanın elinde de üstünde kan olan metal renkli bir balta vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Painter (yaoi)
RomanceZengin ve ünlü Ryuga ailesinin varisi: Ryuga Shu. Aynı zamanda çeşitli suçlardan aranan bir graffiti çetesinin üyesi. Kendi hikayesini bilmeyen hafızasını kaybetmiş bir barmen: Tsukishima Rei. Hayatı boyunca kimse yanında olmamış ve kendi iradesi s...