Sabah olunca gece sokaktaki büfeci elemanın yanına gittim... Dün gece buralarda saçı kınalı küçük bir erkek çocuğu görüp görmediğini sordum , görmedim dedi.
Büfeden çıkarken bu sefer yaşlı bir kadın beni uyardı.
"Geceleri çok gürültü yapıyorsunuz , rahatsız oluyoruz." dedi.
"Ne gürültüsü hanım efendi ? O apartman boşaltıldı.Bir tek ben yaşıyorum , ben de gürültü yapmıyorum." dedi.
Kadın dün bütün gece apartmanda bir köpeğin havladığını , bir adamın sokağa küfürler savurduğunu söyledi...
Ben bunları duydukça iyice deliye dönüyordum... Şu son 3 gündür yaşadığım olayların bir an önce açıklamasını dinlemek istiyordum.
Okula gittim... Okulda Erkan diye bir çocuk vardı. Herkes onun kafadan çatlak bir çocuk olduğunu söylerdi ama nedense bu soruları ona sormak istedim.
Yanına gidip olanları anlattım...
"Bu çocuk mavi gözlü bir çocuk muydu" diye sordu.
Daha önce dikkat etmemiştim ama Erkan sorunca aklıma geldi.
"Evet , gözleri maviydi" dedim...
"Bak ben sana yardımcı olmak isterim ama dalga geçmek amaçlı gelen çok insan var... O yüzden bu işlere karışmak istemiyorum... Sana zarar verecek bir şey değildir." dedi.
"Nasıl yani ? Bu gerçek bir çocuk mu sence ?" dedim.
"Hayır , değil... Ama bir deli ya da ruh hastası bir çocuk da olabilir." dedi gülerek.
Ağzından laf almak çok zordu... Hava kararınca eve yine dönmüştüm.Bu kez apartmanın kapısı açıktı...
Apartmanın kapısı açıktı ve içeride belli bi birileri gezinmişti... Kapalı ve kitli olan fatura dolabı açılmış , bütün kapakları sallanıyordu... Kapıcı dairesinin önündeki paspas yerinden oynamıştı.Pek çok küçük şeyin yeri değişmiş , bu detaylar birisinin girdiğini resmen ilan ediyor gibiydi...
Genelde ağır ağır çıktığım merdivenleri bu sefer koşarak çıktım ve hemen eve girdim... Telefonumun şarjı çok azdı , şarja takıp babamı aradım... Telefonu ilk seferde duymadı , yarım saat sonra geri döndü.
Ona bizim apartmanın anahtarının başka kimde olduğunu sordum... Bütün anahtarların toplandığını sadece 3 anahtarın kaldığını ve bu üç anahtarın da bizde olduğunu söyledi.
Babamın söylediklerinden sonra iyice şüphe duymaya başladım , acaba ne olabilirdi ?
Salonda oturmuş , başımdan geçenleri düşünüyordum ki birden kapı çaldı...
Gece geç saatler değildi , uyumamıştım ve kapım bu sefer erken çalıyordu.
Salonun penceresinden sokak lambasının olduğu yere baktım , dünkü küçük çocuk yoktu. Apartmanın önünde de kimseler yoktu.
Kapı ısrarla çalınıyordu... Gidip kapıyı açtım.
Kapıda yaşlı bir kadın vardı bu sefer... Halinde bir doğallık yoktu , az çok simasını tanıdığım bir kadındı...
"Bahadır oğlum... Üç dört gündür senin dairenden çığlık sesleri duyuyorum... Mahalleli polisi aradı arayacak. Benim hatrım için ne olduğunu anlat bize evladım." dedi...
Kadının söylediklerini duyuyunca hepten şaşırmıştım... Bu sesleri bir tek ben mi duymuyordum yani ?
"Dikkat ederim" diyip kadını başımdan savdım... Merdivenlerden aşağı inmeye başladı...
Elindeki market poşetini unutmuştu... "Teyze poşetini unuttun" diye seslenecekken bir şey farkettim...
Teyze aşağıya iniyordu ama apartmanın sensörlü ışıkları yanmamıştı... Kapıyı da kendisi açıp girmişti , alt zil hiç çalmamıştı...
Merdivenlerden iniyor , her kata geldiğinde ışığın yanmasını bekliyordum ama yanmıyordu... Zemin kata indiğinde kafasını yukarı kaldırıp bana baktı ve gülümsedi...
Dünyanın en korkunç gülümsemesini görmüştüm... Beş dakika önceki yüzü kaybolmuş , masmavi ama kanlı gözleriyle bana bakıp sırıtıyordu... Kapıyı sertçe vurup dışarı çıkmıştı... Elimdeki poşeti yere bırakıp eve koştum...
Babamı arayıp
"Yarın Yalova'ya geliyorum... Bekleyin beni." dedim... Başta şaşırmış endişelenmişti ama o anın verdiği heyecanla saçmaladım bir kaç yalan...
Gece ne yapacağımı şaşırıyordum... Dün gece küçük çocuğun beklediği yerde bu gece o yaşlı kadın bekliyordum. Pencerenin kenarında öylece ona bakıyordum , o da bana bakıyordu...
insan bir kere korkunç bir şey görünce , ikinciye o kadar korkmayacağını sanıyor... Evim izleniyordu , ziyaret ediliyordum ama bunları kafama takmadan odama gidip uyumaya çalıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Palmiye Apartmanı No: 29
HorrorOkuyacağınız hikaye bir polis memuru oğlu olan Bahadır Nevizade'nin 2005 yılında başından geçen olayları konu alacaktır. Ailenin hassasiyeti sonucu Bahadır Nevizade'nin şu an nerede yaşadığı ve ne yapıyor olduğu hakkında herhangi bir bilgi verilmeye...