Saatim in sinir bozucu sesiyle uyanmak isterdim. Ama olmadı işte güneş sabahın sekizin de bok çuvalı gibi zıpladı üzerime hayvan ya bazamı kırıcaktı. " güneş bir maruzatım olucak zeki arkadaşım " dedim. " söyle canım arkadaşım " dedi. Ben de " lan kızım özürlümüsün sen ya sabah sabah bok mu var da bize geliyorsun ? " dedim. Güneş de yine o komik yüz ifadesini alıp bana baktı ve bir kahkağa patlattı, " hayır bulutçum nasıl bu kadar üretken olabiliyorsun hayatım rüyan da bir defter tutup içine küfür felan mı yazıyorsun sen ? " dedi. Ben de " lan niye geldin sabah sabah " dedim. Yüzün de ki ifade değişti ve bana sertçe bakıp " kızım şizofren falanmısın sen ya iki gün önce bana tarih verip bize gel az beni idare etmen lazım demedin mi? " dedi. O an kafama sanki bir kaya düştü aklıma yeni gelmişti ben de hemen hızlı bir şekil de banyoya girip duş aldım sonra siyah pantolon, gri bol ve tek omzu açık kazak, siyah boyunluk, siyah kol tozluğumu da taktım ve kahve rengi çizmelerimi de giyip üzerime kahverengi ceketimi alıp odam dan çıktım. Güneş ve annem " nereye " dedi. Küçük bir gülümseme attım ve sürpriz dedim. Güneşe dönerek de " yarım saate gelirim fatma teyzeyi bize çağır " dedim. Çünkü fatma teyze varken asla hazırlanamazdım.
Güneşe mesaj attım;
Ben = fatma teyze geldi mi ????
Güneş = evet sen nerdesin ne sürprizi???
Ben = gelince görürsün.Güneş bana mesaj atmaya devam etti ama ben cevap yazmadım.
Güneşlerin evine girip bir kovaya su doldurdum ve güneş in odasına gittim. Odası dağınıktı tam pasbal ya netse ki beş dakika da topladım ve bir sandalye çekip kapının oraya çıktım, kapının üzerine su dolu kovayı koydum. Deniz in yaptığı kartları yere saçtım gül yapraklarını çalışma masasına, bilgisayar masasına, makyaj masasına döktüm. Sonra denizi aradım.Bir kaç çalmaya açtı. " deniz " dedim. " efendim bulut gelimmi bitti mi işin " dedi. Ben de " evet çabuk ama " dedim ve kapattım. Bi on dakika sonra deniz geldi. Elin de iki metre bir ayı zor taşıyor du ama yanın da ki kim di ki ? Neyse biz işimize bakalım.
" hoş geldin deniz aklın da ne var ? " dedim. " bak şimdi öncelikle tanıştırim bu benim kuzenim ATEŞ SOYKAN ve birlikte yapıcaz bize yardım edecek. " dedi ben de ateşe dönüp elimi uzattım sanki bir yerlerden tanıyordum ama kafamı takmadım ve " merhaba ismimi duydun memnun oldum " dedim. Ateş te elimi sıkıp " ben de hadi işe koyulalım artık kuru kuru tanışılmaz " dedi. Deniz anlamlı bir bakış attı ama tınlamayıp ayıyı odaya sokmaya çalıştım.
Ayı nın kucağına mutlu yıllar yazdırmış çok hoş duran bir el yazısıyla ve bir sürü balon getirmiş balonlari helyum gazı ile şişirip renkli kurdalelerle fiyonk yapıp bağladık ve tavana bıraktık kırka yakın balon vardı tavan da rengarenk ve çok güzel duruyor du. Koca buket gülü de yatağının üzerine koyduk tabi benim kapıya koyduğum su duruyor du.
Başucun da ki duvara arkadaşlarımızla olan bizimle olan resimleri yapıştırdık karışık bir şekil de oda çok güzel olmuştu. Ben de hemen deniz le ateşi alıp aşağıya indik ve ev den çıktık. Deniz " çok saol bulut sen olmasan yapamazdım. " dedi. Ben de " önemli değil lan benim de sana işim düşerse ödeşiriz " dedim. Aramızda gülüştük sonra ateş " istersen gidelim kız eve geç kalmasın " dedi ben de " bak bak da gör hayırlı evlat " dedim. Ateş bana döndü ve " bu tanışma sayılmaz müsait olduğun bir gün buluşalım istersen " dedi. Ben de "olur bay kavurucu " dedim. Anlamamış gibi bakıyor du ama deniz gülmekten altına işicekti nerdeyse. Tokalaşıp dağıldık.
Ben eve gitme den önce çilekli pasta aldım hediyeler zaten evdeydi ve kahvaltı yaptıklarını düşündüm. Eve geldim, anneme " hatcik sen pastayı hazırla ben güneşi alıp misafir odasına götürücem fatma teyzeyi çağırim de yardıma gelsin " dedim. Annem de " hadi bakalım şempazem " dedi. Sinirli sinirli baktım ve güneş in yanına gittim. " gız sarı çiyan haydi filim izleyelim annemler de cips felan getiriyor " dedim. Bizim hamarat kız durur mu kalktı hrmen kanepe den " ben de yardım edim kızım " dedi. Ben de " az otur bi ya götün de kurt mu var senn divil divil ediyosun kızım, ben odam dan filmleri alıp geliyorum " dedim. Güneş oturdu ben de hediyeleri alıp tekrar mutfağa gittim. Çoktan her şey hazır dı önce annemlerle orta sehbanın üzerini donattık sonra da benim elim de pasta annem ve fatma teyzenin elin de hediyeler mumları yakıp " mutlu yıllar güneş iyi ki varsın güneş " diye girdik. Güneş arkasına döndü döner dönmez " ha siktir lan " dedi. Fatma teyze " tövbe tövbe güneş " dedi. Ben daha gülmekten bişey diyemedim. İşte hediyeleri verdik, pastayı kesti mal dilek tutmayı da unuttu neyse bi iki saat felan yedik içtik gülüştük sonra saat tam dörtte fatma teyzeye " fatma teyze iremler gelicek beş kız olucaz size gidebilirmiyiz " dedim. Fatma teyze de ağzı dolu olduğu için kafasıyla onayladı ayakkabı ve ceketlerimizi giyip güneşlere geldik. Ama güneş in ağzı durmadı tabi yol boyunca " kızım ben iremi sevmiyorum niye çağırdın " felan dedi. Ben de sustum sadece.
Eve geldik deniz e mesaj attim ve odasına tırmanıp arka bahçe den içeri giricekti. Güneşi alıp mutfağa girdik ben un felan çıkardım pasta yapmak için sonra da aklım boru geldi.
" güneş ben bi tuvalete gidim yoksa altıma sıçıcam " dedim. Güneş de " ıyyyy pislik kaybol, yıkıl karşım dan pis " dedi. Ben de " niye lan sen sıçmıyomusun içine mi sıçıyosun " dedim. Güneş de hemen öğürüp ekledi " ya gitsene pislik burası mutfak mutfak " dedi. Ben pis pis gülüp, kilere gidip, hortum alıp pembe bir çeşme taktım ucuna ve " beni aç lütfen " yazdım. Odasının banyosuna girip musluğa bağladım ve kapının yanına bıraktım ucunu.
Biri dokun du arkamdan ben de elini çevirip yere düşürdüm keşke yapmasaydım deniz miş ve " oha kızım kalk lan üstüm den benim ben " dedi. Ben de " çok özür dilerim ya valla alışkanlık " dedim. O da " iyi be elin de çok ağır kızım senin allah sevgiline şifa ve sabır versin " dedi. Ben de pis pis bakıp indim.
Güneşe " hadi az gel odan da biri var galiba ya da kedi girdi biliyosun kedilere karşı bi agresifim " dedim. Güneş de gülerek " ona agresif değil de korkuyorum desene " dedi. Beni gene sinir etmeyi becerdi. Neyse ki eli hep hamurluydu ve bana dokunursa üzerimi pisletebilirdi. O yüzden bir şey demedim. Ellerini yıkadı ve eline oklava alıp merdivenleri çıkmaya başladık. Odasının kapısı araliklıydı ve içeri girmek için biraz daha açtı. O an ben gülmekten altıma yapıcaktım kafasın dan aşağıya kovadaki su döküldü kova yere düştü, etrafa baktı ve ağlamaya başladı. " bulut bu bu çok ama çok güzel teşekkür ederim " dedi. Tam bana sarılıcaktı ama üstü ıslaktı ve ben de sadece öpüp " önemli değil kardeşim ama bunları birlikte yaptık " dedim ve deniz çıktı bonyo dan. Güneş şok olmuş bir şekil de baktı ve deniz bir den " hortumun ucuna bak " dedi. Ben onların bu halini izlerken bir boşluk hisettim kalbim de neyse. Sonra güneş hortumu tutu ve yazıyı okuyup açtı o an deniz de ıslandı ve güneşe yaklaşıp " ben sana sırıl sıklam aşığım ve sen de bana sırıl sıklam aşıksın o yüz den benimle çıkarmısın güneş " dedi. Ben de bir ıslaklık hisettim ve hıçkırdım kendim den habersiz ağlıyordum. Güneş mal gibi bakıyor du sadece ve birden konuştu " e o facebook ta ki ilişki durumu neydi " dedi. Deniz de " valla benim suçum değil bana da sen inan diye bulut söyledi " dedi. Ben de o an mal gibi kaldım. Sonra denize dönüp " evet sevgilim " dedi. Sonra da öpüştüler fazla uzama dan ayırdım ve ateş geldi. Elin de pastayla güneş etrafı süzüyor du hayran hayran bakrak ve mumları üfleme den önce deniz " dilek tut " dedi. Güneş de " benim tek dileğim sen din " dedi. O an benim gözlerim ateş e kaydı. Ama zaten ateş bana bakıyormuş göz göze geldik ben de " ne var " dedim ve kafamı çevirdim. Pastayı yedik müzik açtık eğlendik, duvardaki resimlere baktık, yerdeki kağıtları okudu güneş ağlaya ağlaya saat baya geç olmuştu ve deniz le ateş gitti. Ben de güneşle yerdeki suyu temizledim.
Biraz dertleşip ben de eve gitmek için yola çıktım. Bir den mesaj geldi.
Bilinmiyor = ateş le bir daha aynı ortamda bulunma.
Ben = sanane ya.
Bilinmiyor = iyi o zaman sonuçlarına katlanıcaksın.
Ben = kimsin valla kızmicam söyle.Yazdım. Ama geri cevap alamadım. Kim olduğunu çok merak ediyordum. Eve geldim ve fatma teyze de çıkıyormuş kapıda karşılaştık yolcu ettik ve annem " bulut gel sofra hazır yeni kalktık yemek ye kahvaltı da yapmadın pastayla karın doyurdun " dedi. Ben de " çok yorgunum üzerimi değiştirip yatıcam iyi geceler anniş " dedim. Odama çıkıp üzerimi değiştirdim ve yattım bu gün olanları düşündüm ama o his hayla canımı acıtıyor du neden ben kimseyi sevemiyordum ki ???? Kendi kendime konuşup düşünürken uyuya kaldım.
°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°°
Merhaba bu ikinci bölümüm ve işallah diğer bölümlerimi de heyecanla okur, beğenirsiniz yorumlara açığım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
RENGARENK
Teen Fictionİki genç kız ın çılgın ve bir o kadar da heyecanlı hayatı. Gençlik serüveni.