39.08.2012 Bir dergiden alıntı.
'Ünlü psikolog Bethany Miller ile yaptığımız bu röportajda şimdi ise işi dışında bir şeyden bahsedeceğiz.Bethany Miller ve dedektif eşi Sam Miller'ın aşk hayatını bir de kendisinden yani Bethany'den dinlemek istedik.'
'Öncelikle bu soru benim için şu açıdan zor olacak ; asla size Sam'in anlattığı gibi anlatamam fakat deneyeceğim.Bizim hikayemiz 7 sene önce deniz kenarında başladı dersem doğru söylemiş olurum.Hani yaz aşkı derler ya onun gibi bir şeydi ilişkimiz.Bir gün ben iskelenin en kenarında dikiliyordum.O da tam karşımda sörf yapıyordu.İşte tabi bende o yakışıklı adamı gözlerimle kesiyordum.Buraya kadar her şey normal.İşte iki üç gün onu izlemek için iskeleye gitmeye devam ettim.Son gittiğimde kötü bir şey oldu.İskelede ayağım kaydı.Kafa üstü yere düştüm.Hiç bir şey olmamış gibi kalktım.Başımdan akan kanların bile farkında değildim.Tek derdim galiba o yakışıklıyı görebilmekti.Daha ilerleyeyim derken yine ayağım kaydı.PUF ! daha sonrası yok.Hastanede gözümü açtım.İki doktor kafamda dikilmiş,gülümseyen yüzlerle bana bakıyorlardı.Kafamı sağa döndürdüğümdeyse kapıda duran birisini gördüm.Oydu, sörfçü.Doktorların dediğine göre beni denizden o çıkartmış.Birde hastaneye getirmiş.Üstüne üstün 2 saattir benim için hastanede beklemiş, endişelenmiş.Her şey böyle başladı işte.Hastanede geçirdiğim bir günde yine o yanımdaydı.'
'Teşekkürler.' dedim çünkü bu iyiliğe karşı tek verebileceğim cevaptı bu.'Teşekkürler mi? Lütfen.Yüz üstü denizde duran bir kişiye herkes yardım ederdi.Ben Sam.' dedikten sonra durakladı.Uzun saçlarını geriye attıktan sonra devam etti.'Sen beni tanıyor olmasın.Ben hergün izlemeye geldiğin sörfçü çocuğum.' dedi.Bu cümleden kabalık akıyordu fakat söyleyiş tarzı her şeyi değiştirmişti.'Ben de Bethany.Tanıştığımıza memnun oldum sörfçü çocuk.'
'Daha sonrası aşk dolu geçen 4 yıldı benim için.Okula gitmek görüşmemizi tabikide engellemedi.Tanıştığımızdan 4 yıl sonra aynı yerde yani deniz kenarında evlendik.3 yıl öncede ilk çocuğumuz Alice'ı kucağımıza aldık.Yani her şey süper gidiyor.'
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
'Karım ! Karım nerede? Adı, şey.Bethany.Bethany Miller.Biraz önce getirilmiş olmalı.Karım nerde?' hastanenin ortasında durmuş gelen geçene bu soruyu soruyordum.Sonunda bir hemşire bana dönüp 'Psikolog Bethany Miller mı? O 157 numarada.' dedi.Neredeyse bir hastaneye gelmeyeli 2 yıl kadar olmuştu.
2012 yılından;
23 gün önce röportaj yaptığımız ünlü psikolog Bethany Miller bu gün sabah saatlerinde kızı ile bir araba kazası geçirdi.Karşıdan gelen arabayla çarpışan Bethany'nin arabası takla attı.Küçük kızları Alice'i o kazada kaybettiler.Bethany ise o kazadan neredeyse hiç bir yara almadan kurtuldu.
2. kata asansörle çıktıktan sonra sağa mı sola mı gideceğime karar vermem uzun sürdü benim için.Sol tara baktığımda ise bakıcı Colin'i gördüm.Koşarak Colin'in yanına gittim.'Bay Miller, ben çok üzgünüm.Gerçekten.' Colin öyle bir ağlıyordu ki üstündeki açık mavi t-shirt'ü laciverte dönmüştü.'Ben onu en son odasında uzanırken bıraktım.Televizyonun sesinide kıstım.Eğer seslenirse rahatça duyabileyim diye.Baş ucuna uyandığında içsin diye suda bıraktım.Bide perdelerini kapadım ki güneş ışığı rahat bıraksın onu diye.Karanlığı sevdiğini düşündüm.Gerçekten Bay Miller hoşuna ne giderse onu yapmaya çalışıyordum.Bu gün benden ilk defa bir şey istedi.Portakallı kek yapmamı istedi benden.O yüzden mutfakta ona kek yapmaya çalışıyordum.Dalmış olmalıyım ki onun odasından bile çıktığını fark edemedim bay Miller.Ona göz kulak olmaya çalışırken onu incittim.Sonra bu sessizlik bana garip geldi.İlk önce odasına daha sonra çalışma odanıza gittim.Onu hiç bir yerde göremeyince mutfağa geri döndüm sizi aramak için.Çünkü evden kaçtığını düşündüm.Telefonu almaya giderken balkon kapısı dikkatimi çekti.Sonuna kadar açıktı.Korktum , onu hayal ettiğim gibi görmekten korktum.Aşağı bakınca elimden bağırmaktan başka bir şey gelmemişti Bay Miller.Çünkü o yerde hareketsizce yatıyordu Bay Miller.Gerçekten yapabileceğim bir şey yoktu.'
'Tamam Colin.Tahmin edebiliyorum.Onu görmem gerek şu an.' dedikten sonra odasının kapısını hafifçe aralayıp içeri baktım.Bir doktor ve bir hemşire vardı.Derin bir nefes aldıktan sonra odaya girebildim.
'Siz eşi mi oluyorsunu ? Bay Miller ?' diye sordu korkulu gözlerle hemşire.Kafamı aşağı yukarı hareket ettirip bu soruyu onayladım.'O nasıl ?' diyerekten yatakta sırtüstü yatan karıma baktım.O kadar masum bir şekilde yatmıştı ki sanki 2 yıldır çektiği acılar sonunda bitmişti.Bethany'nin bir an bana dönüp baktığını gördüm.Tabi kafasını çevirmesi de bir olmuştu.Beni gördüğüne yine sevinmemişti, biliyordum.
'Evet Bay Miller,sizinle biraz dışarda sohbet etsek çok güzel olacak.' dedi doktor.Odanın kabısının önünde durduktan sonra bana acıyan gözlerle bakaraktan bir şeyler mırıldandı doktor bey.
'Karınız birkaç saat önce bize getirildi.2. kattan düştüğü için kolundaki kırığı tespit ettik.Gerçekten çok şanslı sadece bir kırıkla bu işten sıyrılabildi.Bir diğer konuysa bunun bizim düşündüğümüz gibi bir düşme vakası olmaması Bay Miller.Karınızı bu dünyada tanımamış ya da tanıyamamış sayılı insan vardır.Yaptıkları ve düşündükleri bizim gibileri çok derinden etkileyen bir psikologtu kendisi.Fakat dediğim gibi sadece ayağının kayıp düştüğünü sanmıyoruz.Onun intihara kalkıştığını düşünüyorum.Ve bu yüzden bir doktor arkadaşıma da bu durumu psikolojik açıdan sordum.Bana düşüncelerimin doğru çıkabileceğini fakat onunla konuşması gerektiğini söyledi.Yakın bir zamanda onunla konuşmasınıda isterim.' dedi doktor.Bana bunları sindirebilmem için süre tanımadan yine devam etti.
'Biraz önce dosyasını okuyordum karşıma kazadan sonra hiç konuşmadığıyla ilgili bir bömüm geldi.Ama bugün o korkusunu yendi galiba.' doktor cümlesini bitirmeden odaya koştum.Bethany'nin uyuduğunu görünce yan tarafına geçip oturdum.Sağ kolunun alçıda olması yatış pozisyonunun değiştirmesini engelliyordu.Sol elini ellerimin arasına aldıktan sonra sadece onun duyabileceği yükseklikte bir şeyler mırıldandım."Seni seviyorum. Bunu demek hiç bu kadar zor olmamıştı.Seni sevmeninde kolay olduğunu söyleyemem Bethany.Sen ve ben biz farklı bedenlerde aynı ruhlara sahip iki kişiyiz.Biz birbirimizi tamamlarız Beth.Sen ne kadar bensen.Bende o kadar senim...'' bu sözlerinin sonunda gözlerimin yaşardığını fark ettim.Ardındanda ağlamaya başladım.Erkekler ağlar mıydı? Hayır seven erkekler ağlardı.Oturduğum yerden kalkıp duvara yaslandım ardındanda yavaşca yere çömeldin.
'Hani sen derdin ki seni sevmekten vazgeçmeyeceğim diye.Bugün benden vaz mı geçiyorsun?.'
Gözlerimi silip yerimden hızlıca kalktım.Kapıya doğru ilerlediğim an onun senini duydum.Bethany'nin.
'Ben 2 sene önce senin bir yarını kaybedince anladım ki zaten seni kaybetmişim Sam.Sevdiğim adamı.Seni.' Bethany işte o an yıllar sonra ilk defa konuşmuştu.Bu seferde benim konuşmaya mecalim yoktu.
Sanki onun sesini duyarsam bulunduğum karanlıktan beni ışığa götürebileceğini düşünürdüm.Yerde düşmüş otururken bana elini onun uzatacağını düşünürdüm.Uçurumdan düşerken beni çekenin o olduğunu bilirdim her zaman.
Fakat 2 yıl önce beni kendi elleriyle karanlığa bıraktı,düştüğüm yerde bana güldü ve en acısıda beni uçurumdan kendi elleriyle itti itti.Bunları sadece bana değil kendisinede o yaptı.
---------------------------------------------------------
Odadan çıkmam ile telefonumun çalması bir olmuştu.Bir an gerçek hayata yeniden döndüm.Bir kaç saat önce kayıp bir kızla ilgili araştırma yaparken nasıl bu hale geldiğimi düşündüm.Telefondakinin polis departmanından arkadaşımın aradığını fark ettim.
'Naber Sam? Neler olduğuna inanamayacaksın galiba kızı bulduk.' dedi telefonun diğer ucundaki dedektif.
'Ciddi misin sen? Nerde buldunuz? Sorguya aldınız mı ? He neden kaçmış? Ya da kim kaçırmış?' dedektifi sorularımla boğmuştum.
'Sam sadece kızı bulduğumuzu söyledim.Onun yaşayıp yaşamadığını değil.Maalesef Sam.'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kayıp Emily Williams'ın Dosyası
Teen FictionKayıp kız Emily Williams'ın dosyasına bakan dedektif Sam Miller bazı gerçekleri ortaya çıkarıyor ve belkide Emily'i bulmasını sağlayacak en büyük ipucunu buluyor...