Uyandım ve giyindim.Adrian'ın sızlanmadığını onun yerine benim sızlandığımı fark edince keşke bunu başlatmasaydım diye düşünüyordum.O da kalktı ve giyindi.Kapı çalındı.Öğretmenimiz gelmişti.
"Gitme vakti."
"Peki hemen geliyoruz."
"Daha hızlı olun 5 dakika sonra kahvaltı olacak sonra hiç vakit kaybetmeden Paris'e dönücez."
Başımla onaylayıp kapıyı kapattım.
"Bana 5 dakika yetmez ama burda kıyafetlerle boğuşuyorum."
Dedi Adrian.Ona yardımcı oldum.Hızlıca hallettik ve kahvaltıya gittik.Kahvaltı bittiğinde otobüste yerlerimizi aldık.Uyandım ve otobüsten indim.Valizimi alıp anneme koştum.
"Baban pastanede sana süprizi var."
"Hadi gidelim o zaman ne bekliyoruz..."
Valizimi aldı ve eve doğru yürümeye başladık.
Eve geldiğimizde babam bana kocaman sarıldı ve en sevdiğim tatlıdan verdi.Ben tatlıyı yerken konuşmaya başladı.
"Oo kızım demek seni arkadaşının yanına koydular."
"Babaaaaa."
"Tamam tamam hem başka birşey daha var.Kara Kedi ve Uğur Böceği evimize geldi.Kara Kedi senin için birşey bıraktı."
"Tamam."
"Ne duruyorsun gidip bak."
Hemen odama gittim ve odanın ortasında duran kutuyu açtım.