BİRİNCİ

1.1K 112 210
                                    

Evliliğimizin ilk günleriydi. Düğünden gelen paraları,altınları bozdurup balayına tatil yapmaya gitmiştik. Antalya'nın sıcağında kavrulurken havuz o kadar iyi geliyordu ki anlatamam. Tatlılar yiyip soğuk içecekler ile serinliyorduk. Sevgili karıcığım Hülya havuzda yüzerken ben kenarda güneşlenmek için kendime yer arıyordum.

Balayı tahmin ettiğimden daha iyi gidiyordu. Yaklaşık olarak bir haftamız vardı. Bugün birinci günümüzdü ve şimdiden mutluluğun doruklarındaydım. İzmir'den gelir gelmez yorgunluğu atmak için hemen karı koca havuza koşmuştuk, etrafım bıcır bıcır kızlarla doluydu gencinden,yaşlısına yaşlısından, bikinili ve bikinisiz olanına havuz sayısız insanla doluydu. Havuz resmen 'Gel beni al.' diyordu. Bir şezlonga kurulup etrafı izlemeye koyuldum ben güzelliklerin keyfini çıkarırken sevgili karıcığım Hülya havuzda kulaçlar atıyordu. Bir,iki,üç kulaç derken havuzun diğer ucuna varıyor, tekrar atlayıp hoop diğer başa yüzüyordu. 'Nasıl başı dönmüyor?'  Kafamı hızlı hızlı bir sağ bir sola döndürdüm. Etrafımdaki sayısız insana bakmak göz yoruyordu. Tabii insan meslek lisesi mezunu olunca mağara kaçkınına dönüyor, ağzından sular akıyordu. Üç bin erkekle dört sene okurken gördüğüm tek kız yada tek dişi; Annemdi.  Okul hayatım kız olmadan ilerlerken Hülya ile tanışmıştım ki bunu nasıl yaptım hiç bilmiyorum erkeklerle konuşa konuşa dişi bireyle nasıl konuşulur unutmuştum. 'Hebe hebeleyle.'  Diyerek kalmış dilim arkaya doğru büzülmüş bir haldeydi. Lisede tanıdığım tek kızla bir ilişki kurmuş onunla da evlenmiştim. Evlendiğimde ise kız olmayan hayatımda 'Kız' demek bile yasaklanmıştı. Şimdi kızlara bakıp iç çekiyordum. Bu kadar kız görmeye içim rahat etmemiş, 'Sen evlisin Sadık, kendine gel!' Diyordum. Bir derin nefes çektikten sonra gözlerimi yummuş 'Tövbe yarabbi tövbe.' Diyerek sayıklıyordum. Kafamı sağ sola sallayıp karşıya doğru baktım huzurlu,mutlu ortamı bir şeyin bozduğunu fark ettim, insanın içini ürperten bir soğukluk olmuştu. 'Hadi ama Antalya'dayız.'  Kafamı sağa doğru hafifçe döndürdüm, istifimi bozmadan karşıya doğru baktım. Aha! İşte kaynanam oradaydı! 

Sevgili kayınvalideciğim sağ olsun, bizi balayında rahat bırakmayıp İzmirlerden buraya tatil yapmaya gelmişti. Sözde bizim yanımızda durmayıp ayak bağı olmayacağına söz vermişti 'Ayağımı suya sokmayayım mı Sadık?' Bizle gelmesine olanak sağlayan cümle olmuştu. Hülya annesine kıyamayıp 'Bakacak kimsem yok, kime emanet edeyim?' demiş yanımızda getirmişti. Annesi ya küçük bir çocuk ya da saksı bitkisi su vermeyince ölüyor mu ulan kadın! Bırak balayını yalnız geçirelim, evleneli şurada kaç gün olmuş. 

Rahat ve huzur ortamını bozan sevgili kaynanam havuz başında kırış kırış vücudunu saklamak için siyah bir mayokini ile havuzu adım adım dolaşıyordu. Uzaktan bakıldığında çıtır bir hatun gibi gözükebilir tamam ama şunu unutmayalım, bayat ekmekte çıtırdır fakat elde ufalanır. 

''Hülya hani aşağı inmeyecekti?'' derken Hülya'nın yanına havuza inip kaynanamı tanımıyormuş gibi yaptım. İnşallah yanımıza gelmez! Hülyanın cevabı çok netti; 

''Tüm hafta kadın n'apabilir yalnız başına bırak istediğini yapsın.'' 

Beş yıldızlı otel ulan burası. Ton yüküyle para bağladım buraya, odada bir ben eksiğim. Her şey var beni bıraksalar oraya yalnızlığımdan hiç şikayet etmem vallahi. 

''Senin annenin ben niyetini biliyorum ama söylemek istemiyorum'' Hülya kaşlarını yukarı kaldırdı sus der gibi, yanımıza kadar gelmişti. Mırıldandım; ''Geldi baş belası.'' 

''Sadık krem sür sırtıma güneşleneceğim!'' Sert tavrıyla boğazım düğüm düğüm olmuştu. 

'Güneşleneceksin?' 

Hazırlan Sadık Kayınvalideli balayın başlıyor! İşin zor Sadık gazan mübarek ola!


Şu fotoğrafı yaparken gözümden yaş geldi arkadaşlar 

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Şu fotoğrafı yaparken gözümden yaş geldi arkadaşlar 

HER YER KAYNANAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin