Her zamanki gibi yalnızım...tek başımayım...kaybolmaktayım... Daha küçücük bir kız çocuğuyken mutluluğu tadamamış birisiyim.
İnsan kendi ailesi tarafından sevilimiyorsa başka birinin onu sevmesini nasıl bekleyebilirki. Bekleyemez. Bende beklemiyorum. Buna anne ve baba sevgiside dahil annem beni doğururken ölmüş ve ben o gün bu gündür kendimden nefret ediyiyorum... Oysa ki benim annem melekleri kıskandırcak kadar güzel ve iyi kalpli bir insanmış... Fakat ben onu kaybettim kokusunu hissedemeden, sevemeden , sevilmeden en ağır olanı ise bunun sebebi yine benim.
Babam... Bir kere bile bana sarılmayan...kendi içinden geldiği için kızım dediğini duymadığım...beni uzaktan gözeten babam. Annem öldükten sonra aramızda uçurumlar olan babam. Annem öldükten sonra babam bana katlanamaz olmuş ama bana arada bi bakışı var şevkatle, özelemle, pişmanlıkla ama oda biliyor ki ne geçmişi geri alabilirsiniz ne de zamanı ileri sarabilirsiniz bu yüzden zaman asla sevilmez. Hata dolu bir geçmişi ya da sefillik içinde bir geleceği kim bekler ki.
Çok ani şekillerde bana iyi davranıyor fakat sonra sanki bana gülmsememiş gibi yanımdan geçip gidiyordu. Ben yokmuşum. Boş bir beden gibi hissediyordum. Ben ne yapıyorum tabiki susup gidiyorum. Nereye mi gidiyorum... Yalnızlığıma... Karanlığıma... Bir adım ileride olan ölüme...cehennemime...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CEZA OYUNLARI
Literatura Feminina"Sen benimsin Kumsal. Hep öyleydi. Sadece bunu unuttun ve bende bunu hatırlatmak için buradayım. Çünkü sen sadece bana aitsin." Umudu olmayan...Sadece kaybetmeye mahkum olan birinin mutluluğu kazanması ne kadar zordur... ? Her şeyini ve bütün um...