Lucy, kulağında son ses müzik ile uyuyakalmıştı. Müthiş bir baş ağrısıyla uyandı. İlk yaptığı iş telefonunun ekranından saate bakmak oldu, normal olarak. 21.34
4 Cevapsız Arama. Kimden olabilirdi ki? Simon. "Açacağımı sandıysan çok beklersin." diyerek yataktan kalktı Lucy. Harika, yine kendi kendine konuşuyordu. Odasının balkonunun kapısını açtı. Hava almalıydı. Mavi, tahtadan bir sandalye ve küçük beyaz masa bulunan minik balkonuna çıktı. Balkonun siyah demirlerinde sarmaşıklar vardı. Mavi sandalyeye oturdu. Gözü uzaklara daldı, ama hala daralıyordu. Dışarıya çıkması gerekiyordu. Siz olsaydınız bu ruh halinde,şişmiş gözlerle dışarıya çıkıp dolaşmak ister miydiniz? Evet, Lucy de istemiyordu. Ama ev sanki onun yutacakmış gibi geliyordu. Hiçbir zaman bir ergen gibi evden çıkıp gidememişti, kendi evinden bile. En büyük çılgınlığı ehliyet sınavına 5 km'lik yolu kendi arabasıyla gitmek olmuştu. Arabası... Ah lanet olsun, parktaydı. Herneyse, diye düşündü Lucy. En azından evden çıkmak için bir bahane. Bronzu geçmekte olan bacakları üşümüştü, dar kotunu üstüne geçirdi, yüzünü yıkadı ve saçlarını düzeltti. Bu ona yeterdi. Kol çantasını ve arabasının anahtarlarını aldığı gibi evden fırladı. Çoktan çekilmiş olmalıydı ama Lucy, olasılıkların olumlu yönlerine bakan biriydi. Çekilmmeiş olma ihtimaline güvenerek bir taksiyi durdurdu ve parka gitti. Arabası ordaydı. Kimseye görünmemek için hayalet olmaya çalışarak ağaçların arasından geçerek parkın ortasında otoparka doğru hızla yürüdü. Otopark, parkın ortasındaydı. Arabanızı park etmek için bile parkta dolaşmanız gerekiyordu. Lucy hemen arabanın ön camına baktı,ceza yazılmamıştı. Buna şükretti çünkü yanında cüzdanı yoktu ve zaten cüzdanında da para kalmamaya başlamıştı. Arabaya binmek için kapıyı açacaktı ki kapının üzerinde kazılmış bir yazı gördü.
"EZİK." Lucy, hemen parkın otopark görevlisini çağardı. Sinirden bağırıyordu. Görevli ise şaşırmıştı.
"Hanımefendi bilemiyorum. Park alanına piknik yapan ailelerden başkası girmedi."
" Ya öyleyse bunu hayaletler yaptı o zaman? Onları yakalayabilir misin?" Görevli, Lucy'nin bu sinirli tavrı karşısında ne diyeceğini bilmiyordu. "Kamera kayıtlarına bakmamızı ister misiniz?" diye mırıldandı. Lucy'nin arabası 2013 model Rang Rover 'dı ve sinirlenmekte haklıydı. Ama Lucy'nin asıl sinirlendiği şey arabasının markası veya onarım ücreti değildi. Bunun neden yazıldığıydı. Adama cevap vermeden önden kulubesine doğru ilerledi. Kamera kayıtlarında yerde eğilmiş yürüyen birinin kolu görünüyordu sadece. "Ah harika. Siyah hırkalı bir koldan ne çıkarabilirsiniz?" der demez hızlıca kulubeden çıktı Lucy. Şimdi de şehirde bu şekilde dolaşması gerekecekti. Ama o bunu kimin yaptığını biliyordu.
Lucy sertçe kapıyı çaldı. Kapıyı Avery açtı. Tahmin etmişti.
" Lucy?" Simon, Lucy'nin onun evine gelmesine şaşırmıştı.
"Merak etme sana gelmedim Simon. Avery, hemen benimle aşağıya geliyorsun." Lucy, Avery'yi kolundan tuttuğu gibi merdivenlerden sürükledi ve arabasının karşısına dikti. "Ben EZİK miyim?"
"Lucy ben... Kim yaptı bunu?" Avery, kekeliyordu. O da şaşkındı.
Simon, olanları şaşkınlıkla izliyordu. Lucy bir anda Avery'yi kolundan tuttuğu gibi kendine çekti. ve "Bana. Aptal. Numarası.Yapma.Aptal." diye hırladı. Simon, bir adım atmıştıki Lucy onu eliyle itti. "Lucy... Kolum acıyor." diye mızlandı Avery. Lucy ise daha bir sıktı. "Lucy, yeter." dedi Simon sadece kendisinin duyabileceği bir sesle. Ama burnundan soluyan Lucy, onu duymuştu "Kes sesini Simon." dedi ve Avery'yi bıraktı. "SÖYLESENİZE. BEN EZİK MİYİM??" diye bağırdı Lucy. Avery ve Simon hala şaşkındılar. Kolunu tutan Avery, bir adım öne çıktı ve "Evet. Eziksin. Hatta o kadar eziksin ki eziklerin kraliçesisin." dedi. Lucy'nin yüzünde affallamış bir ifade. Avery'ninkinde ise muzaffer bir gülümseme vardı. Bir an öyle sessiz kaldılar. Lucy, bu ucuz sözlere bile iliklerine kadar alınmıştı. "Peki." dedi. Kelimeler boğazında düğümleniyordu. "Ben eziğim." Simon, Avery'nin omzunu tuttu. Lucy, artık onları hayatından, bir onarım parasını da cebinden çıkarması gerektiğini biliyordu. Doğrudan Simon'un gözlerinin içine baktı. Ona bir gün bunu söyleyeceği aklının ucundan bile geçmezdi ama kendini tutamadı ve kelimeler ağzından döküldü. "Senden nefret ediyorum Simon. Senden de Avery. Lanet olsun. Lanet olsun." Lucy ayağını yere vuruyordu. En sonunda durdu ve Avery'nin gözlerine bakarak hayatında hiç kullanmadığı, hep içinden söylediği bir kelimeyi söyledi. "Ben ezik miyim Avery? Evet ben eziğim. Ama sen de bir sürtüksün."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Daydreamer
Jugendliteratur"Herşey hayal kurmakla başlar." Lucy Morgan'ın hayali mutlu bir hayattı. Hayalini ona yaşatacağını düşündüğü kişi ise Simon Grey. Ama bazı hayallerin başlamadan bittiğini bilir herkes. Lucy Morgan'ın hayali ise onlardan biriydi işte. Ama hayallleri...