1.Bölüm-Kız İsteme

818 80 100
                                    

Multi media:Ömer 😇😊💙

Sabah, annemin sesiyle gözlerimi açtım. Bugün, tanımadığım,zorla evleneceğim adam beni istemeye gelecekti. Annem tekrardan seslenip ''Hadi kalk kız hazırlan artık gelecekler birazdan rezil mi edeceksin bizi elaleme?!''diye bağırdı. Gözlerim, tekrar dolmaya başlamıştı evlenmek istemiyordum! bu eziyet niye bana ya niye?! anneme karşıda gelemiyordum beni eşek sudan gelinceye dek döverdi. Kaç kere yalvarsam da dinlemedi. Ben istemedikçe dövüp sövdü sadece. 

Aynanın karşısına geçip hazırlanmaya başladım. Yüzümde babamın attığı tokatla oluşan ize dokundum acısı hala üzerindeydi. Yüzümdeki izleri fondeten le kapatmaya çalıştım pek bir işe yaramasa da az da olsa kapanmıştı. Saçımı topuz yapıp, başıma siyah bone mi taktım ve üstüne siyah şalımı örttüm, üstüme koyu yeşil bir gömlek giyip, altıma tekrardan siyah bir etek giydim.

 Kızaran ve şişen gözlerimle bir kaç dakika aynada bakıştıktan sonra içimden; ''Ben bunları hak etmiyorum!'' diye söylendim ama her şerde bir hayır vardır derler ya ona güvenip kabul ettim işte o adamla evlenmeyi. Hazırlandıktan sonra bir süre öylece durdum. Kapı zili çalınca birden endişe sardı içimi gelmişmiydiler yoksa ? ne yapacaktım şimdi ben ? nasıl karşılarına çıkacaktım? kendime sorular sorup dururken bir anda odanın kapısı açılmıştı içeri giren ablamla gözlerime nefret bürünmüştü ''Annem seni mutfağa çağrıyor kahve yapacakmışsın.''deyip umursamaz bir şekilde odadan çıktı üstüme çeki düzen verip annemin yanına mutfağa girdim beni gözleriyle süzüp; ''Bu ne hal kız eski püskü şeyleri giymişsin!?'' başka kıyafetim vardı sanki, zenginlikten  ölüyorduk ya zaten bir şey demeyip başımı önüme eğdim susacaktım her zaman yaptığım gibi... Gözlerini devirdi ''Neyse tamam vaktimiz yok hadi kahveleri yap hemen!'' dedi emir vererek dolaptan annemin çeyizi olan fincanları sırasıyla çıkarıp tepsiye dizdim. Cezveyi alıp, içine su koyduktan sonra kahveyi ekleyip kaynamasını bekledim. Ellerim titreyerek kahveyi fincanlara boşaltırken annem tekrardan mutfağa girdi beni görünce kaşlarını çatarak ''Hala hazır değilmi kız ? misafirler seni bekliyor ya Allah'ın cezası bir işi de beceriversen şu camdan atacağım kendimi hadi düş önüme !'' Allah'ım sen dayanma gücü ver. Tepsiyi elime alıp etrafıma hiç bakmadan babamdan başlayıp kahveleri dağıtmaya başladım.

Yaşlı bir adama kahveyi uzattığımda ''Kızımız da pek bir güzelmiş. '' deyip hafif bir kahkaha attı. Yalandan tebessüm edip kahveleri dağıtmaya devam ettim. Tüm kahveleri dağıttıktan sonra tepsiyi elime alıp bir köşeye oturdum.

Mehmet amca söze girdiği anda içimde yine bir endişe uyandı. ''Allah'ın emri peygamberin kavliyle kızınız Azra yı oğlumuz Masir'e istiyoruz. ''dendiği anda başımı kaldırıp adını yeni öğrendiğim adama baktım oda bana gözlerini sabitlediğinde anında gözlerimi kaçırdım, daha önce bir kaç kere görmüştüm oda küçükken, şimdi bakıyorumda çok değişmiş, hani nedesem bilemedim yakışıklı olmuş hakkını yememek gerekirdi. babam söze girip ''Hayırlısıyla, verdik gitti Mehmet bey''dedi. Mehmet amca gülümseyerek ''Ee o zaman kızımızla oğlumuz yanıma gelsinlerde bi yüzükleri takalım.'' dedi annem başıyla ablama işaret etti ve ablam elinde tepsiyle yanımıza geldi. Bende annemin koluma cimcik atmasıyla ayağı kalkıp Masir 'in yanına geçtim. Mehmet amca bana dönerek ''elini uzat bakalım kızım'' dedi.

Elimi, yavaşça uzattım ellerim titrerken Mehmet amca ellerimin titrediğini görecek ki ''iyimisin kızım ? '' diye sordu annem lafa atlayıp ''Heyecandan dır Mehmet beyim siz takın yüzüğü'' deyip yüzüne yalancı bir gülümseme yerleştirdi. Mehmet amca bana yüzüğü taktıktan sonra sıra Masir'e geçti Masir de elini yavaşça uzattı ve onada yüzük takıldı Mehmet amca elini makasa uzatıp parmağımızdaki alyansa bağlı olan kurdeleyi ''haydi bakalım hayırlısı inşallah'' deyip kesti Masir'in gözlerini üzerimde hissediyordum o yüzden kafamı kaldırmaya tenezzül etmedim annem ,babam,ablam,Masir'in abisi alkışlamaya başladılar alkışlama faslı bittiğinde Mehmet amcadan başlayıp anneme kadar el öpüp nezaketten sarıldım.Annem kolumu cimcikleyince küçük bir inlemeyle ''Ne oldu ya ?'' diye sordum ''Git Masir le sarılacaksınız daha'' dedi başımla onaylayarak Masir'in karşısına geçip öylece bekledim Masir benden birşey beklermiş gibi bakıyordu öylece, Mehmet amcaya döndü gözlerim beni anlamış gibi başıyla onayladı istemeyerekte olsa kollarımı Masir'in boynuna uzatıp ona sarıldım oda nezaketten karşılık verdi beni istemediğini biliyordum bende onu istemiyordum zaten ama zorundaydım
ne yapabilirdimki? sarılma faslıda bitince kapıya kadar eşlik edip Mehmet amcaları gönderdik Mehmet amca Masir'in kulağına birşey fısıldadı ve Masir tekrar bana dönüp ''Yarın öğlen 1 de hazır ol seni almaya geleceğim düğün için alışveriş falan yapacağız daha çok işimiz var '' dedi umursamaz bir şekilde. Başımı salladım ve ardından kapıyı kapattım annem oturma odasından beni çağırdı yanına gittim ''Efendim anne ?''                 ''Aferim bi aksilik çıkarmadan atlattık ya şu günü şükürler olsun'' dedi cevap vermedim tekrar bana dönüp ''Şu fincaları toparlada geç odana hadi kalabalık yapma karşımda'' dedi söylediği gibi yapıp odama geçtim ve yatağıma uzanıp sessizce ağlamaya başladım bildiğiniz tanımadığım bir adamla aynı evde yaşayacaktım huyunu suyunu bilmediğim, nasıl davranacağımı bilmediğim bir adamla ,1 kere bile konuşmuşluğumuz yoktu ne yapacaktım şimdi ben ? Allah'ım yardım et ne olur ,ne olur şu aciz kuluna merhemet eyle Ya rabbim diye içimden söylenmeye başladım.

MASİRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin