3

22 3 0
                                    

1 hafta sonra...

"Derdin ne senin ?"Sude kitabından kafasını kaldırıp "Ciddi misin ?"dercesine baktı."Bende ona şaka gibi mi gözüküyorum dercesine baktım gözlerini devirdi.Biliyorum müthiş bir kankayız.

"Hopp beyler"arkamdaki sırada Ertuğrul'un atlaması üzerine 8.7 şiddetinde bir deprem yaşanırken sinifa giren kişiyle bu kez ben gözlerimi devirdim.Beyimiz sonunda okula teşrif etmişti.Kimden mi bahsediyorum ?O gece yani bir hafta öncesi takıldığı kızlardan -altını çizerek söylüyorum-biriyle karşılaşmamız üzerine kızın bana laf söylemesi ve benim kıza uçmam ardından onu kıskandığımı iddia edip duran çok gerizekalı Kutaydan.Hayır sen kimsin ki ben seni kıskanayım ?

"10/F sınıfından Derya'ya lütfen acilen dünyaya dönün pliss"önümde mal gibi elini sallayıp duran Sude'ye tip tip bakarken "Kanka dalmışım"dedim inandırıcı bir şekilde."Tabiki de Kutay'a daldı Sude kankası dur şimdi" Ne ona dalıcam be "Kabul et yakışıklı" Kim be bu mu bir Damon değil yani.

"Selam"40 kişilik bir sınıfta diğer 38 kişinin yanına gitmek yerine benim yanıma gelme amacın ne beybisi ?"Cidden malsın"deyip göz deviren iç sesime hareket çekerken "Selam"dedim umursamaz bir tavırla.

"Naber yengeç ?"Ahh hayır!Burcumun yengeç olduğunu bildiğinden değil,sadece yengeçin kıskançları olduğu ve benimde o kızı kıstırıp üzerine atılıp hakkettiği yerle buluşmasını sağladığım için bana yengeç diyordu.

"Burcunu biliyor siz anlaşılan baya bir kaynaştınız."diyen Beyzaya göz devirirken açıklama yapamayacak kadar üşendiğimi hissettim.

"Kanka sanki Ertan seni çağırıyor." dedim kaybolmassa birazdan olacaklardan benim iradem dışında gerçekleşeğini anlatmaya çalışırken.

"Ertan mı o bugün okula gelmedi ki."Beyzadan gelen cümle üzerine Sude onun kolunu tutup "Ya bende kantine gidecek birini arıyodum gel kanka"deyip Beyzayı çekerken geç kalmıştı.Çünkü öküz odun beyinsiz hödük adı Kutay olan canlı çoktan sırıtmaya başlamıştı.Ah hayır klasik bir şekilde gülümsemesi çok güzel diyecek değildim ki zaten gülümsediğini görmemistim.Sırıtmaktan başka bir şekilde o ağzını bir de gıcık etmek için kullanıyordu.

"Komik olan ne ?"

"Ertan'ın okulda olmaması olabilir mi ?"

"Ertan'ın kim olduğunu bilmiyosun bile."

"Onu tanımamam senin onunla ilgili küçük beyaz yalan söylediğin gerçeğini değiştirmez yengeç."Somurttum.

"Bu seni ilgilendirmez."Durdu.

"Aslında bakarsan haklısın ama seni kızdırmak baya hoş."

"Kızmadım"

"Her zaman mı birinin üstüne atlayacak gibi bakarsın baksana burcun gerçekten yengeç felan mı ?"Dediği üzerine "Yalan söylemek günah."diyen iç sesime nerden bulduğunu bilmediğim emojili yastığımı fırlatırken havada yakalamasıyla somurttum.Evren bana karşıydı.

"Bundan sanane,her neyse sen niye geldin."

"Okula neden gelinirse onun için"dedi sırıtırken biri şunun sırıtan suratına bir tane yumruk indirebilir mi ?Malum poncik bileğim bunun yüzünden hasar görsün istemiyorum da.

"Halâ niye sırıtıyosun ?"Ayı mı oynuyor burda diye devam edicekken sustum.

"Gülemez miyim hem gülmek gençleştirir bak ne diycem -dedi bana yaklaşırken hop geri bass diyecekken işaret parmağıyla kaşıma dokundu-biraz sende gülmelisin aksi takdirde kaşlarını çattığında olan çizik yüzünün her yanına yayılıp erken yaşlanmana sebep olacak."dedi ve cevabımı beklemeden sıradan kalktı.

●●●●●●●●●●●●●●●●●●

Kanka sen yaşlı değilsin diyen Buğracan'a kalemimi fırlatırken çemkirdim.

"Tabiki de değilim gerizekalı."

"Tamam kanka kızma."

"Kanka dedi şimdi okuldan geldiğimizden beri bizim oturma odasında berjerde yayılan Semih yani şimdi çocuk haksız sayılmaz."

Ne demek haksız sayılmaz deyip topuzumdaki kalemi de ona fırlatırken havada yakalayıp güzel kalem deyip göz kırptı.Okuldan sonra Sude, Semih,Evrim,Ferit,Buğracan,Efe ve Beyza- ne uğraşıyorsam saymaya- bizim kadro bizim eve gelmiştik.Annemler 1 haftalığına babaannem rahatsızlandığı için 3 gün önce Bursa'ya gitmişlerdi.Yani anlayacağınız onlar dönene kadar 4 gün ev bana emanetti.Yerdeki saçları ve mutfaktaki karmaşıklığı saymassak ev hala yerindeydi.Evet annem en azından geldiğinde evi yerinde bulabilecekti.Omuz silktim benden sadece giderken bunu istemişlerdi.

"Derya dikkat et,kızım evi geldiğimizde yerinde bulabilelim." Ev 3 gün boyunca yerindeyse bunu kalan 4 günde başarabilirdik.Sonuçta tayfamda bir Ertuğrul yoktu.Sinir bozucu Efe,gevşek Semih,kabadayı tavırları takınan fakat korkağın önde gideni olan Ferit ve tesellici Buğracan.Az önce de duyduğunuz üzere bu konuyu beceremiyordu ya da ben fazla sinirliydim.

Erkek milleti değil misiniz hepiniz aynısınız hepiniz!deyip elinde benim aksime tüylü kalemi Semih'e işaret eder gibi tutan Evrim'e Beyza göz devirirken Sude çalan telefonuyla odadan çıktı.Omuz silktim Fatma Sultan arıyordu büyük ihtimal.

Semih Evrim'e hı hı gerizekalı çok biliyon deyip çoktan Evrim'e bulaştığına pişman olsa da güldüm.Kafama gelen yastıkla gülmem solarken ölümcül bakışımla hedefe odaklandım yani yastığı atan kişiye.

Kanka dedi Ferit ellerini yüzüne siper ederken.Saçımdaki iki kalemde gittiği için atıcak birseyler ararken terliğime uzanmamla "Höh amına"diyip çoktan karşı oturduğu koltuktan kalkan Ferit'e annemin kızı olduğumu gösterircesine savurdum.

"Kanka valla duymadin diye attıydım"Bingo! Kırılan şeyle Ferit kurtuldum derken annemin en değer verdiği vazoyu kırdığımı anlamam sadece saniyelerimi almıştı.

"Ebenin..."

"Ovv olayın tanığı olduğum için şuan kendimi camdan sarkıtasım var."diyen Efeyi "Üzülme kanka alt tarafı Sibel sultan vazoyu kırdığın için kafanı kırar."diyen Buğracan destekledi.Yine berbat teselli etmekte Buğracan ve sinir bozmakta Efe başrollerdi!.

Evrim'se"Kırılan vazo olsa geçebilirdik ama değeri önemliyse iş değişir deyip tipik fikrini öne sundu.

Beyza'ysa"Camı açık unutmuşum anne geldiğimde yerdeydi dersin kanka biter "dedi.

Yanına gidip" Çak"yaparken işaret ettim "Örnek alın!"İlk tepki Evrimden gelirken içeri giren Sude sayesinde ne dediğini anlamamistik.

"Neler oldu burda ? Hih Sibel sultanımın en değer verdiği vazo değil mi o ?"

"Maalesef kanka o."dedim başımı onaylamazca sallarken.

"Efe uyuyordu dersiniz bu olaya tanık olduğum için kendimi 3.sayfa haberinde görmek istemiyorum."deyip yüzünü yastığa gömdü.

"O bişey mi yardımcı başrol oldum en acısız intihar yöntemi istiyorum"diyen Ferit'e ölümcül bakışlarımı fırlattım.

Balkondan odaya giren Semih'i farkettiğimde onun ne ara balkona çıktığını beynime ilettim ama o da bir cevap bulamadı. Işınlanıyordu mu bu çocuk ?

"Şurda Evrim cadısı sakinleşene kadar dışarı cikmistim lafini bölen Evrimin atığı yastigi havada yakaladı "Cadı sensin hödük!"ve devam etti siz yine mi bir haltlar becerdiniz ?"

Tam bisey diyecektim ki sesimi kesen şey telefonum oldu.

Müzik odasinda yarim saat sonra çalışmam gereken bir parça var kim olduğumu söylememe gerek var mı bilmiyorum ama Sol anahtarın Kutay.

Mesaja mal gibi bakarken elimde zar zor duran telefonu Sude aldi ve bizimkilerde etrafına toplandı ve şuan beynimdeki kargaşadan duymadığım sesler çıkarmaya başladılar.Muhtemelen hepsi kendilerine yakışan tepkileri veriyordu.

Benimse aklımda iki soru vardı.

Bir bu hödük numaramı nerden bulmuştu ?

İki benim Müzikte en çok sol anahtarını sevdiğimi nerden biliyordu ?

Şimdiden İyi Bayramlar keyifli okumalar :) 😘

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 11, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

HAYALLERİM VAR BENİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin