BÖLÜM 2

49 4 1
                                    

Arkadaşlar tekrardan merhaba hikayemizi vakit ayırıp okuduğunuz için çok teşekkürler. O kıymetli vaktinizi ayırıp iki saniyede kitabımızı oylarsanız çok çok çok memnun oluruz...

Medya=Ege ve Bulut

Biz Toprak'la derin bir sohbete dalmışken Ege ve Bulut'un "Selam kızlar" demesiyle lafım bölündü. Toprak Ege'nin gelmesine sevinmiş bir şekilde yanağına sulu bir öpücük kondurdu ve hemen ardından "Hoş geldin canım " diyerek onu yanıtladı. Bende bu vıcık vıcık olan çifte karşılık burnumu buruşturdum ve Bulut'a selam verdim. Ardından biraz muhabbet edip Ege motoruna atladı ve Toprak'ı arkasına aldı. Toprak bana öpücük atarken Ege'ye "Yavaş sür korkuyorum biliyorsun aşkım." Demeyi de unutmadı. Bunun ardından Ege gazı kökledi ve rüzgar olup yanımızdan uzaklaştılar.

Bulut'la baş başa kalmışken Bulut'un "Seninle bir şey konuşmak istiyorum." Demesiyle yüzümü ona çevirdim. Ve Bulut hemen sonra konuya girdi. "Biliyorsun Deniz uzatmayı sevmem ve bu yüzden sana olan hislerimi açıkça söyleyeceğim." Ben Bulut'a öküzün trene baktığı gibi bakarken onun " Senden hoşlanıyorum Deniz" demesiyle ağzım beş karış açıldı. Gözümün önünde sallanan elle kendime geldim. "Deniz iyi misin ?" Diyen Bulut'a "Ben sana arkadaş gözüyle bakıyorum Bulut malesef aramızda sandığın gibi bir şey olamaz arkadaş olarak ilişkimizi sürdürürsek bizim için daha iyi olur." Dediğimde Bulut'un gözlerindeki hüznü gördüm. Ama tavrımı koymam gerekiyordu. Boş yere onu umutlandıramaz , ilkimi ona veremezdim.

Ardından Bulut'un bir şey demesine izin vermeden oradan uzaklaştım.

Eve gittiğimde hemen kendimi yatağıma attım ve Bulut'un söylediklerini düşündüm. Tam uykuya dalıyordum ki küçük kardeşim Kaya'nın "Ablaaaaaa" deyip odama apar topar odama girmesiyle ayaklandım. Bana korku dolu gözlerle bakan küçük kardeşime endişeli bir sesle "Ne oldu ablacım bir yerine bir şey mi oldu? " diye sorduğumda Kaya nefes nefese bir şekilde " Abla beni parkta kocaman bir köpek kovaladı ve sahibi olan abi hiç bir şey yapmadı." Diye cevap verdiğinde sinirlerim tavan yapmıştı. Hemen Kaya'yı da alıp parka gittim ve Kaya'nın bana anlattığı hergeleyi gözlerimle aramaya başladım. Gözlerim mavilerin de takıldığında birkaç saniye donup kaldım. Bu yakışıklı çocukta hiç sorumsuz tipi yoktu. Sarı saçları, masmavi gözleri ve masum yüzüyle çok etkileyici gözüküyordu. Kaya'nın beni dürtmesi ile kendime geldim. Onun bu denli sorumsuzluk yapıp buna rağmen benim bunları düşünmem yanlıştı. Kaya'nın " İşte o , köpeği tutmayan abi o !" dediğinde hemen çocuğun yanına giderek " Ne kadar sorumsuz davrandığının farkında mısın? Ya köpek kardeşimi ısırsaydı ! " dediğimde çocuk alayla güldü. Ve ardından " Bu sevimli köpek mi onu ısıracak sen ciddi misin ?'' Dediğinde köpeğe baktım. Gerçekten de küçük ve çok tatlı bir köpekti. Cidden Kaya bu tatlı şeyden mi korkmuştu. "Neyse ne yine de tutman gerekirdi. Kardeşimin korktuğunu göre göre hiç bir şey yapmaman senin sorumsuzluğunu gösterir. " dediğimde çocuk " Tamam bir daha dikkat ederim" deyip kestirip attı. Bende "İyi" diyerek oradan uzaklaştım.

Eve gittiğimde annem sofrayı hazırlıyordu ve benden yardım istedi. "Kızım hadi elini yıka daha sonra da salatayı getir." Dediğinde kafamı aşağı yukarı sallamakla yetindim.

Yemekte babam okulların ne zaman açılacağını sorduğunda "Daha bir buçuk ay var babacığım. " Dediğimde annem "Günün nasıl geçti kızım?" Diye sordu. Ben ise "Her zamanki gibi normaldi Sultanım." dedim. Ardından yemek sessiz bir şekilde devam etmişti.

Yemeğim bittiğinde anneme sofrayı kaldırmasında yardımcı oldum. İyi geceler dileyip odama çekildiğimde Toprak telefonuma mesaj atmıştı.

"Bu mesajı gördüğünde bize gel !.. "

Hemen hazırlanıp Topraklara gittim. Kapıyı ilk çalışta Toprak ağlayarak açmıştı. Gözleri kıpkırmızı olmuştu. Hemen ona sarıldım ve destek olurcasına sırtını sıvazladım. Bir kaç dakika öyle kaldıktan sonra Toprak beni odasına soktu."Kızım ne oldu hemen anlat!" Dediğimde toprak titrek bir şekilde iç çekti. Ve söze girdi. "Deniz her şey çok güzel ilerliyordu. İlk önce çok güzel manzaranın olduğu bir uçurum kenarına gittik. Yerlerde güller serilmişti. Motordan indiğimde Teoman-Aşk Kırıntıları çalmaya başladı. Ardından Ege beni dansa kaldırdı. Sadece gözlerime bakıyordu. İçimde nedense kötü bir his vardı. Ege'ye bakarak "Bu bizim şarkımız değil niçin ayrılık şarkısında dans ediyoruz?" diye sordum. Ege ise "Toprak ben çok büyük bir yanlış yaptım. Geçen sana sinirlendiğim gece arkadaşlarla dağıtmaya gittik. Tuğçe de bizimleydi. Bende zaten sarhoşluğun vermiş olduğu etkiyle Tuğçe'nin cilvelerine kandım ve biz öpüştük." Dediğinde bende Ege'nin suratına tokadı geçirdim. Ardından ona bağırdım çağırdım ve bir daha asla benim yanıma yaklaşmamasını ne olursa olsun karşıma çıkmamasını söyledim. Daha sonra yoldan geçen arabalara otostop çektim Allah'tan çok iyi bir kadına denk geldim. Ona da yol boyunca yaşadıklarımı anlattım ve o da bana üzülmememi her işte bir hayır olduğunu söyledi. Ama yapamıyorum beni o sürtükle aldatmasını kaldıramıyorum !.." Toprak bana bunları anlattığında benim de gözümden bir damla yaş aktı. Hayvan herif benim Bir tanem' e bunları nasıl yapabilmişti! Hemen Toprak'a sarıldım ve "Bende bu gece buradayım. Hayvanın teki için kendini üzmene , o göz yaşlarını akıtmaya değmez." Dediğimde Toprak burukça tebessüm etti ve yatağında bana da yer açıp uzandı. Hemen anneme mesaj çektim ve bende Toprak'ın yanına yattım...

Arkadaşlar kitap hakkin da yorum da yaparsanız sizlere çok minnettar kalırız... Ayrıca hatalarımızı da düzeltmeye çalışırız. Çok teşekkürler. :))

23.08.2016

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 23, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

GÜN IŞIKLARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin