ÇÖL CİNİ

578 17 10
                                    

İyi günler herkese! Bu bölümde anlatacağım hikayeyi farklı kaynaklardan alarak yazdım. Yani alıntıdır. Fakat emin olabilirsiniz ki, gerçek bir hikayedir. İyi okumalar.

Bir tüccar grubu, mallarını satmak için develerle çölü geçmekteydiler. Vakit akşam olunca çölün aşağı yamaçlarında bir yerde konaklamaya karar verdiler ve çadırlarını kurdular. Çölü iyi bildiklerinden, nerede konaklayacaklarını ve nerede su olduğunu da iyi biliyorlardı. İçlerinden biri arkadaşlarına dönerek, "Şu tepenin arkasında su  var. Ben biraz su alıp geliyorum." diyerek aralarından ayrıldı. Aradan belli bir süre geçti ki, ne gelen var ne giden. İçlerinden bir diğeri "Ben ona bakmaya gidiyorum. Başına birşey gelmiş olmasın." diyerek tepeyi aştı ve gözden kayboldu. Bir süre sonra o da geri dönmeyince, diğerleri de gittiler; fakat giden geri dönmüyordu.

En sonunda kervanda bulunan genç ve güçlü bir tanesi, yanına kılıcını ve bir arkadaşını alarak tepeyi aştı. Arkadaşı "Aman Ya Rabbi!" dedi. "Bir kadın var, çırılçıplak ve çok güzel. Bizim arkadaşlar da oradalar. Ben de yanlarına gidiyorum." dedi ve hızla kadının yanına koştu. Genç ve güçlü olan, onun peşinden ağır adımlarla gidiyor ve onu engellemeye çalışıyordu. Adam, kadının yanına vardığında herkesin parçalanmış ve organlarının etrafa saçılmış olduğunu gördü. O güzel, çıplak kadın da baş uçlarında oturuyor ve cesetlerini kemiriyordu. Adam, öyle korkmuştu ki bir anda dizlerinin üzerine düştü. Bunu farkeden kadın, arkasını döndü. Ağzının kenarları kanlı, gözleri ateş kızılıydı. Tırnakları ise bir deveninki gibiydi. Uzun saçları adamı ensesinden kavradı ve bir hamlede eliyle ciğerini söküp yanına bıraktı. Kuvvetli olan, bu vahşet sahnesi karşısında sanki kılıcını kaldıramaz duruma gelmişti. Sonra kadın, gözlerini ona dikti. Ayakları yere basmıyor ve inanılmaz hızlı hareket ediyordu. Yaşadığı şoktan eli ayağı tutmaz hale gelen genç, son söz olarak kendisine yaklaşan cine karşı Allah'a dua etti. Elinde birdenbire bir dua belirdi. Genç, hızla duayı okudu.

Duayı okumasıyla birlikte gökten bir yıldırım indi. Kadına öyle bir çarptı ki; kadın, avret yerinden alnının çatısına kadar yarıldı. Genç, şok içerisinde kervana döndü ve elindeki kağıtta yazan duayı kervancıbaşına gösterdi. Olan biten herşeyi de anlattı.

Kervancıbaşı, pek dini bütün bir insandı. Çöl cinlerini de duymuş olacaktı; ama inancı ve bilgisi zayıf olan gencin ona sorduğu soru farklıydı... "Ey kervancıbaşı! Bu dua nedir neyin nesidir?" Kervancıbaşı, duayı görünce gözleri faltaşı gibi açılıverdi... "Ey genç insan! İşte kaslarının ve gençliğinin yetmediği bu hususta sana yardımcı olan dua, bir Kur'an ayetidir. Bu Bakara Sûresi 255. ayettir. Yani Ayet-el Kürsî...!"

" AYET-EL KÜRSÎ 'Yİ ÇOKCA OKUYANA CİN VE ŞEYTAN YAKLAŞAMAZ. "
(HZ. MUHAMMED S.A.V)

Korkunç Gerçekler☕Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin