Bu kitap Karanlık Üçleme Serisinin ilk kitabıdır.
Doğduğundan beri özel güçleri olan Jason kendi gibi daha çok kişinin var olduğunu keşfeder. Bunu öğrenmesi onun kaderini değiştirmiş ve bir okul kurmaya karar vermiştir:
FANTASTİK İNSANL...
"Hâlâ neden gelmediler. Sana geliceklerini söylemişlerdi." Jason çok telaşlıydı. Dün geleceklerine söz veren adamlar gelmemişlerdi. Ve Olympuse' nin ordusu ile aralarında 600 metreden az vardı. Anita korkuyla: "Biz 190 kişiyiz. Onlar ise 50.000. Vay canına. Bu savaş Sparta Savaşına benzeyecek." "Merak etme Anita. Bu vadinin altında tam 10.000 ölü asker yatıyor. Onları canlandırmaya çalışacağım. Sen de bu arada ağaçlarla konuş." "Tamam Jason. Bir fikrim var. Tanıdığım bir ejderha ile konuşup sürüsünü getirmesini isteyeceğim." "Çok iyi olur Anita. Bol şans." Jason askerleri canlandırmaya çalışıyordu: "Kasana Kasono şa. Kasana Kasono şa......" Vadi titriyordu. Olympuse ve ordusu korkmaya başlamışlardı. En sonunda Jason' ın arkasında 10.000' lik bir iskelet ordusu duruyordu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
İskeletlerin komutanı olan: "Savaş kazanırsak bize özgürlüklerimizi verir misin?" "Söz veriyorum dostum. Ama bir şartla." "Nedir o şart?" "Olympuse' nin kellesini bana getirin." Olympuse ordusuna bir kayanın üzerinden sesleniyordu: "Kardeşlerim, gördüğünüz gibi hâlâ yardıma muhtaç durumdalar. Biz ise onların işlerini kolaylaştıracağız. Önünüze kim çıkarsa öldürüüüüüün."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Jason, yanında fantastikler. Arkalarında kılıç çekmiş bekleyen iskelet askerler. Ama Anita daha gelmemişti. Savaşa yetişebilse iyi olurdu. Çünkü Olympuse' nin beklemeye hiç niyeti yoktu. "Lütfen Baldazard. Eğer gelirsen sana özgürlüğünü sunarım. Söz veriyorum. "Irkımı bir kez tehlikeye attım. Bir daha bunu yapmam. Anita' nın sesi sert çıkmaya başlamıştı: "Ama kaybedersek tüm Dünya' ya Olympuse hakim olacak. Bunu istemezsin değil mi? Saygın ejderha." Son sözcük ejderhanın dikkatini çekmişti. Artık karar anıydı: "Bizi savaş alanına götür seçilmiş kız." Olympuse' nin ordusu harekete geçmeye başlamıştı. Jason ve askerleri ise hâlâ bekliyorlardı. Düşman gittikçe yaklaşıyordu. Ve birden bir borazan sesi duyuldu. Ses dağın yüksek tepeliğinden geliyordu. Bunlar bar daki fantastik adamlardı. Koşarak Jason' ın yanına geldiler ve hep birlikte Olympuse' ye doğru koştular. Yukarıdan bakıldığında iki taraf birbirine girmişti.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sonra ortadan ağaçlar çıkmaya başladı. Ve 4 devi kökleriyle toprağın altına çektiler. Büyücülerin bir saldırısı iskeletlerin yaklaşık 50 sini öldürüyordu. Jason kendine yer açarak Olympuse' nin yanına gitmeye çalışıyordu. ON SEKİZİNCİ BÖLÜMÜN SONU.
