Güneşli bir gün.Odada tek başına yatağında uzanır bir vaziyette kitap okuyan kumral saçlı,mavi gözlü,beyaz tenli on ile on bir yaşlarında bir kız kapalı olan kapının dışından gülüşmelerin geldiğini duydu.Uzun,parlak ve dalgalı saçlarını kitabın kenarından sarkıtıp göz ucuyla kapıya baktı.Sonra tekrar kafasını kitabına çevirip kaldığı sayfayı okumaya devam etti.Çok geçmeden kapı açıldı.İçeri kahverengi saçları omuzlarına düşen,dizlerine kadar gelen siyah elbiseli bir kadın girdi.
''kızım hadi biraz ara ver.Baban seni görmek istiyor''
Küçük kız ''tamam anne'' diye cevap verdi somurtgan bir tavırla.Kitabını bırakmak istemiyordu.En heyecanlı kısmı gibi gözüküyordu onun için. Annesi odadan çıktı.inerken''hadi,seni bekliyor''diye seslendi.Kız
'' tamam anne geliyorum'' .Görüntü boğuktu tam net değildi.Kadının yüzüne gelen güneş ışığından belirgin değildi.Küçük kız annesinin sözünü dinleyip aşağı inmek için kitapta kaldığı sayfayı işaretleyip kapağını kapattı.Yataktan kalkıp karşısında duran ahşap görünümlü kahverengi çalışma masasının üstüne bıraktı.Kapıya doğru yürürken solunda duran dolabın aynasına baktı.Daha sonra yatakta kitap okuduğu sırada şekli bozulan saçlarını düzeltti.İkinci katta olan odasından çıkıp merdivenlerden inmeye başladı.Salonun kapısına geldi.Babasının muhtemelen orada olduğunu tahmin ederek küçük bir adım attı.Salonlarının hemen girişinin solunda duran altı kişilik uzun masaya yüzünü çevirdiğinde '' iyiki doğdun ''diyen arkadaşlarını,anne ve babasını gördü.Ona sürpriz yapmışlardı.Masanın başında annesi elinde pasta tutuyor,babası da ayakta annesinin hemen yanında alkışlayarak ona bakıyordu.Fakat küçük kız yüzlerini net olarak göremiyordu.Görüntü oldukça boğuktu.Arkadaşları bir bir '' iyiki doğdun '' başka biri '' doğum günün kutlu olsun canım arkadaşım ''dediler...
Babası bu gülücükler içinde çocukların aralarından geçip masanın arkasından çıktı.Küçük kızın yanına gelip onu iki eliyle omuzlarından tuttu.Kafasını kızınkine eğerek ''iyiki doğdun canım'' dedi.Kız başını babasınınkine döndürerek tebessüm etti.Daha sonra annesi pastayı küçük kıza doğru eğdi '' içinden bir dilek tut hayatım''.Küçük kız içinden umarım sevdiklerimle hep birlikte olurum diye düşündü ve pastadaki mumları üfledi.Arkadaşları ve babası onu alkışlamaya başladı.Gülücükler saçarak etrafındaki dostlarını,annesini ve babasını seyrediyordu.Annesi pastayı siyah yemek masasına koydu.Masanın üstü leziz yiyeceklerle doluydu.Sağ köşesinde hediye paketleri vardı.Annesi onlara doğru uzanıp en küçük paketi aldı ve kızına dönerek '' bunu babanla ben yaptırdık.Senin için tatlım.''Küçük kız hediye paketini açıp içindeki kare şeklindeki pembe kutunun kapağını kaldırdı.Bu sırada bir anlığına başını kaldırınca anne ve babasının birbirlerine tebessüm ederek bakıştıklarını gördü.İçinde siyah deri bağlama ipleri olan bileklik vardı.Bileklikte ilk defa gördüğü bir şekil vardı.Bir tür sembol gibiydi.Annesi ve babasına '' bu şeklin bir anlamı varmı?sembol gibi bir şeymi?'' diye sordu meraklı meraklı.Annesi'' haklısın bu bir sembol.Bu seni temsil ediyor tatlım''dedi gümüş halkanın ortasında durmuş yaprağı işaret ederek.''senin kadar narin ve bir okadar güçlü.Bir yaprak herhangi bir fırtanada ne kadar sağlam durabiliyorsa sende kendi fırtananda o kadar sağlam dur.''Daha sonra yaprağın arkasındaki kanatları işaret ederek ''artık büyüyorsun önünde uzun bir ömür var ve sen elbette zorluklarla karşılaşacaksın.Bilmeni istiyoruzki biz hep senin yanındayız.Ne zaman zor durumda olsan bunu hatırla.Seni seviyoruz canım.Babası''bence bilekliğindeki sembolün arkasına bakmalısın''dedi.Küçük kız babası cümlesinden 'arkası' kelimesini der demez hemen gümüş bilekliği ters çevirdi.Arkasında bir şey yazıyordu.Hiçbirinin yüzü hala net gözükmüyordu ama sesleri çok iyi duyuluyordu.Tam okuyacakken arkadan erkek çocuklardan biri sesli bir şekilde' hadi pastayı keselim,ağzım sulandı''dedi.Küçük kız o yüzden okuyamadan çocuğa gülmeye başladı.Salondaki herkes kahkaha içinde çocuğa gülüyordu.Diğerlerine göre yemek yemeyi daha çok seven ufaklığa.Küçük kızın annesi arkasını eşine ve kızına dönerek çocuklar için pastayı kesmeye başladı.Bu sırada babasıda diz çökmüş küçük kızın sol koluna siyah deri ipleri olan bilekliği takıyordu.Babası kızının bilekliğin arkasında yazan şeyi okuduğunu sanmıştı.Kız tam hayır baba daha okumadım bağlama diyecekken kapı zili çaldı dinnn donnnn dinnn donnn ardından üç kez kapıya tokmakla vuruldu sonra tekrar dinn donn dinnn donn.Babası kızının bilekliğini takarken arkası kapıya dönük olan kız kapıya bakmak için saçlarını diğer yöne savurarak başını hızlıca çevirdi.O anda bulanık olan görüntü kesildi.