Uzun Adam

3.5K 114 25
                                    

İyi bir arkadaşım vardı. İsmi Billy'ydi. Okula birlikte gider ve hep birlikte takılırdık. Sonra bir gün Billy okula gelmeyi bıraktı. Onu haftalarca görmedim. Sinir krizi geçirdiğine dair dedikodular vardı.

Bir akşam, ailem yokken kapıda bir tıklama duydum. Açtığımda Billy kapı önünde duruyordu. Çok garip davranıyordu. Gözleri yorgun ve kanlıydı, oldukça gergin görünüyordu. Sürekli etrafını gözetleyip, arkasına bakıp duruyordu.

"Seninle konuşmam gerek." dedi.

Onu içeri davet ettim ve kapıyı kapadım. Koltuğa oturdu, ancak rahatlayamadı. Bir şey gerçekten canını sıkıyordu. Seğiriyordu ve bacakları titriyordu.

"İyi misin?" diye sordum.

"Ailem deli olduğumu düşünüyor," dedi "Herkes deli olduğumu düşünüyor. Bir süreliğine deli olmuş olsam da..."

"Ve...deli misin?" diye sordum.

Billy keyifsiz bir şekilde güldü.

"Pencereden dışarı bak," dedi.

"Neden?"

"Bana bir iyilik yap ve şu pencereden bakıp ne gördüğünü söyle."

Suyuna gitmeye karar verdim, bu yüzden perdeleri açtım ve dışarı baktım.

"Ne görüyorsun?" diye sordu.

"Birkaç ev görüyorum...birkaç araba...birkaç sokak lambası..."

"Kesinlikle!" dedi, "Peki garip bir şey fark ettin mi?"

"Uh...Hayır." diye cevapladım.

"Şu sokak lambalarını görüyor musun? Açık olmaları gerekiyordu, ama değiller. Hepsi kapalı. Sokaktaki tüm lambalar nasıl kapalı olabilir? Sence bunu kim yaptı?"

"Bilmem. Kim?"

Billy sesini alçalttı ve fısıldadı "İnce Adam."

Şaşkınlık içinde "Neyden bahsediyorsun?" diye sordum.

"Daha önce onun hakkında söylentiler duymuştum," dedi Billy "Ama sadece bir şehir efsanesi olduğunu düşündüm. Değil. İnce Adam gerçek. Sokak lambalarından nefret ediyor. İlk başta normal bir adam gibi görünüyor, ama....katlanmış giysi gibi kendini açtığında.... gerçekten uzun ve ince. Tıpkı sokak lambası gibi. Ve tamamen gri renkte giyiniyor. Tıpkı sokak lambası gibi. Onların arkasına saklanıyor. Hava kararmaya başladığında ve sokak lambaları açık olmadığında, onun orda olduğunu bilemezsin bile..."

"Bütün bunları nasıl biliyorsun?" diye sordum.

Billy "Çünkü onu gördüm." diye cevap verdi.

"Ne zaman?"

"Bir kaç hafta önce. Parkta futbol topuna tekme atıp duruyordum ve yanlışlıkla çalılıkların içine attım. Almak için gittim, işte o anda onu gördüm. Normal bir adam gibi görünüyordu, sokakta öylece duruyordu. Aşağı ve yukarı bakıyordu, ardından hiçkimsenin izlemediğini düşündüğünde...kendini açtı.

Uzun, zayıf bir şeye dönüştü ve sokak lambasının arkasına saklandı. Bir anda bir Klik! sesi duydum ve lamba söndü. Ondan sonra diğer sokak lambasına geçti ve başka bir Klik! sesi duydum, o lamba da söndü. Bütün sokak boyunca aynısını yaptı. Klik! Sonraki Lamba! Klik! Sonraki Lamba! Klik! . Bütün lambalar sönene kadar yaptı.

Tam da o anda beni fark etti. Aniden göz göze geldik. Beni gördüğünü biliyordum, benim de onu gördüğümü biliyordu. Koşmaya başladım ve arkama bakmadım. Eve vardığımda bütün kapıları kilitledim.

Ondan sonra uzun bir süre evden çıkmaya korktum. Ardından sadece gece vakti tehlikeli olduğunu fark ettim. Gün içinde genellikle güvenli. Sadece karanlıkta çıkıyor. Görülmekten nefret ediyor.

Hiçkimse bana inanmıyor. Ailem beni psikiyatriste götürdü ve o da bana inanmadı. Sen bana inanıyor musun?"

Onu ikna etmeye çalışarak "Elbette Billy." dedim "Sana inanıyorum."

Hayal kırıklığı içinde "Hayır inanmıyorsun." dedi "Neyse, bana inanmasan da seni uyarmamın iyi olacağını düşündüm. Ne de olsa...sen benim en iyi arkadaşımsın."

Bundan sonra Billy kalktı ve hoşçakal deyip gitti. Kapıdayken güvenli olduğuna emin olmak için etrafa baktı ve sonra koşmaya başladı. Görüş alanımın dışına çıkana kadar onu izledim, ardından içeri girdim.

Gerçekten çok üzgün hissediyordum. En iyi arkadaşımın aklını kaybettiğini düşünüyordum. Bu ertesi gün polis Billy'yi bulana kadardı.

Katlanmıştı. Kan yoktu, iç organlar yoktu, ama vücudundaki her bir kemik kırılmıştı. Minik bir kütle olacak şekilde katlanmıştı. Polis onu ilk bulduklarında ne olduğunu bile anlayamamıştı, ellerine alıp düzleşmiş yüzünü görene kadar.

Annesinin polis merkezine gidip kimliğini saptaması gerekti. Kalıntılarını göstermek için onu içeri aldıklarında bayıldı. Küçük bir et, kemik, giysi ve saç kütlesiydi. O...katlanmıştı.

Haberleri duyduğum andan beri tetikteyim. Billy'nin bana söylediği çılgın şeyler hakkında düşünmeyi kesemiyorum. Bir anda o kadar da çılgın gelmemeye başladılar.

Uyuyamıyorum. Yorgunum ve gözlerim kan çanağına döndü. Sürekli gerginim ve kendimi omzumun üstünden arkaya bakarken bulup duruyorum.

Bu sabah okula gittiğimde yol üzerindeki sokak lambalarını saydım. Akşam eve döndüğümde tekrar saydım.

Bir tane fazladan vardı.

PARANORMAL GERÇEKLER 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin